Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Van İl Temsilcisi Yrd. Doç. Dr. Davut Okçu, meslek lisesi mezunlarına yönelik ikinci sınıf muamelesinin 28 Şubat post-modern darbesiyle başlatıldığını ve yargı tarafından sürdürülmekte olduğunu ileri sürdü.

Sendika binasında bir basın toplantısı düzenleyen Yrd. Doç. Dr. Davut Okçu, meslek lisesi mezunlarının yıllar önce ABD'de beyazlarla aynı otobüse binmelerine izin verilen ancak farklı koltuklara oturmaya mecbur tutulan zencilerin konumuna düşürüldüğünü iddia etti. Yrd. Doç. Dr. Okçu, "Oysa başta İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, T.C. Anayasası ve eğitimle ilgili pek çok yasa ile ayrımcılık yasaklanmış, kişi ve kuruluşlar fırsat ve imkan eşitsizliği yapmaktan men edilmiştir" dedi.

Katsayı uygulaması ile ilgili olarak Danıştay tarafından verilen son üç karar arasında bir uyumun bulunmadığını belirten Yrd. Doç. Dr. Okçu, kararlar arasındaki uyumsuzluğun yargı kararlarının objektifliğini zedelediğini söyledi. Çelişkili kararların hukuki değil, siyasi amaçlarla alındığı kanaatini yaygınlaştırdığını savunan Yrd. Doç. Dr. Okçu, son kararla Danıştay'ın, daha önce tam yetkili olduğuna hükmettiği YÖK'ü işlevsiz ve çaresiz kıldığını savundu. Yrd. Doç. Dr. Okçu, "1,5 milyon civarında

üniversite adayı ve aileleri son kararlar karşısında şaşkına dönmüş, öğrencilerin moral ve motivasyonu alt üst olmuştur. Öğrenciler sınava değil, Danıştay ve YÖK arasında süren çatışmaya kilitlenmiştir. Ne yazık ki, Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) sistemi hakkındaki düzenlemeleri eğitim otoriteleri değil, yargı belirlemeye başlamıştır. Oluşturulan belirsizlik ortamı, başarı düzeyini ve eğitim kurumlarının çalışmalarını da olumsuz yönde etkilemiştir. 28 Şubat kararlarıyla başlatılan katsayı zulmü, mesleki ve

teknik eğitim ile genel eğitim dengesini de sarsmış, dünyadaki oranların tersine genel liselerin oranı yüzde 70'lere tırmanmıştır. Bu tablo, istihdam dengesini bozmuş ve işsizliği körüklemiştir. Mezunlarının üniversite okuma şansı bulunmayan mesleki ve teknik liselere akademik başarı düzeyi düşük olan öğrenciler yönelmiş, mesleki ve teknik eğitim başarısızlığın adresi haline getirilmiştir. Danıştay kararlarından sonra anlaşılmıştır ki, eğitimi ve ÖSS'yi ilgilendiren konulardaki kararların alınmasında eğitim

otoritelerinin eli güçlendirilmelidir. Uygulanacak adil sistemler YÖK tarafından tespit edilmeli ve Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından bu doğrultuda yasal değişiklikler yapılarak kaos ortamı sona erdirilmelidir. Aksi takdirde ÖSS'ye hazırlanan gençlerimizin ve ailelerinin ruh sağlığı büyük zarar görecektir" dedi.

ÖSS sistemi ile ilgili olarak son aylarda alınan mahkeme kararlarının, bağımsız ve tarafsız bir yargı için 'yargı reformu'nun ne kadar elzem olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Okçu, bu vesileyle TBMM ve hükümeti yargı reformu konusunda harekete geçmeye davet ettiklerini kaydetti.