2
Mayıs
2024
Perşembe
VAN

Eko Turizmi çalışmaları

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fevzi Özgökçe, Türkiye'nin coğrafi sınırları içinde 3 bin 22'si endemik olmak üzere, 8 bin 897 çeşit çiçekli bitki ve eğrelti türünün doğal olarak yetiştiğini belirterek, "Türkiye'de yetişen endemik türler aşırı otlatma, yangın, bilinçsiz kesim, söküm, yapılaşma ve şehirleşme tehlikeleriyle karşı karşıyadır" dedi.

Önümüzdeki yıllarda kitlesel turizme alternatif olacağı beklenen eko turizmin yükseliş trendinin oldukça hızlandığını belirten Yrd. Doç. Dr. Özgökçe, eko turizm denilince ilk akla gelenlerin başında flora ve fauna turizmi olduğunu kaydetti. Uzun yıllardan beri florası araştırılan Doğu Anadolu Bölgesi'nin, doğal, kültürel ve tarihi zenginliklerinin yanı sıra rengarenk çiçeklerinin ekonomiye olumlu katkılar sağlayacağını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Özgökçe, eko turizmin insanların faydasına kullanılması halinde toplum için iyi bir araç olabileceğini vurguladı.

Türkiye'de botanik konusunda rehberlik edecek kimsenin bulunmadığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Özgökçe, rehberin hem bitki hem de hayvan türlerini bilmesi gerektiğini belirtti. Özgökçe, "Sadece flora-fauna ile ilgili rehberlerin de yetiştirilmesi gerekiyor. Flora ve fauna dünyasının meraklıları gerçekten bilgili insanlar, dolayısıyla rehberin meraklısından daha fazla şey bilmesi gerekiyor ki, turisti tatmin edebilsin. Dünyanın birçok ülkesinden meraklılar bu iş için Türkiye'ye geliyor. Ama yeterli rehber olmadığından iyi organizasyonlar yapılamıyor. Rehber konusu ise daha uzun vadede, meraklıları bulunarak yetiştirilebilir. Bu alan için en uygun rehberler İngilizce bilen biyoloji bölümü öğrencileridir. Bilgili bir rehber, botanik turunun başarısı için anahtardır. Büyük beklentileri olan turist için rehber bulundurmak çok faydalıdır. Çünkü bu daha nadir ve yerel türleri görme şansını arttırır. Yerel ekonomiye katkıda bulunur ve yerel insanları bitkileri korumaya teşvik eder" dedi.

Türkiye'nin, dünyanın diğer ülkeleriyle yarışabilecek kadar bitki ve hayvan türünü barındırması ve bulunduğu stratejik konumu nedeniyle turizm çeşidi konusunda yıldızı en parlak ülkelerden biri olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Özgökçe, özellikle Doğu Anadolu Bölgesi'nin biyolojik ve habitat çeşitliliği açısından zengin olduğunu söyledi. Özgökçe, "Bu sayı alt tür, varyete ve hibritlerle birlikte 10 bin 765 civarındadır. Türkiye'de yetişen endemik türler aşırı otlatma, yangın, bilinçsiz kesim, söküm, yapılaşma ve şehirleşme tehlikeleriyle karşı karşıyadır. Bu olumsuz faktörler kimi zaman bitkinin yok olmasına neden oluyor" şeklinde konuştu.

Doğal kaynakların sınırsız olmadığını da belirten Yrd. Doç. Dr. Özgökçe, bunların kullanılırken korunması gerektiğini ifade etti. Doğal kaynakları kullanırken gelecek nesilleri düşünüp, onların da yararlanmasına imkan verecek şekilde davranılması vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Özgökçe, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Önce insanın, doğanın hakimi değil, bir parçası olduğunu bilmeliyiz. Unutmayalım doğa, biz olmadan da yaşayabilir. Ama biz, doğa olmadan yaşayamayız. Kullanıp atacağımız naylon poşetler yerine devamlı kullanabileceğimiz bez torba, sepet veya fileleri tercih edelim. Plastik veya pet ambalajlı yiyecekler yerine, cam ambalajlı yiyecekleri tercih edelim. Alacağımız ürünlerin geri dönüşümlü olmasına dikkat edelim. 'Kullan-at' mantığı yerine tekrar kullanımı olanları tercih edelim. Ağaç katliamına son vermek için kağıt peçete ve havluların yerine mümkün mertebe bez mendili ve havlu kullanımını yaygınlaştırmamız gerekiyor".

.
Yayın Tarihi : 2 Mayıs 2008 Cuma 13:52:42


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?