2
Mayıs
2024
Perşembe
VAN

İnci kefalinin üreme göçü sona erdi

Doğa Gözcüleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Pof. Dr. Mustafa Sarı, Van Gölü inci kefalının korunarak kullanılmasını sağlamak üzere uygulanan av yasağının sona erdiğini söyledi.

Prof. Dr. Mustafa Sarı, 15 Nisan - 30 Haziran 2008 tarihleri arasında yapılan uygulamanın etkinlik ve eksikliklerine ilişkin Doğa Gözcüleri Derneği tarafından 19 maddeden oluşan bir değerlendirme raporu hazırlandığını ifade etti. Değerlendirme raporu ile ilgili yazılı bir basın açıklaması yapan Sarı, kaçak balıkçılığın önlenmesinde en önemli konunun, en üst düzeyde gerçekleştirilecek olan koordinasyon olduğunu belirterek, "Bu koordinasyon aynı zamanda kurumsal sahiplenmenin de göstergesidir. Geçmiş yıllarda olduğu gibi, bu yılda Van Valiliği'nde koordinasyon toplantısı yapılmış ve alınması gereken tedbirlerle iş bölümü toplantı esnasında belirlenmiştir. Av yasaklarının etkin uygulanması için gerekli malzeme ve araç-gereç temini için Van İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği'nden kaynak sağlanmıştır. Bu kaynağın önemli bir kısmı ilçeler ve merkezde yürütülecek çalışmalarda kullanılmak üzere sivil araç kiralanmasına ayrılmıştır. Geçmiş yıllardan farklı olarak gerçekleştirilen bu uygulama ile aslında inci kefalının korunmasında kurumsal sahiplenmenin hangi noktaya ulaştığı kolayca anlaşılabilir. Balığın üreme alanlarında Van İl Jandarma Komutanlığı birimlerince alınan tedbirler, korumanın en önemli ayağını oluşturmaktadır. Geçen yıl yürütülen çalışmalar sonucunda derneğimiz tarafından yapılan 'Akarsu boylarında jandarma asayiş noktalarının oluşturulmaması durumunda kaçak avcılık artacaktır' uyarısının bu yıl ne kadar yerinde olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Köylerde tuzlu balık depolaması son 10 yılın en üst düzeyine ulaşmıştır. Bu tuzlu balıkların nakliyesi ve satışı da aynen kaçak sezondaki inci kefalı nakliyesi ve satışı gibi 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu'na aykırıdır. Tuzlu balık sevkiyatının önüne geçilmemesi durumunda, gelecek yıl kaçak balıkçılık oranı artacaktır. Hem Muradiye'de hem Erciş'te bazı bölgelerin jandarma-polis ayrımında olması, kaçak avcılıkla mücadeleyi güçleştirmektedir. Kaymakamlıklar tarafından sağlanacak bir koordinasyonla tüm üreme habitatlarında aynı seviyede koruma ve kontrol hizmetleri sağlanmalıdır. Bu koordinasyon sorunları kaymakamlıklar tarafından mutlaka çözülmelidir" dedi.

'KAÇAK AVCILIK BELLİ BİR ŞEBEKE TARAFINDAN ORGANİZE EDİLİYOR'

Prof. Dr. Mustafa Sarı, 2007 yılı av yasaklarının uygulanması esnasında, üreme zamanında yapılan kaçak avcılığın aslında belli kaçak balıkçılık şebekeleri tarafından organize edildiğine ilişkin yeni bir bilginin ortaya çıktığını ve bu şebekenin 2008 yılında da faaliyetlerini sürdürdüğünü söyledi. Sarı, "Özellikle balık satış kooperatifleri şeklinde örgütlenmiş, bir kısmı ise sebze komisyoncusu gibi gözüken kimi şebekeler, kendilerine kamu içinden de destekçiler bularak akarsu kenarlarındaki köylerde gençleri, kamudaki bağlantılarına vurgu yaparak kaçak avcılık konusunda cesaretlendirmektedir. Kaçak balık pazarlayıcısı şebekelerin etkinliğinin kırılması ancak kamu içindeki bağlantılarının ortaya çıkarılması ile mümkün olacaktır. Gelecek yıllarda bu yapılanmayı ortaya çıkaracak ve kaçak avcılığı önleyecek yeni tedbirlerin düşünülmesi gerekmektedir. Kaçak balıkçılığın önlenmesini sağlayacak güçlü bir yasal zemin yoktur. Zira su ürünleri kanununda balığı avlayana ilişkin ceza olduğu halde, avlanmış balığı taşıyan araca ilişkin bir ceza yoktur" ifadelerini kullandı.

