5
Mayıs
2024
Pazar
VAN

STÖ'lerden polise tepki

İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şube Başkanı Cüneyt Caniş, Hakkari ve Yüksekova sokaklarının adeta her toplumsal olay sonrası açık işkence alanları haline getirilmekte olduğunu iddia ederek "Huzur ve barış yolunda yapılan açılımların toplum üzerinde bir bahar havası estirmeye başladığı bir zamanda, böyle bir olayın yaşanmış olması, toplum tarafından tepkiyle karşılanmıştır" dedi.

Van'da bir grup sivil toplum örgütü (STÖ) Sanat Sokağı'nda bir araya gelerek, Hakkarili bir çocuğun silah dipçiğiyle dövülmesine tepkilerini dile getirdiler. Grup adına basın metnini okuyan İHD Van Şube Başkanı Cüneyt Caniş, Ergenekon örgütüne ait silahların ve cesetlerin arazilerden fışkırmaya başladığı bir zamanda, Hakkarili bir çocuğun silah dipçiğiyle ölesiye dövülmesi olayının gündeme oturduğunu belirtti. Daha önceleri İsrailli bir askerin, Filistinli bir çocuğun kolunu kameralar karşısında kırmasına benzer bir olayı geçen yıl Hakkari'de sivil polislerin kameralar karşısında tekrarladıklarını anlatan Caniş, "Huzur ve barış yolunda yapılan açılımların toplum üzerinde bir bahar havası estirmeye başladığı bir zamanda, böyle bir olayın yaşanmış olması, toplum tarafından tepkiyle karşılanmıştır. 2008 yılında olaylı geçen Hakkari Nevruzu hafızamızdan silinmeden, benzeri olaylar yaşanmaya devam ediyor. Hakkari ve Yüksekova sokakları adeta her toplumsal olay sonrası açık işkence alanları haline getirilmektedir. Olaylı 2008 Hakkari Nevruzunda C.E'nin kolunu kırmaya çalışırken adeta basına vesikalık fotoğraf çektirircesine görüntü vererek pervasızlaşan polis aynı zihniyetini devam ettiriyor. 23 Nisan 2009 tarihinde Hakkari'de DTP'ye yönelik gözaltıları protesto etmek amacıyla bir araya gelen ve çoğunluğu çocuklardan oluşan gruba polis tarafından aşırı güç kullanılarak müdahale edilmiştir. Müdahale sonrasında grup dağılmış ancak polis çok rahat bir şekilde gözaltına alabileceği göstericilere işkence yapma yolunu seçmiştir" dedi.

C.E.'ye yapılan işkenceye sessiz kalan yetkililerin bu yetmezmiş gibi C.E.'ye memura direnmekten dava açarak polisin çocuklara işkenceye varan müdahalelerine açıkça destek verdiğini de sözlerine ekleyen Cüneyt Caniş açıklamaları şöyle sürdürdü;
"Şayet sokak ortasında işkence gören çocuk var diye yetkililer istifa etseydi, hukuka uygun adil bir soruşturma yürütülseydi aynı işkenceyi S.T yaşamayacaktı. Bir tarafta 23 Nisan'da Başbakanlık makam koltuğu bir çocuğa verilip birlikte fotoğraf çektirilirken, diğer taraftan Kürt çocuğunun kafasının dipçikle ezilmesi, devletin Türkiye halklarına eşit mesafede durmadığının açık göstergesidir. Bu tutum ülkemizi kaos ve dehşet ortamına ittiği için söz konusu hukuksuz tutumu açıkça kınıyoruz. Bizler insan
hakları savunucuları ve hukukçular olarak yapılan bu işkenceden dolayı başta İçişleri Bakanının istifa etmesini, öte yandan Hakkari Emniyet Müdürünün derhal görevden alınmasını talep ederken olayın takipçisi olacağımızı belirtmek isteriz."
 

iha
Yayın Tarihi : 26 Nisan 2009 Pazar 12:12:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?