2
Mayıs
2024
Perşembe
VAN

Tandırın kokusu Avustralya'ya ulaştı

Doğu Anadolu kültürünün geleneksel unsurlarından bir olan tandır ekmeğinin yapılışını konu edinen "Ağzı Açık Alamet" adlı belgesel filmin uluslararası festival yolculuğunun uzak kıtalara doğru devam ediyor.

Geçen yıllarda İngiltere, Macaristan ve Hindistan'da gösterime giren belgesel filmin, 3-21 Haziran 2009 tarihleri arasında Avustralya'da düzenlenen 56. Sydney Film Festivali'nde gösterime gireceği bildirildi. Filmin ilk kez bu kadar uzak bir coğrafyada gösterime gireceğini söyleyen yönetmen Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Cereci, Anadolu kültürünü kısmen tanıyan Avustralyalıların filmin konusu ve Anadolu'nun geleneksel kültürü hakkındaki görüşlerini şimdiden merak ettiğini belirtti.

2007 yılında Bitlis'in Adilcevaz ilçesi İpekçayır köyünde çekilen filmin, Anadolu'da binlerce yıldır kullanılan tandır ekmeğinin yapılışı ve köylerdeki tandır kültürünü anlattığını dile getiren Prof. Dr. Cereci, "Film, Doğunun geleneksel kültürüne meraklı olan Avrupalılarca büyük ilgi gördü. Avustralya'da da ilgiyle karşılanmasını bekliyoruz. Galası, çekim yeri olan İpekçayır köyünde yapılan film ile Anadolu'nun, Türkiye'de bile çok iyi bilinmeyen geleneksel kültürünü çok uzak kıtalara taşımak bizi onurlandırıyor. Anadolu kültürünün yurt dışında tanıtımını bir görev olarak üstleniyoruz" dedi.

1974 yılından bu yana etkinliklerini sürdüren Sydney Film Festivali'nin, Avustralya kıtasının en büyük sanat etkinliklerinden biri olduğu belirtilirken, tüm dünyadan filmlerin katıldığı festivalin Avustralya'nın tek film festivali olduğu bildirildi. Film festivallerinin, ülkelerin ve kültürlerin tanıtımı açısından en elverişli ortamları sunduğunu söyleyen Prof. Cereci, Türkiye gibi sınırsız kültürel değerleri olan bir ülkenin, düzenlenen her festivalde yer alması gerektiğini, ülke yönetiminin ve diğer kurum ve kişilerin de festivallere katılım konusunda teşviklerinin olması gerektiğini dile getirdi. Ağzı Açık Alamet adlı filmi, bir öğrencisinin el kamerasıyla çektiğini söyleyen Prof. Dr. Sedat Cereci, görevli olduğu üniversitenin bu tür çalışmalara hiçbir katkıda bulunmamasını da üzüntüyle karşıladığını belirtti.

Binlerce yıllık tarihi, çok sayıdaki etnik unsurun binlerce yılda oluşturduğu kültürel değerler ve renkli atmosferiyle Anadolu'nun, yalnızca tanıtım açısından önemli materyalleri içermesinden öte, araştırmacılar ve sanatçılar için tam bir açık atölye olduğunu dile getiren Prof. Cereci, Van'ın araştırmacı ve sanatçılar için bir kaynak toplama ve çalışma alanı olarak tanıtılmasını sağlamak ve özellikle yabancı araştırmacılar için bir cazibe kenti olarak tanınması için İngilizce seslendirmeli bir tanıtım filmi projesi hazırladığını da açıkladı.

Önceki yıllarda Van balığı, geleneksel Van evleri, yeraltı su kanalları kehrizler, Van'daki Hıdırellez etkinlikleri, Urartu su kanalı Şamran gibi tarihsel ve kültürel konuları filmle belgeleyen Prof. Dr. Sedat Cereci'nin, yaptığı çalışmaları yurt dışına taşımakla tanınırken, Doğu Anadolu'da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış kültürel değerlere dikkat çekmesiyle de biliniyor. Prof. Cereci'nin belgesel filme konu ettiği değerlerin bilimsel çalışmalara konu olduğuna, koruma ve onarım projeleri hazırlandığı belirtiliyor.

İHA
Yayın Tarihi : 24 Kasım 2008 Pazartesi 17:31:13


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?