AKP teşkilatı saldırıları kınadı

Van Belediye Başkanı Burhan Yenigün ile Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Van İl Başkanı Vesim Yaviç, son günlerde seçim çalışmalarını yürüten parti çalışanlarına yönelik yapılan saldırıları kınadı.

Ulusal ve yerel basın temsilcileri ile bu sabah düzenlenen kahvaltılı toplantıda konuşan AK Parti Van İl Başkanı Vesim Yaviç, yanında getirdiği ve suç malzemesi olarak tanıttığı broşürleri göstererek görevlilerine yapılan saldırıya tepki gösterdi. Yaviç, dün tanıtım broşürlerini İkinisan Caddesi üzerinde dağıtan arkadaşlarına yönelik bir saldırının olduğunu, orada güvenlik güçlerinin müdahalesi olmaması halinde olayların büyük boyuta geleceğini ifade ederek, "Biz burada savaş yapmıyoruz. Biz burada siyaset yapıyoruz. Bizim olduğu kadar DTP'nin de Saadet Partisi'nin de MHP'nin de DSP'nin de siyaset yapma hakkı var. Birbirimizin alanını daraltma, birbirimizi takip etme, taciz etme gibi bir hakkımız da yok, haddimiz de olmamalı. Bizim dağıttığımız broşürleri kamuoyuyla paylaşmak kadar doğal bir şey var mı? Bu herhangi bir siyasi partiye yönelik kötü içerikli bir mektup da değil. Demokratik hakkımızı kullanarak seçim çalışması yürütüyoruz. Bugün Van'da ticaret özgürlüğüne adeta bir kısıtlama getirilmiş.

Bunlar çok etik şeyler değil. DTP'nin bugün Van'da belediyeyi kazanma şansı eğer 3-5 gün öncesine kadar yüzde 1 olsa bile bugün gerçekten yoktur. Çünkü halkımız her şeyi görüyor. Basının huzurunda ben ve başkanım bütün Van'ın ve Türkiye'nin günahını üzerimize alarak söylüyorum. AK Parti zerre kadar, bir tek kuruş yardım dağıtmış, dağıtacak, dağıtıyor değil. AK Parti iktidar partisidir. AK Parti hükümeti döneminde Başbakanımızın sosyal devlet politikası çerçevesinde Sosyal Yardımlaşma Vakfı'nı işler bir hale getirme çabası var. Bunu Türkiye kamuoyu da biliyor. 2006'da 2008'de seçim mi vardı? Yine yapılan yardımlara bakın, yine aynıdır. Bunlar devlet yardımıdır. AK Parti'yle bir alakası yoktur. Seçim çalışmalarını yardımlara bağlamak kadar yanlış bir şey yoktur. Halkımız bir makarnaya tenezzül eden bir halk değildir. Halkımızı böyle küçümseyemezler. Bu tür yardımlar Avrupa'da, Amerika'da da yapılıyor. Bunu AK Parti'ye yakıştırmak etik değil, doğru değil. Biz hiçbir kimseye de böyle bir şey söylemeyiz" dedi.

"ONLARI SUSTURACAK GÜCÜMÜZ VAR AMA GERGİNLİK İSTEMİYORUZ"

DTP'nin kendisiyle çatıştığını da ifade eden Vesim Yaviç, "DTP'de düne kadar 'Korucu eşittir vatan haini' deniliyordu. Ahmet Türk'ün, Emine Ayna'nın bu konuda demeçleri var. Bugün, 'Yüzde 50'si doğru, yüzde 50'si yanlıştır' diyorlar. Ya hepsi doğrudur ya da hepsi yanlıştır. Bu toplumumuzun bir gerçeğidir. DTP halka verdiği mesajla kendisiyle çatışıyor. Güvenmiyor, terör estiriyor, tehdit ediyor. Bununla halktan ciddi tepki alıyor. Vatandaşları tehdit ettiklerine dair elimizde bulgular, belgeler, numaralar var. Bunlar basit şeyler. Kapımızdan geçtikleri zaman adeta küfrediyorlar. Biz bunları sadece Van halkı için hazmediyoruz. Yoksa hem cevap verebilecek imkanımız hem de onları susturacak gücümüz var ama gerginlik olsun istemiyoruz. Savaş değil, seçim yapıyoruz. Varsa icraatları, gelsinler bizim seçim büromuzda anlatsınlar. Halk tedirgin edilerek yönetilemez. Kentin hem yönetimine talip olacaksınız hem de terör estireceksiniz, tehdit edeceksiniz, tedirgin edeceksiniz, sokağa çıkartmayacaksınız. Van halkı bu tür şeylere prim vermez" şeklinde sözlerini tamamladı.

