AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, daha önce Diyarbakır'da yaptığı 'Kürt meselesi vardır' sözünün arkasında olduğunu, sorunun giderilmesi için büyük mesafeler alındığını belirterek "Kardeşler arasında hesaplaşma değil, helalleşme vardır. 74 Milyon vatan evladını kucaklaştırmak, helalleştirmek için çalışıyoruz" dedi.

Kars'tan uçakla Van'a gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Beşyol meydanında düzenlenen mitingine, 'Seyyid Abdulhakim Arvasi'nin, Seyyid Fehim'in, Faki Tayran'ın memleketi Van'ı selamlıyorum' sözleri ile başladı. Halkla dertleşmeye, hasbihale, muhabbete ve hemhal olmaya geldiğini belirten Erdoğan "Bizim dilimiz samimiyet dilidir. Hiçbir zaman yalan söylemeyeceğiz. Hiçbir zaman mahcup almadık, olmayacağız. Doğuda ayrı, batıda ayrı konuşmadık. Van'da konuştuğunu İstanbul'da yalanlayanlardan olmadık. Vanlı

Kürt kardeşimize söz verip Ankara'da unutanlardan olmadık. Biz kardeşiz, bu vatan hepimizin, bu bayrak, bu vatan hepimizin. Şehitlerimiz bir ise biz de biriz. Aynı kıbleye yöneliyoruz. Camilerimizde aynı ezan okunuyor. Besmelemiz, Fatihamız, Yasinimiz bir. Ellerimizi semaya açtığımızda Allah konuştuğumuz dile değil yüreğimize, samimiyetimizi bakıyor. Öyle ise biz neden birbirimizin rengine, diline ve etnik yapısına yan bakalım. Neden fitneye, fesada pirim verelim. Molla Ahmet-i Cizeri 'Aynı daire içinde

hepimiz bir bütünüz' diyor. Ahmed-i Hani 'İnsan, en büyük kalemin çizdiği en büyük nakıştır' diyor. Mevlana da, Yunus da aynısını söylüyor" dedi. Kardeşler arasında hesaplaşma değil, helalleşme olacağını, 74 milyon vatan evladını kucaklaştırmak, helalleştirmek için çalıştıklarını anlatan Recep Tayyip Erdoğan, Mevlana'nın dediği gibi bölmeye, böldürmeye, ayırmaya gelmediklerini anlattı. Erdoğan "Yola çıkarken kardeşlik dedik, insanlar ölmesin dedik, analar ağlamayan, babaların yüreği yanmasın dedik. Elimizi,

bedenimizi, vücudumuzu taşın altına koyduk. Bu sorun bizim sorunumuzdur dedik. Yılların acısına biz et attık, biz çözüyoruz" dedi.

Erdoğan, tarihe ışık tutan bazı belgeleri göstereceğini belirterek bir dosya içindeki yazıları gösterdi. Bu belgelerin tarihe ışık tutacağını, yıllardır çekilen acının, baskının, zulmün, sindirme belgeleri olduğunu söyleyen Erdoğan, 1940 ile 1944 yılları arasındaki Cumhurbaşkanı İsmet İnönü imzası ile CHP'nin Bakanlar Kurulu'nun bazı kararlarını gösterdi. Ülke dışında ve içinde bastırılan Kürtçe kitapların, plakların ve nizamnamelerin yasaklanması, ülkeye girişlerine izin verilmemesi, toplattırılmasını

kararlarını tek tek açıklayan Erdoğan "En önemli belge, 13 Nisan 1950 tarihli, Reisi Cumhur İsmet İnönü imzalı ve CHP Bakanlar Kurulu kararı ile İstanbul'da bastırılan Ahmed-i Hani'nin Memu Zin kitabının dağıtımı yasak ediliyor ve toplattırılması kararlaştırılıyor. Sen Van'da hangi acıyı yaşıyorsan, ben İstanbul'da aynı acıyı yaşadık. Belgeler sadece tarihi aydınlatan belgeler değil, aynı zamanda yaşanan dramın, acının belgeleridir. Bizim dönemimize kadar devam eden inkar politikalarının belgeleridir. Bugün

ne oldu? Ahmed-i Hani'nin Memu Zin kitabını Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı 2010 yılında bastırdı. Devlet bastırdı. Fark bu, samimiyet budur. Paylaşmak, kucaklaşmak sudur, işte helalleşmek budur. 1040'larda konan yasakların ne ocaklar söndürdüğünü bilelim. Behçesaray'da genç kızların Kürtçe kasetleri nasıl tandırlarda sakladığını bilirim. Hapishane koridorlarında anaların kendi yavruları ile kendi dilleri ile konuşamadıklarını biliyoruz. Bütün bunların yolunu biz açtık. İnsanların, Bahçesaray

Köşk köyünden gelirken her köşe başında nasıl arandığını biliyorum. Bu toprakların dili olsa konuşsa, şu hapishanelerin dili olma da yapılan zulmü anlatsa. AK Parti öncesi devletin vatandaşı vardı, şimdi vatandaşın devleti var. Diyarbakır'da dediğim 'Kürt meselesi vardır' sözünün arkasındayım. Söylediklerim ile bu kadar mesafe aldık. Bu mesele sonsuza kadar sürmeyecektir. Ülkede asimilasyon kaldı mı? AK Parti grubunda 60 Kürt milletvekili vardır. Kurs alma imkanı var, üniversitelerde Kürtçe bölümler var"

diye belirtti.

