7
Mayıs
2024
Salı
VAN

MAZLUM-DER'den HSYK'ya tepki

VAN'DA HSYK'YA TEPKİ

MAZLUM-DER Van Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Fuat Değer, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) tavır ve tutumunun ideolojik olmakla birlikte siyasi bir karar niteliğinde olduğunu savunarak, "Darbeci ve darbeler geleneğinin yargı erki eliyle post modern bir versiyonudur bu karar" dedi.

Van Hak ve Özgürlükler Platformu (VÖHEP) adına hazırlanan açıklamayı okuyan Fuat Değer, Türkiye'nin askeri ve yargısal vesayetin pençesinden kurtulamadığı gibi seçilmiş siyasilerin "gidiciler" gözü ile görüldüğünden bu iki erkin kendisini devletin ve iktidarın tek sahibi olarak gördüğünü iddia etti. Değer, "Askeri ve yargısal vesayet hiçbir zaman demokratikleşme ve özgürleşme çabalarından hoşnut olmadığı gibi, genişletilmiş özgürlük alanlarını kendileri için bir tehdit olarak okumuş ve bu alanlardaki her

gelişmeyi kendi aleyhlerine paranoyası ile manipüle etmeye çalışmışlardır. Oysa bu ülkede özgürlüklerin gelişmesi ve önünün açılması herkes için olumlu olacak, hem yargının hem de askeri kuvvetlerin yükünü hafifletecektir. Ancak bunun gerçekleşmesi, özgüveni olan, halkını ve insanını düşman olarak görmeyen ülkeler için söz konusudur. Askerin işi, dış düşman olgusu ve tehdidi karşısında yürürlük kazanırken, yargı da hukuk çerçevesinde adalet mekanizmasını işletir. Yargının dayandığı temel esas özünde hak

yani hukuk ve adalet olmalı iken, taraftarlık ve ideolojik hamaset üzerine refleksler geliştiren bir yargı siyasallaşmış ve bağımsızlık vasfını yitirmiştir. Bu hafta içinde Ergenekon soruşturması kapsamında Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal'ın talimatıyla gözaltına alınan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner tutuklanmıştı. Bunun üzerine ülkenin yüksek yargı kurulu olan HSYK, derhal toplanarak bu soruşturmayı yürüten savcıların yetkilerini geri aldığı gibi, soruşturma kapsamında

verdikleri kararlar yüzünden bu hukukçular hakkında da suç duyurusunda bulunmuşlardır. Bu tutum daha önce birçok tecrübesine tanık olduğumuz ve en son Şemdinli davasında görevden alınan Van Savcısı Ferhat Sarıkaya olayını hatırlattı. Hafızalar bu kadar taze iken tekrar aynı refleksin ortaya konması, işin içinde Ergenekon soruşturmasına ve davanın gidişatına müdahale, hukuk yoluyla gözdağı ve manipülasyon endişelerini akla getirmektedir. Bu kaygı verici durum, HSYK'nın basın açıklamasında ifade ettiği gibi,

yargı üzerinde kimlerin etkili olduğu ve yargının bağımsızlığı ilkesine nasıl halel getirildiğini göstermesi açısından da ayrıca bir saptama konusudur. Yargının üzerinde yıllardır çöreklenen derin güçler mi yoksa başka bir siyasi güç mü, o da zaman içinde temayüz edecektir. HSYK'nın bu tavır ve tutumu ideolojik olmakla birlikte siyasi bir karar niteliğindedir. Darbeci ve darbeler geleneğinin yargı erki eliyle postmodern bir versiyonudur bu karar. Hiç kimse suç işleme konusunda ayrıcalıklı değildir. Hukuk,

herkes için geçerlidir ve yargının bağımsızlığı ilkesi ciddiyetle korunmalıdır. Yargı mensupları ya da askerler suç işlemez diye bir kural olmadığı gibi hiç kimsenin bir ayrıcalığı, makamından kaynaklanan bir kutsallığı söz konusu değildir. Dokunulmazlık zırhı suç işleme konusunda mümkün değildir ve olamaz. İnsanlar suç işleyebilir ve hukuk bunların peşine düşer, hak ve addet çerçevesinde bilgi, bulgu ve belgeler ışığında objektif olarak kararını verir, vermelidir. Bu ülke bunları hak etmiyor. Yargı erkinin

keyfiliğine derhal son verilmeli ve bunun tek çözümünün sahici, taze, adil, sivil, özgürlükçü, hukuku esas alan, çoğulcu ve demokratik bir anayasa olduğu görülmeli ve süreç hızlandırılmalıdır" dedi.

İHA
Yayın Tarihi : 17 Şubat 2010 Çarşamba 19:26:05
Güncelleme :17 Şubat 2010 Çarşamba 19:41:16


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?