Azalan su debilerinin inci kefalı balığının üremesini tehdit ettiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Sarı, Van sınırları içindeki akarsuların tamamında hidrolojik kuraklık ortaya çıktığını vurgulayarak açıklamasını şöyle sürdürdü:

"ilimizdeki su debileri azalmıştır. Azalan su debileri inci kefalının üremesini tehdit etmektedir. Özellikle son yıllarda artan tarımsal faaliyetler için ilave su gerekliliği düşünüldüğünde, mevcut suyun yarıya düşmesinin nasıl sonuçlar doğuracağı ortadadır. Bu yıl su paylaşımına bağlı, kavgalar, tartışmalar artmıştır. Yani hidrolojik kuraklık bir anlamda tarımsal kuraklığa dönüşmeye başlamış, bunun bir sonucu olarak da sosyo-ekonomik kuraklık denilen, sosyal barışın bozulmasına neden olan kuraklık ortaya çıkmıştır. Eğer acil eylem planı hazırlanarak, kuraklık yönetilmezse önümüzdeki yıl hem inci kefalının üreme göçü daha büyük bir tehditle karşı karşıya kalacak, hem de göl çevresinde su paylaşımına ilişkin sorunlar sosyal barışın bozulmasına neden olacaktır. Bu yüzden, vakit geçirmeden uygulanabilir ve katılımcılıkla hazırlanmış bir 'Kuraklık eylem planı' hazırlanması gerekmektedir. İnci kefalının üreme habitatlarında dolaşıldığında her adım başı bir ekibe rastlamak mümkündür. Ancak aynı zamanda çarşıda, pazarda inci kefalı açıktan satılmaktadır. Bu durumda tüm kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan denetimlerin ve yol kontrollerinin niteliği sorgulanmalı, kişiye bağlı aksaklıklar olacağı dikkate alınarak gerekli tedbirler alınmalıdır. Dere yataklarından kum alımı ne yazık ki devam etmektedir. Bu üreme döneminde derneğimizin gözlemleri, çoğu zaman dere yataklarından kum alımına, ekonominin lokomotifi olan inşaat sektörünü zarara uğratmamak adına kamu tarafından göz yumulduğu yönündedir. Ne zaman dere yatağından kum alımına rastlanılsa, kumun mutlaka bir kamu kurumu tarafından talep edildiği yönünde bir beyanatla savunma yapılmaktadır. Ancak hiçbir dere yatağından kum alınmasına hiçbir yasa izin vermemektedir. Tüm kum ocaklarının ruhsatı dere yatağına yakın bir alandır. Ancak yasalara aykırı olarak dere yatağından kum alıp buralara yığarak satış yapmaktadırlar. Bu yüzden kum ocaklarının hiç olmazsa üreme döneminde dere yataklarında çalışması mutlaka önlenmelidir. Kent merkezlerinde kaçak balık satışının engellenmesi için belediyeler etkin rol ve görev üstlenmelidir. Kaçak avcılığın tam olarak kontrol altına alınabilmesi için dört aşamada müdahale zorunludur. Avlanmasını, taşınmasını, satılmasını engellemek ve tüketiciyi bilinçlendirmek. İnci kefalı göçünün çıplak gözle izlenebildiği noktalar artmıştır. Geçen yıllarda sadece Erciş Deliçay Balık Bendi mevkiinde gözlenebilen göç, iki yıldır Muradiye Değirmen Mevkii, Karasu Çayı Ablengez Köprüsü altı, Engilsu Çayı Dönemeç Köprüsü altı ve Dönemeç Köyü Kilise mevkiinde de çıplak gözle izlenebilmektedir. Derneğimiz buralarda göç gözlem noktası oluşturmak, dere boylarında yürüyüş ve bisiklet parkurları belirlemek gibi çalışmalarla, inci kefalı göçünü ekolojik bir turizm etkinliği haline getirmeye çalışmaktadır."

İHA
Yayın Tarihi : 29 Temmuz 2008 Salı 19:46:55


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?