'Özür Diliyorum'a en sert tepki

Van'da 1. Dünya Harbi'nde Ermeni Çetelerinin Katliamlarına Uğramış Mağdurlar Derneği (EÇKUMDER), Ermenilere yönelik ''Özür Diliyorum' kampanyasına tepki gösterdi.

Dernek Yönetim Kurulu adına yapılan yazılı açıklamada, Türk-Ermeni ilişkilerine katkı sağlamak amacıyla bir süre önce dernek isminin Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Derneği olarak değiştirildiği hatırlatıldı. Ermenistan-Türkiye maçı vesilesiyle Cumhurbaşkanı Gül ile Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan tarafından Türkiye-Ermenistan arasında başlatılan diyalog ve normalleşme sürecine katkı bulunmak istendiği belirtilen açıklamada, "Ermeni diasporasına ve radikal Ermeni gruplarına cesaret veren,
Türklerin acılarını yok sayan, Vanlıları derinden yaralayan, taraflı ''Özür Diliyorum'' kampanyasına öncülük eden başta marjinal grubun, destekleyenlerin ve imza atanların kınanıp protesto edildiği" belirtildi.

Bu kampanyanın, ülke ve millete karşı Ermeni diasporası ve Taşnakların uluslararası düzeyde yürüttükleri kin nefret, ırkçılık, düşmanlığa dayalı asılsız soykırım ideallerinin Türkiye'ye kabul ettirilmesine yönelik kampanyanın bir parçası olduğu belirtilen açıklamada şu hususlara yer verildi:

"Milletimizin reflekslerini törpüleme amaçlı bu kampanya iyi niyetten, insan haklarından, demokrasiden, hukuktan, vicdan muhasebesinden uzak, dış merkezlerce hazırlanan güdümlü, mazoşizm kokan sipariş girişimdir. Bu kampanya 1915'te yakınları Ermeni çeteleri tarafından katledilmemiş, hiçbir acı yaşamamış, kayıpları olmamış tuzu kuru marjinal grubun siyasi fantezisidir. Tek taraflı, acılarda bile ayrımcılık yapabilen bu girişim Türk-Ermeni halkları arasına yeni nifak tohumu ekmektir.

Vanlılar olarak 1915'te geleceğimizi mahveden, yakınlarımızı katleden, işgalci güçlerle işbirlikçiliği yapan Ermeni çeteleri ve bugünkü uzantılarının geçmişleriyle yüzleşmelerini bekliyoruz. Her fırsatta taraflı siyasi mühendisliğe soyunan, toplumdan kopuk, medya ve üniversitelerin köşe başlarını tutmuş, diaspora ile dirsek temasına bulunan, Ermeni meselesini adeta tekellerine almış, ranta çevirmiş olan bu marjinal grup, iyi niyetlerle başlatılan derneğimizin de katkı sunmaya çalıştığı Türk-Ermeni diyalog ve normalleşme sürecini baltalamakta, sürdürülen çabalara mayın döşemekte, provoke etmektedir. Bizim acılarımızı görmezden gelen, yok sayan bu hareket, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne 'soykırımcı devlet' yaftasını asmak isteyen, hatta fırsat kollayan, atalarımızı katillikle suçlayan çevrelere cesaret vererek siyasal ve diplomatik açıdan vahim sonuçlara, toplumsal açıdan ise derin kırılmalara yol açmaktadır."

Açıklamada, 1915 olaylarının siyasal değil, tarihi bir konu olduğunu, o nedenle tarihçiler tarafından ele alınmasının, oluşturulacak bilim kurulunun tüm arşivlerdeki belgelerin ışığında varacağı sonucun ilgili taraflarca kabul edilmesinin savunulduğu da belirtildi.