Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Van Milletvekili Gülşen Orhan, 2008 yılının başlangıcı itibariyle çevreyi ve Van Gölü'nü kurtarmak için büyük bir adım attıklarını ifade ederek, bu adımların sonuç vermesini hedeflediklerini söyledi.

Van Valiliği'nde Vali Yardımcısı Halil Berk'in başkanlığında yapılan, Deniz Temiz Derneği (TURMEPA), Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı (ÇEVKO), süpermarket sahipleri ve Van Çevre İl Müdürlüğü yetkilileri katıldığı toplantıda doğanın ve Van Gölü'nün kirletilmesini masaya yatırdılar.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Van Vali Yardımcısı Halil Berk, plastik poşet kullanımı Van Gölü'ne ve çevreye verdiği zarar kadar aynı paralelde ve daha yoğunlukta insan sağlığını da tehdit ettiğini belirtti. Türkiye'nin çeşitli illerinde bu paralelde çalışmaların bulunduğunu ifade eden Vali Yardımcısı Berk, toplantının Türkiye'nin Doğu'sunda bulunan Van ilinde ele alınması önem arz ettiğini kaydetti.

Daha sonra kısa bir konuşma yapan Van Milletvekili Gülşen Orhan, 2008 yılının başlangıcı itibariyle çevreyi ve Van Gölü'nü kurtarmak için büyük bir adım attıklarını belirtti. Bu konuda kurumlar ve sivil toplum örgütlerini harekete geçirmeye çalıştıklarını ifade eden Orhan, bu adımların önümüzdeki süreçte netice vermesini hedeflediklerini söyledi.

Bunun bir ayağının da doğada olduğunu anlatan Orhan, "Çok uzun süre imha olmayan poşetler önümüze çıkıyor. Çevreyi gezdiğiniz vakit her tarafta birinci derece çöp poşetlerinin ortalıkta gezindiğini görürsünüz. Diğer çöpler bir şekilde imha oluyor. Organik olanlar, kağıt gibi kendini bir şekilde doğaya adapte ediyor ama poşetler olduğu gibi kalıyor. Bunlar hayvanlara, çevreye, suya zarar veriyor ve özellikle de Van Gölü'ne zarar veriyor.

Önce bunu anlayarak bu işi sahiplenmemiz lazım. Yoksa burada yaptırımlarla zorla dayatmalarla bu işin üstesinden gelemeyiz. Bu Van Gölü bizim hepimizin mirasıdır. Hepimizin yazın gidip yıkandığı, mesire yeri olan ve özellikle de çevrenin en önemli varlığıdır. Dolayısı ile biz buna sahip çıkarsak, bir şeyler yapabiliriz. Kim sahip çıkacak, devlet sahip çıkacak, kurumlar sahip çıkacak, sivil toplum kuruluşları ve halk sahip çıkacak. Birey olarak sahip çıkacağız. Bizim ne yapmamız gerekiyor işte bunun için bir araya gelmişiz" dedi.

Bu poşetlerin öncelikle marketlerden doğaya gittiğini de sözlerine ekleyen Milletvekili Gülşen Orhan şöyle konuştu;
"Örneğin markete gittiğimizde 10 tane ürün alıyoruz ve 11 tane poşet götürüyoruz. Bu poşetleri götürmemizdeki amaç ise çöp poşeti olarak veya ambalaj olarak kullanma düşüncesidir. Böyle yaparak hakikaten doğaya zarar veriyoruz. Ben 1 yıldır bu bilince sahip oldum. Daha önce ben de bunu yapıyordum. Ve kendimden utanıyorum şimdi. Ben daha önce 10 ürüne 11 poşet aldığım için hakikaten geriye döndüğümde çok üzülüyorum. Markete gittiğimizde mümkün olduğu kadar eşyayı bir poşete sığdırmalıyız. Çünkü hepimiz eşyamızı arabayla götürüyoruz. Mümkün olduğu kadar ürünü bir poşete koyup götürmemiz gerekiyor. Bu iş marketlerde başlıyor. Neler yapılması gerekiyor ve bir yol haritası çizmemiz gerekiyor ona karar verelim. İler iki günlerde şöyle bir start verelim. Start verdiğimiz bir eğitim ayağı olsun. Bir eğitim seferberliği yapalım. Bunu İl Milli Eğitim, Çevre Bakanlığı, TURMEPA, TEMA diğer kuruluşlarımız da destekleyecek. Seminer, panel ve bir toplantı yaparak halkımızla da bir araya gelelim. Bir ünlü sanatçımızı da getirelim. Ulusal basınımız gelsin. Bunu Van'dan bütün Türkiye'ye aktaralım. Hep beraber katıldığımız bir temizlik seferberliği de yapalım. Ayrıca bir marketimizde bir alışveriş yapalım o örneğimizi de sergileyelim. Ve ondan sonra da bunu devam ettirelim. Ve daha sonra bu çalışmayı ne kadar başarıya götürdük tekrar değerlendirme toplantıları yapalım. Bunu valiliğimiz organize edecek. Marketlerimiz arasında örnek bir çalışma yaparak rapor hazırlayayım."

Daha sonra TURMEPA tarafından hazırlanan slayt sunumun izlenmesinin ardından ÇEVKO üyesi Berkan Tunçludemir ise plastik alışveriş poşeti kullanımının çevresel boyutlarıyla ilgili bilgiler verdi. Süpermarket sahipleri başta olmak üzere diğer katılımcılarında neler yapılması konularında düşüncelerini dile getirmeleriyle birlikte toplantı sona erdi.