Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Osmanlı tarihini anlamadan Avrupa tarihini ya da modern dünyanın değişimini anlamak mümkün olmadığını belirterek, "Günümüzde yaşanan ve gelecekte yaşanacak muhtemel olayların şifreleri tarihte yaşanan ve tekerrür eden olaylarda gizlidir. Tarihi bilmek, günü anlamak ve geleceği planlamak açısında son derece önemlidir" dedi.

Uluslararası Osmanlı Çalışmaları Topluluğu (CIEPO) tarafından düzenlenen ve bu yılda 19. yapılan 'Uluslararası Osmanlı Öncesi ve Dönemi Osmanlı Araştırmaları Sempozyumu'na katılmak üzere Van'a gelen Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Van Ferit Melen Havaalanı'nda Van Valisi Münir Karaloğlu, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Van Milletvekilleri Kayhan Türkmenoğlu ve Gülşen Orhan, Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan Ceylan ile bazı partililer tarafından karşılandı. Çiçeklerle

karşılanan Bakan Kavaf, partililerle bir süre görüştükten sonra sempozyumun yapıldığı YYÜ Cengiz Andiç Kültür Merkezi'ne geçti.

Sempozyumun açılışında bir konuşma yapan Bakan Kavaf, 'Mazi ayine-i ibrettir. Maziyi unutan istikbalde yolunu şaşırır' sözünün yapılan toplantının anlamını çok güzel özetlediğini ifade etti. Geçmişin bir ibret aynası olduğunu da kaydeden Bakan Kavaf, geçmişini unutanların gelecekte yolunun şaşırtmamasının mümkün olmadığını söyleyerek, "Günümüzde yaşanan ve gelecekte yaşanacak muhtemel olayların şifreleri tarihte yaşanan ve tekerrür eden olaylarda gizlidir. Tarihi bilmek, günü anlamak ve geleceği

planlamak açısında son derece önemlidir. Biz millet olarak zengin bir tarihe sahibiz. Tarihimizin çok önemli bir bölümünü oluşturan Osmanlı Devleti tarihte bilinen nadir büyük siyasi yapılar arasında yer almaktadır. Osmanlı tarihini anlamadan Avrupa tarihini ya da modern dünyanın değişimini anlamak mümkün değildir" dedi.

Bir yerde adaletin mevcut olması için kanunların ötesinde bir şartın var olması gerektiğini ve onun da ve hukuk kültürünün yerleşmesi olduğunu savunan Bakan Kavaf, "Osmanlı Devleti'nde hukuk devleti anlayışının hukuk kültürüyle toplumsal yapıya nüfus etmiştir. Adalet önünde gayri Müslimlerle padişah eşittir. Bu eşit olma hali aslında bugün bütün dünyanın ulaşmaya çalıştığı insani değerleri içinde barındırmaktadır. Osmanlı Devleti'nde fethedilen hakları zorla İslamlaştırma veya Türkleştirmeye tabi

tutulmamış, emperyalizm ve asimilasyon hiçbir zaman 'Osmanlı Politikası' olmamıştır. Amerikalı tarihçi demografi uzmanı Prof. Dr. Justin Mocarthy'nin '20. Yüzyılda Türkler eğer fethettikleri coğrafyalarda soykırım yapsalardı bugün halen yerlerinde yaşıyor olabilirlerdi' sözleri bu gerçeği gözler önüne sermektedir" ifadelerini kullandı.

Batı'nın 19. yüzyıldaki Doğu'ya bakış açısı olan 'Oryantizm'e değinen Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, "Sözde aydınlarımız olan entelektüeller kendi tarihine batılı bir oryantalist gibi bakmayı ve yorumlamayı marifet saymışlar. Türkiye'de hala bir çarpık zihniyetin etkilerini görmek ne yazık ki mümkündür. Öte yandan oryantalist bakış açısının karşısında duran ve Osmanlı'daki yaşayışı Asr-ı Saadet gibi gören anlayışın da sağlıklı olmadığını düşünüyorum. Toplumsal olarak yaşadığımız bu ikilemler tarih

araştırmalarına ihtiyacımızın büyüklüğünü de ortaya koymaktadır" şeklinde konuştu.

Bakan Kavaf'ın konuşmasının ardından Vanlı aşıklar Celal Yenitürk ve Mehmet Akçak, sazları ile birlik ve beraberliği konu alan karşılıklı bir atışma yaptılar.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin ev sahipliğinde başlayan yapılan 'Uluslararası Osmanlı Öncesi ve Dönemi Osmanlı Araştırmaları Sempozyumu'na, aralarında yabancılarında bulunduğu 200 bilim adamı katılıyor. Cuma gününe kadar devam edecek olan sempozyumda paneller dahil 55 oturum gerçekleştirileceği ifade edildi.