3
Mayıs
2024
Cuma
VAN

Teknolojinin egemenliği tanındı

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) öğretim elemanları ve öğrencilerince yapılan "İnsan İlişkileri ve Teknoloji" konulu araştırmada, insanların büyük ölçüde teknolojinin yaşamlarını kolaylaştırdığına inandıkları sonucuna ulaşıldı.

Üniversite Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Cereci tarafından yönetilen araştırmada, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği, Radyo Televizyon Yayıncılığı, Bilgisayar Teknolojisi ve Programlama ve İşletme bölümlerinin katkılarıyla, 317 kişiyle yüzyüze görüşülerek teknolojiyle ilgilerinin araştırıldı.

Yaşları 20 ila 79 arasında değişen kişilerle yapılan araştırmada, kişilerin en çok kullandıkları teknoloji ürününden en son ne zaman mektup yazdığına, interneti en çok hangi amaçla kullandıklarından uzaktaki yakınlarıyla nasıl iletişim kurduklarına, teknoloji ürünlerinin aile içi sorunlara neden olup olmadığından insan ilişkilerinin 100 yıl önce mi yoksa şimdi mi daha insanca olduğuna kadar insan ilişkileri ve teknolojiyle ilgili sorular yöneltildi. İnsanların teknolojiyle yakınlık düzeylerinin özellikle ortaya konmasının amaçlandığı araştırmada, insanların yaşamlarını kuşatan teknoloji ürünlerinin doğru kullanılıp kullanılmadığı konusunda da veriler elde edildi.

Araştırmada, geleneksel iletişim araçlarından olan mektubun ne ölçüde kullanıldığını öğrenmek amacıyla sorulan "En son ne zaman mektup yazdınız?" sorusunun, 47 kişi tarafından "Hiç yazmadım" diyerek yanıtlandı. Son bir yıl içinde mektup yazanların sayısı 131, en son yaklaşık 10-15 yıl önce mektup yazanların sayısı ise 139 kişi oldu. Araştırmaya katılan kişilerin 281'inin, teknolojinin yaşamlarını kolaylaştırdığına inandıklarını belirttiği, 12 kişinin buna inanmadıklarını, 24 kişinin de bazen kolaylaştırdığına inandıklarını söyledikleri açıklandı. Bilgisayar, cep telefonu, televizyon, kamera, fotoğraf makinesi, DVD, VCD, faks, MP3 gibi çok sayıda teknolojik ürün insanların günlük yaşamlarını kuşatırken, "En çok kullandığınız teknoloji ürünü nedir?" sorusuna karşılık 255 kişi "Cep telefonu" derken, 13 kişinin "Ev telefonu" , diğer katılımcıların ise bilgisayar, DVD, otomobil, faks, radyo, kamera, mikroskop, fotoğraf makinesi diye yanıtladığı öğrenildi.

İnsan ilişkilerini en olumlu etkileyen teknoloji ürününün ne olduğunun sorulduğu soruya, araştırmaya katılanların çoğunluğunu teşkil eden 204 kişi, "İletişim araçları" diye karşılık verirken, diğer katılımcılar ulaşım araçları, bilgisayar, televizyon ve uydular dedi. Araştırmaya katılanların yarıdan çoğunu oluşturan 199 kişi, insan ilişkilerinin 100 yıl önce daha insanca olduğuna inandıklarını söylerken, diğer katılımcıların bir bölümünün günümüzde daha insanca ilişkilerin yaşandığını düşündükleri, bazı katılımcıların ise bu soruyu yanıtlamadıklarının gözlendiği açıklandı.

Teknolojinin insan yaşamına katkılarının mı, zararlarının mı daha çok olduğunu öğrenmek amacıyla sorulan, "Televizyonun insan ilişkilerini engellediğine inanıyor musunuz?" sorusu ve buna bağlı olarak sorulan "Televizyon, bilgisayar gibi teknoloji ürünleri aile içi ilişkilerde soruna neden olur mu?" sorusuna, 224 kişi "Evet" derken, 71 kişi ise "Bazen" dedi. Özellikle internet aracılığıyla yapılan tanışmalar ve evlenmeler de dikkate alınarak sorulan, "Teknolojinin sizi, hiç tanımadığınız insanlarla nasıl yakınlaştırdığını düşünüyorsunuz?" sorusu, araştırmaya katılan kişilerin yarıdan çoğu tarafından "Teknolojinin insanlara yaptığı olumlu bir katkı" olarak değerlendirilirken, başka insanların görüşlerini öğrenme, diğer insanları ve kültürleri tanıma, yeni insanlarla tanışma konusunda teknolojinin aracı olduğunu söyledi. Araştırmaya katılan 83 kişi, teknoloji aracılığıyla yaşanan yakınlaşmaların sanal olduğunu, gerçekçi ve doğru olmadığını, sağlıksız hatta tehlikeli olduğunu açıklandı.

Araştırma sonuçlarını değerlendiren Prof. Dr. Sedat Cereci, 21. yüzyılda teknolojinin, artık yaşamın vazgeçilemeyecek bir parçası olduğunu, geliri çok düşük, hatta işsiz, toplumsal yaşama çok fazla katılamayan, modern yaşamdan hoşlanmayan insanların bile teknoloji ürünlerini kullandıklarını, elektriğin ve iletişim ağlarının bulunduğu bir coğrafyada yaşayan hiçbir insanın teknolojiden uzak kalamayacağını dile getirdi. Cereci, teknoloji ürünlerine alışmış olan insanların, teknolojiden uzak kaldıklarında kendilerini rahatsız hissettiklerini de sözlerine ekledi. Prof. Dr. Sedat Cereci, insanların, teknolojinin egemenliğine inanmanın yanında, onun insan ilişkilerini olumsuz etkileyen bir etken olduğunu düşündüklerini, ancak buna rağmen teknolojiyi yoğun biçimde kullanmaktan vazgeçmediklerini dile getirdi. Türk toplumunun çoğunlukla tam olarak bilmeden teknolojiyi kullandığını, bunun için gerekli kültürel alt yapı oluşturulmadan teknolojinin alındığını belirten Cereci, teknolojinin doğru kullanıldığında insanlara büyük yararlar sağlayan ve yaşamlarını kolaylaştıran gelişmeler olduğunu, yanlış kullanılması durumunda da hem teknolojiyi yanlış kullanan insanlara, hem de bütün insanlığa büyük zararlar vereceğini vurguladı.

.
Yayın Tarihi : 5 Mayıs 2008 Pazartesi 15:48:13


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?