5
Mayıs
2024
Pazar
VAN

Başörtüsüne özgürlük istediler

Van'da bazı sivil toplum örgütleri ile sendikaların oluşturduğu Van Hak ve Özgürlükler Platformu üyeleri, 'Başörtüsüne Özgürlük' adı altında 133. basın açıklamasını gerçekleştirdi.

Sanat Sokağı'nda bir araya gelen platform üyeleri adına her hafta yapılan mutat açıklamayı okuyan Gökkuşağı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Çelen 133. kez hak, adalet, özgürlük, erdem ve onurlu bir duruş için meydanlarda olduklarını belirtti. Bir kez daha insan hak ve özgürlüklerinin üzerine çekilen kara bulutları dağıtmak üzere toplandıklarını ifade eden Çelen, son bir yıldır ülkede yoğun olarak konuşulan ve ülkenin bundan sonraki kaderini belirlemede milat olacağını umut ettikleri bir süreçten geçtiklerini kaydetti. Herkesin Ergenekon davasını hayretler içinde takip ettiğini anlatan Çelen, "Ülkeyi kaosa sürükleme planları yapanlar enselendikleri için hayret ediyor, millet ise yıllardır ülkede nasıl dolaplar döndüğünü yeni fark ettiği için şaşkın. Türkiye tüm gövdeye musallat olmuş urlarından teker teker temizlenmek zorundadır. Bütün demokratik ülkelerde anayasal düzeni silahla değiştirmek en büyük suç, cezası da ağır. Hukuk, darbecileri yargılayarak, onların topluma hesap vermesini sağlamalı, toplumun hukuka güveni zedelenmemelidir. Bu anlamda hukuk, darbecileri yargılayarak, onların topluma hesap vermesini sağlamalıdır. Bu sağlanırsa Cumhuriyet tarihinin bu en büyük soruşturması geleceğe olan umudumuzu diri tutacaktır" dedi.

Başörtüsü yasağının kesinlikle bir hak ihlalidir ve özgürlük alanlarının daraltılması olduğunu da sözlerine ekleyen Kemal Çelen şöyle konuştu;
"Bilindiği gibi geçtiğimiz ay içinde ilimizde 2 kez kadın istihdamının arttırılmasına yönelik Avrupa fonları ile ilgili toplantılar yapılmıştır. Ayrıca Ankara'da, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye direktörlüğünce düzenlenen "Türkiye'de Kadın İstihdamının Durumu" başlıklı toplantıda da Türkiye'de 1995-2005 yılları arasında kadın istihdamında 276 bin azalma görüldüğü belirtilmiştir. Hayatın tüm alanlarından kamusal alan safsatası ile binlerce üniversiteli bayanın yüzüne kapanan kapıların böyle bir sonuçta büyük etkisi olduğunu düşünmekteyiz. Demokrasilerde, yetki veren tek merci vardır, o da halktır. Halk seçme özgürlüğünü kimseye devredemez. Özgürlük, Allah'ın insanlara bahşettiği devredilemez bir haktır. Yöneticilerin temel görevi bu ve benzer hakları sonuna kadar kollamak ve korumaktır. Unvanları, ödevleri, iktidarları ne olursa olsun devlet adamları, halkın efendisi değil, memurlarıdır. Yöneticiler bu bilinçle hareket etmediklerinde toplumsal barış zedelenmektedir. İnsan haklarını garanti altına almanın yolu, özgürlüğü, ideolojik dar kalıpların ötesinde, herkes için istemekten geçer. İnsan, özgürlüğünün bilincine varıncaya kadar ve evrene barış egemen oluncaya kadar; herkes kendini özgür hissedinceye kadar onurlu hukuk mücadelemiz devam edecektir."

Türkçe ve Kürtçe pankartların açıldığı basın açıklaması esnasında zaman zaman 'Başörtüsüne özgürlük' sloganları atan kalabalık, daha sonra sessizce dağıldı.
 

iha
Yayın Tarihi : 21 Mart 2009 Cumartesi 17:19:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?