2
Mayıs
2024
Perşembe
HAKKARİ

Şehit ailesi tandırda yaşıyor

Hakkari'nin Şemdinli ilçesi Ortaklar köyünde vatani görevini yaparken 1995 yılında teröristler tarafından karakola yapılan saldırıda şehit olan Halil Tatlı'nın eşi ve 2 kızı, evleri depremde büyük hasar gördüğü için tandırda yaşam mücadelesi veriyor.


Durankaya beldesi Yeni Mahalle'de ikamet eden anne Halime, kızları Gülcan (20) ve Gülşen Tatlı'nın (15) yaşadığı toprak ev, 1995 yılında meydana gelen 5.5 şiddetindeki depremde hasar gördü.

Daha sonra üst üste gelen artçı depremler atlatan eve, 18 Mart 2008'de Hakkari Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü ekipleri oturulamaz raporu verdi. Gidecek başka yerleri olmayan şehit ailesi, çareyi evlerinin yanında olan ve ekmek pişirmede kullandıkları tandır evinde buldu. Bir gözlü tandır evinin çevresini naylon ile
kaplayan aile yaklaşık 2 aydır burada yaşıyor. Evlerini yeniden yapmak için çaba gösteren ve bunun için Hakkari Valiliği'ne giderek destek talep etmek isteyen Tatlı ailesi, Vali ile görüşmeyi başaramadıklarını ifade etti.
Lise 1'nci sınıf öğrencisi olan Gülcan Tatlı, babasının şehit olması yüzünden erkeksiz kaldıklarını, evlerinin yıkılmasının ardından da perişan duruma düştüklerini anlattı. Çökmek üzere olan evleri için verilen oturulamaz raporunun ellerinde olduğunu anlatan Tatlı, "Tek gözlü toprak tandır evine yerleştik. Defalarca başvuruda bulunduk fakat hiçbir sonuç alamadık. Daha önce 4 kez valiliğe çıktık, çalışanlar bizi içeriye almadı. Vali ile görüşmemiz için not bırakarak oradan ayrıldık. Ancak bizi soran olmadı. Biz tandır evinden kurtulmak istiyoruz, başka bir şey değil. Annem bizleri 3 aylık emekli maaşı ile geçindiriyor" dedi.


Şehidin kardeşi Gazi Tatlı ise şehit ailesinin durumunun ortada olduğunu ve tek gözlü bir tandır evinde yaşadıklarını belirtti. Tatlı, "Şehidin kızı ile birlikte Vali Bey'in sekreterliğine gidip görüşme için randevu talebinde bulunduk. Bizi içeri almadılar. Bir daha gittiğimizde, 'Gidin, yarın gelin, Vali Bey meşgul' gibi sözlerle bizi başlarından savdılar. Canını bu vatan ve bu bayrak için veren insanların çocuklarına böyle mi bakılmalı, aileleri bu durumda mı olmalı? Şehitlerin eşleri, çocukları tandır gibi yerlerde yaşamalı? Oysa biz televizyon ekranlarda şehit cenazeleri geçtiğinde içimiz yanarak bakarız. Bağırarak, 'Bunlar bizim evlatlarımız, onların çocukları bizim çocuklarımızdır' derler. Bu söyleyenler nerede? Oysa o çocuklar, o anneler, o evlatlar, o eşler ne durumda görüyorsunuz" şeklinde konuştu.

İha
Yayın Tarihi : 26 Mayıs 2009 Salı 15:57:49


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?