Bir basın mensubunun, "DTP Van Belediye Başkan Adayı Bekir Kayanı'nın ailesinde korucu olmasını nasıl karşılıyorsunuz" sorusuna karşı Başkan Burhan Yenigün, "Biliyorsunuz Türkiye'de 12 Eylül döneminde bir koruculuk sistemi kurulmuştur. Koruculuk sistemi o günden beri devam ediyor. AK Parti hükümeti döneminde bu çoğaltılmamış, hatta bir kısmı tasfiye edilmiş. Ama DTP o günden beri korucular aleyhinde, onlar üzerinden siyaset yapmaktadır. Doğu'yu da bu şekilde değerlendirmiştir. Son olaylarda görüldü ki sadece Bekir Kaya'nın ailesi değil, diğer kişilerin ailesinden de en az 2-3 kişi koruculuk yapıyor. Hem sisteme karşı çıkıyorlar hem de oradan nemalanıyorlar. Tüm geçimlerini oradan sağlıyorlar, devletin verdiği parayla okuyorlar, üniversite mezunu oluyorlar. Devletin verdiği imkanlardan yararlanıyorlar. Ama diğer taraftan siyasi düşünceye gelindiğinde devletin, korucuların aleyhinde konuşuyorlar. Bu etik bir şey değil. Çıkıp deseler ki, 'Evet babam, kardeşim korucudur. Bu herkesçe bilinen bir şeydir.' Ama bunu saklamanın bir anlamı yok. Halkımız her şeyi görüyor, ona göre değerlendiriyor ve bu görüşlere sahip çıkmıyor. Halkımız bundan sonra da hizmet istiyor. Siyasi sloganların Türkiye'ye yarar getireceğine inanmıyor. Van, bölge merkezi konumunda. Çevre illerin insanları buraya göç etmiş. Biz herkesle görüşüyoruz, yardımcı oluyoruz. O insanların yüzde 90'ı aş, iş istiyor, çocuklarını okutmak istiyor. Ama halen bu insanlarımız üzerinden maalesef siyasi rant sağlanmak isteniyor. Artık o devir geçti, Van halkı artık onlara prim vermeyecek. Bunu 30 Mart sabahı herkes görecektir" açıklamasını yaptı.

Başkan Yenigün, "Bekir Kayanı'nın ailesinin korucu olması DTP için oy kaybına sebep olacak mı?" sorusuna ise, "Ben de bu olayı basından duydum. DTP'nin liderleri, önde gelen siyasileri bugüne kadar hep korucular aleyhine konuştular, onlar üzerinden rant sağladılar. Ama bakıyoruz korucuları hain ilan ettiler. Korucular hain değil, bunlar memleketin evlatlarıdır. Memlekette çok büyük terör olayları yaşandığı dönemde insanlar çocuklarını okula gönderemiyordu, köylere ulaşımda sıkıntı çekiliyordu. O dönemin hükümetleri böyle bir sistem çıkardı. İnsanlar köylerini, mahallelerini rahat bir şekilde korumaya başladılar. AK Parti iktidara geldiği dönemde bunlara herhangi bir ilavede bulunmadı. Sadece tasfiye edilmesi yönünde bir atılımda bulundu. Şu anda herkes kardeşçe yaşıyor. Ama maalesef halen bazı tatsız olaylar yaşanıyor. Bu da onlar için artı bir puan değil. Halk bunu çok kötü bir şekilde değerlendiriyor. İnsanların huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Halkımız buna prim vermeyecek, inşallah hepsini 29
Mart'ta sandığa gömecek" yanıtını verdi.