İstasyon Mahallesi’nde oturan 3 çocuk annesi Gül Kızıltaş (24), 2 yıl önce yakalandığı cilt kanseri nedeniyle eşi Eyüp Kızıltaş tarafından Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi’ne götürülerek tedavi edilmeye başlandı.

Ancak maddi durumu iyi olmadığı için her seferinde tedavisi tamamlanmadan eşi tarafından zorla çıkarılan Gül Kızıltaş, hastalığının ilerlemesinin ardından eşinin kendisini terk ettiğini kaydetti.

Tedavi süresince eşinin doktorların yazdığı hiçbir ilacı almadığını da belirten Kızıltaş, "Hastalandığımda ilk önce eşim beni Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi’ne götürdü. Hastanede bir hafta tedavi gördüğümde eşim beni zorla hastaneden çıkararak eve getirdi. Ardından Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi’ne götürdü. Ancak orada da tedavim tamamlanmadan beni zorla çıkartarak eve getirdi. Evde de bakamadığı için beni getirip, babamın evine bıraktı. Gün geçtikçe yaraların derinleşip ve durumum ağırlaşıyor. Vücudumdaki yaraların üzerine sinekler konmasın diye annem çamur ve toprak ile kapatıyor" dedi.

Kızının kokuşan vücudu yüzünde evde bulunan çocukların hastalandığını kaydeden anne Hatun Kızıltaş ise, şimdiye kadar kendilerini hiç kimsenin yardım etmediğini kaydetti. Anne Kızıltaş, "Kızımın 3 cocuğu var. Kocası onu hastanede kalmasını istemedi. Kızımın vücudunda yaralar artmaya başlayınca getirip eve bıraktı. Aylardır yatakta kalan kızımın vücudu kokuşmaya başladı ve yaraların üzeri sinekler doluyor. Bizim de maddi durumumuz iyi olmadığı için ilaç alamıyoruz. Mecburen çamur veya toprak ile üzerini örtüyorum. Bu koku yüzünden bütün çocuklarım ve ben de hastalandım. Çocuklarım tansiyonları yükseliyor ve hepsinin gözleri ağrıyor. Hiçbirimiz de doktora gidemiyoruz" şeklinde konuştu.