Van'ın Erciş ilçesi Çelebibağı Beldesi'nde bulunan ve bir çok medeniyete ait izlerinin de bulunduğu tarihi mezarlık ilgisizlik yüzünden define avcılarının mekanı haline geldi.

Sanat Tarihçisi ve Eğitimci Bünyamin Kara, gazetecilerle birlikte tarihi mezarlıkta incelemelerde bulundu. İncelemeleri esnasında gözlerine inanamayan Kara, şahideli ve sandukalı olan iki Müslüman mezarın define avcıları tarafından açıldığını tespit etti. Üzerinde Kuran'dan ayetlerin bulunduğu şahide ve sandukaların kırılarak içersinin açıldığını da tespit eden Kara, Türkiye tarihi açısından oldukça öneme sahip olan bu mezarlığın kaderine terk edilmesinin kendisi gibi tarih severleri de üzdüğünü söyledi.

1992 yılında Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Sanat Tarihi Bölümü'nden Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam'ın bilimsel sorumluluğunda kazı ve restorasyon çalışması yapıldığını anımsatan Kara, kazı ve yenileme ile bilim dünyasına tanıtılan mezarlığın ilk tunç çağından günümüze kadar kullanılan bir kültür hazinesi olduğunu söyledi.

Tarihi mezarlığın Selçuklu, Celayırli, Karakoyunlu, Akkoyunlu, Osmanlı ve 1992 yılına kadar da kasaba halkı tarafından kullanıldığını da ifade eden Kara, tarihi mezarlıkta kitabesi bulunan en eski Selçuklu mezarının ise 1160 yılına ait olduğunu söyledi. Sanat tarihçisi ve Eğitimci Bünyamin Kara, açıklamasına daha sonra şöyle devam etti;

"Mezarlık içinde üzeri bitkisel, geometrik şekillerle birlikte, gülbezek, kandil motiflerinin bulunduğu çiçekli kufi yazı sitiliyle yazılmış kitabeli ve ayetlerin de yer aldığı Şahideli Sandukalı mezarlarla birlikte anıtsal yapılara da yer verilmiştir. Türkiye tarihi bakımından oldukça öneme sahip olan bu mezarlık bugün maalesef kaderine terk edilmiştir. 1992-1995 yılında yapılan kazılardan sonra doğanın ve insanlığın acımasız tahribatına maruz kalan mezarlık en son 2005 yılında Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Atilla Koç tarafından gezilmiş ve onarım sözü verilmiştir. Son yıllarda Kültür Bakanlığı tarafından aslına uygun olarak etrafına Ahlat taşından ihata duvarı çekilerek göl sularından korunmaya alınmıştır. Ancak, hazine avcılarından korunamamıştır. Tarihimize ışık tutacak açık hava müzesini de anımsatacak mezarlığa bir haber üzerine gazeteci arkadaşlarında bulunduğu ekip tarafından geldik. İnsanlığın kanını donduracak şekilde tarih katliamına şahit olduk. Burada hazine avcıları tarafından doğu bandında şahideli sandukalı mezar taşının şahidesi kırılarak sandukanın platform taşları sökülmüş ve sanduka kırılmış zemin kazılmıştır. Yine yukarılara doğru çıktığımızda çoğu şahidelerin tahrip olduğuna hatta hiç sağlam şahidenin kalmadığına şahit olduk. Osmanlı dönemine ait mukarnas geçmeli şahidelerin tamamına yakını tahrip edilmişti. Mezarlığın güneyinde kapaklı sandukalı üzerinde çiçekli kufi harflerle bezemeli Samara C üsluplu sandukanın üstündeki kapağı kırılmış ve tahrip edilmişti. En büyük katliamın güney mezar anıtında yapıldığını gördük. Buradaki anıt tamamen tahrip edilmiş. İçindeki prizmatik lahitler yerlerinden çıkartılarak 2-3 metre kadar derinliğe inilmiştir. Kültür tarihimiz açısından bu kadar öneme sahip olan mezarlığımızın her geçen gün talan edilmesi göz göre göre tarih katliamına sebep olmaktadır. Bu konuda yetkililerin bir an evvel gerekli önlemi alması gerekmektedir."