Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde bugün görülen Şemdinli davasında, eski terör örgütü hükümlüsü Seferi Yılmaz'ın Ergenekon davasıyla ilgili sözleri avukatı şaşırttı.

Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde 9 Kasım 2005 tarihinde meydana gelen patlamanın tutuksuz yargılanan sanıkları astsubay Ali Kaya, Özcan İldeniz ve PKK itirafçısı Veysel Ateş, Van Askeri Mahkemesi'nde saat 14.00'de başlayan ve yaklaşık 40 dakika süren davanın duruşmasına katılmadı.

Sanık avukatlarından Vedat Gülşen'in hazır bulunduğu duruşmada ilk celsede salonu terk ederek davaya katılmayacaklarını kaydeden eski PKK terör örgütü hükümlüsü Seferi Yılmaz'ın avukatlarından Dinçel Aslan, Cüneyt Caniş ve Murat Timur ise, dinleyici olarak katıldı.

Patlamanın yaşandığı Umut Kitapevi'nin sahibi Seferi Yılmaz ile olayda yaralanan Metin Korkmaz'ın da hazır bulunduğu duruşmada kimlik tespiti yapan Mahkeme Başkanı Yarbay Yücel Savrul, önceki duruşmada bazı cumhuriyet başsavcılıklarına gönderdikleri talimatların cevaplarının halen gelmediğini ve bunun da adli tatile denk gelmesinden kaynaklandığını kaydetti.

Daha sonra söz hakkı verilen sanık avukatı Vedat Gülşen, eski terör örgütü hükümlüsü Seferi Yılmaz hakkında 2006 yılında Van Cumhuriyet Başsavcılığı Vekilliği'nce 'terör örgütüne yardım ve yataklık' suçundan soruşturma ve aynı yıl Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 'yasadışı PKK terör örgütüne üye olmak' suçundan dava açıldığını kaydetti. Dava ve soruşturmanın Şemdinli davasıyla ilgisinin bulunduğunu belirten Gülşen, davaların birleştirilmesi talebinde bulundu. Patlama olayının yaşandığı 9 Kasım 2005 tarihinde müvekkillerinin Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde alınan teknik takip için ilçede bulunduğunu anlatan Gülşen, olay günü ve sonrasında Seferi Yılmaz'ın Kandil Dağı'nda bulunan 'Sabri' kod isimli teröristle yaptığı telefon görüşmelerinin dokümanının ilgili telefon operatöründen istenilerek, dosyaya konulmasını istedi.

Söz hakkı verilen Seferi Yılmaz ise, gündemde olan Ergenekon davasının iddianamesinde Şemdinli davasıyla ilgili bilgilerin mevcut olduğunu kaydetti. İddianamede adı geçen İdris Özer isimli şahsın itiraflarında, "Ali Kaya ve Özcan İldeniz yapmasaydı biz yapardık" dediğini iddia eden Yılmaz, Ergenekon davasının iddianamesinde yer alan Şemdinli davasıyla ilgili bilgilerin istenmesini talep etti.

Yılmaz ayrıca, astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz'in yeniden yargılanmasını istedi.
Bunun üzerine ikinci kez söz hakkı alarak savunma yapan sanık avukatı Vedat Gülşen, Şemdinli olayının lokal bir olay olduğunu savundu. Şemdinli davasında olduğu gibi Ergenekon davasında da PKK terör örgütünün devlete karşı yürüttüğü bir hesaplaşma olduğunu dile getiren Gülşen, "Müdahilin bilgi ve kültür seviyesine bakılırsa, halen olayın içinde olduğunu gösteriyor. Eğer olayın içinde olmasaydı bu kadar bilgi sahibi olması mümkün değildir. Biz hukukçu olmamıza rağmen daha yeni olan ve kısmen açılan bir dava hakkında bu kadar bilgi sahibi değiliz. Bu PKK terör örgütünün bir talebidir. Müdahilin halen PKK içinde olduğunu ve destek aldığını göstermektedir" şeklinde konuştu.

Duruşma, verilen 10 dakikalık aranın ardından daha önceki celsede bazı cumhuriyet başsavcılıklarına gönderilen talimatların gelmesi için 19 Aralık 2008 tarihine ertelenirken, Yılmaz'ın sanıkların yeniden yargılanma talebi oy birliğiyle reddedildi.