Van'ın Muradiye ilçesinde, kaynağın yetersizliğinden dolayı 2 yıl önce yapılan içme suyu şebekesi atıl durumda beklerken, vatandaşlar kilometrelerce uzaklıktaki başka kaynaktan evlerine su taşıyor.

Gümüştepe köyü halkı, dere yatağında bulunan su kaynağında hem çamaşır yıkıyor hem de içme suyu ihtiyacını karşılıyor. Evlerine içme suyu götürmek için zamanlarının çoğunu kaynak başında geçirdiklerini belirten köylü kadınlar, su taşımanın hayatlarının bir parçası haline geldiğini ifade etti. Ramazan ayında su çekmenin daha da zor olduğunu dile getiren köylü kadınlar, "Derdimizi soran kimse yok. Her gün bu çileyi çekiyoruz. Yaz kış demeden bu çileyi çekiyoruz. İşimiz gücümüz sabahtan akşama kadar bu
dereden evlerimize su taşımaktır. Çamaşırlarımızı bile bu suyun başında yıkıyoruz" dedi.
Dere yatağında bulunan su kaynağından doldurdukları bidonlarını güçlükle tepeye çıkaran kadınlar, daha sonra el arabalarına koyarak evlerinin yolunu tutuyor.

Köy muhtarı Kutbettin Gümüş ise, köyün içme suyu şebekesinin 2 yıl önce yapılmasına rağmen kaynağın yetersizliğinden dolayı su alamadıklarını ifade etti. Yapılan depoya verilen suyun yetersiz olduğu için yaz aylarında kuruduğunu dile getiren Gümüş, yapılan analizlerden o suyun da sağlıklı olmadığının ortaya çıktığını iddia etti. Gümüş, "Deponun içinde paslı borulardan başka bir şey yoktur. Gelen sudan numune alarak Van Halk Sağlığı Laboratuvarı Müdürlüğü Bakteriyoloji Bölümü'ne götürüp analizi yaptırdım.
'Kesinlikle kullanılamaz' denildi. Elimizde suyun insani tüketim amaçlı kullanılamayacağına dair rapor var. Ben bunu defalarca yetkililere götürdüm, maalesef şimdiye kadar kimse gelip ilgilenmedi" iddialarında bulundu.

Toplam 100 hane ve yaklaşık bin civarında nüfusu bulunan Gümüştepe köyünün muhtarı Gümüş, köy halkının iki yıldan beri zehirli su kullandığını ve çocukların sürekli ishal olduğunu iddia etti. İki yıl önce köyde vurulan sondajla çıkarılan ve köyün içme suyu olarak kullanıma sunulan suyun yapılan analizler sonucunda sağlığa zararlı olduğunun, kullanıma elverişli olmadığının belirlendiğini belirten muhtar Gümüş, "Köyümüzün içme suyu yoktu. İki yıl önce gelip buraya bir sondaj vurdular. Çıkan su köye içme
suyu olarak verildi. Bu su kaynağı yaz mevsiminde kuruyor. Ancak sonbaharda etkili olan yağışlarla birlikte tekrar köye içme suyu olarak veriliyor. Bu suyun değişik bir tadı vardır. Özellikle deniz suyuna benziyor. İki yıldan beri köy halkı hastalıklardan kurtulmaz oldu. Köy çocuklarımız her zaman ishal oluyor. Bu su ile çamaşır bile yıkanmıyor. Suyu verdiğimiz her bahçe hemen kuruyor. Şu an kuruyan içme suyu şebekemizin sağlıklı olmadığını iki yıldır kimseye anlatamadık. Nihayet 16.06.2009 tarihli bir
dilekçe ile İl Genel Meclisi Başkanlığı'na yazılı başvuruda bulundum. 24.06.2009 günü köye gelen görevliler, suyumuzdan numuneler alıp gitti. İl Halk Sağlığı Laboratuvar Müdürlüğü 29.06.2009 tarih ve 2987 Sayılı Bakteriyolojik Su Analiz Raporu'nu tanzim etti ve ilgili makamlara bildirdi. Bugüne kadar bu suyun, 'İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki Yönetmelik EK-2 Tablo 1'e' uygun olmadığını bildiren raporun gereği yapılmamıştır. Bu bizi üzmektedir. Çocuklarımızın sağlığından ve gelecek toplu ölümlerden endişe ediyoruz. Üç kişilik uzman tarafından tanzim edilen ve imzalanan bu raporun devlet yetkilileri tarafından ciddiye alınmamasını yadırgıyorum. Bunca insan, hayvan ve araziler ölümün pençesine terk edilir mi?" ifadelerini kullandı.

İha

Yayın Tarihi : 24 Ağustos 2009 Pazartesi 12:38:53