BDP'nin sorunları kasıtlı olarak saptırdığını belirten Başbakan Erdoğan "Bunlar 4 yılda ne kazandırdılar, parlamento da ne yaptılar. Bunlar ne kazandırabilirler? Sadece terör örgütünün gücü, tehdidi, korkusu ile bu ülkeye bir şeyler yapacaklarını zannediyorlar. Bütün Türkiye'yi kucaklamayanların buralara hizmet vermesi mümkün değildir. Bunlar Kürt kardeşlerimin temsilcileri değillerdir. Sadece istismar yapanlardır. Kürt sorunu başkadır, PKK sorunu başkadır, bunu karıştırmayalım. PKK üzerinden kendilerine

rant elde ediyorlar. Milletvekilli seçilmenin yolu oradan geçiyor. Biz iman etmiş insanlarız. Doğrunun, hakkın hakim olması için çalışacağız. Yeni Anayasayı yapma işini başaracağız. Bize Anayasayı değiştirme şansı vermeniz halinde işimiz kolay. Elbette diğer partileri dışlamayacağız, onlarla beraber yapacağız. Süratle tüm partiler, STK'lar ile masada oturup yeni Anayasayı yapacağız. İleri demokrasiyi, halk ve özgürlüğü biz gerçekleştireceğiz. Provokasyonlara, tahriklere göğüs gereceğiz. Doğuda ve Batıda

kardeşliği engellemeye çalışanlara aldanmayacağız. Bugün de bu sorunu biz çözeriz diyoruz. Türk ve Kürt kardeşim değişim istiyor. Artık bazı şeyleri sorgulamamız lazım. Biz samimiyetle sorunu çözme mücadelesi verirken birileri neden bunun önünde duruyor. Dört yıldır TBMM'nde Kürt kardeşimin hangi sorununa bir çözüm getirdiler. 12 Haziran öncesi sokaklara inerek ateşe veriyorlar. 100'ün üzerinde Ak Parti milletvekili otobüsüne saldırı oldu. Neden polisleri hedef alıyorlar. Neden CHP, MHP, Ergenekon, eski

siyasetçiler AK Parti'ye karşı çıkıyorlar. Bunu görmeli Vanlı kardeşim. Bu çirkin tezgahı görmeli. Bu tezgahı boşa çıkartacağız. Çocukları dağda olanların ne yapıp yapıp geri çağırmalarını istiyorum. Götürmek isteyenleri dinlememelerini, tavır takınmalarını istiyorum. Sandıktan umut kesinlerin, demokrasiden umut kesenlerin silahı, mayını, taşı devreye soktuklarını görüyorsunuz. Biri '450 milletvekili çıkarsanız bile anayasa yapamazsınız' diye geçenlerde açıklama yaptılar. Biz alalım da gücünüz yetiyorsa

yaptırmayın siz. Bu ülkede 30 yılda 40 bin insan hayatını kaybetti. Ölen kim, bu ülkenin çocukları. Kim kazandı? Benim Kürt vatandaşım kazanmadı hep kaybetti, Türkiye kaybetti. Artık kazanmak istiyoruz. Şu anda terör örgütünün ve BDP'nin nasıl bir hesap içinde kimden destek aldığını sorgulamanızı istiyorum

Terör örgütünün yıllarca ülke insanının dini değerlerini hor gördüğünü, 'Kürtler Med'lerden geliyor, dinleri İslam değil Zerdüştlüktür, kılıç zoru ile İslam'ı kabul ettiler' dediklerini anlatan Erdoğan "Hakkari'de bir imamı öldürecek kadar vicdanlarını pazara çıkardılar. Kürt sorunun müsebbibi olan CHP ile kol kola girdiler. Faili meçhuller ile Ergenekon ile aynı hizaya girdiler. Barış ve demokrasi dediler ama şiddetten medet umdular. Çözüm dediler, ama çözümsüzlüğü desteklediler. Bize geri adım

attıramayacaklar. Kardeşlik yolundan dönmeyeceğiz. Millete öfke ve şiddet tembih etmeyeceğiz. Samimiyet ile aynı kararlılıkla yola devam edeceğiz. Özgürlük alanına geliştireceğiz. Demokrasiden asla taviz vermeyeceğiz, daha da ileri taşıyacağız, hakları daha iyi geliştireceğiz. Yaşam şartlarını yüksek standartlara ulaştıracağız. Ne kadar tehdit, saldırı olursa olsun kardeşliği yükseltmeye devam edeceğiz" dedi.

Van'a bir müjde ile geldiğini, yeni 11 büyük şehir arasında Van'ın da bulunduğunu belirten Erdoğan "2014 seçimlerine Van büyük şehir belediyesi olarak girecek. Seçimlerde sonra süratli yasa çıkarmak için hazırlıkları yapmaya başlayacağız. Van'da belde kalmayacak, hepsi mahalle haline gelecek. Büyükşehirde, ilçe belediyeleri de güçlü olacak" diye konuştu.

Van'a yapılan hizmetleri ve açılışını yapacağı yatırımları anlatan Erdoğan, 400 yataklı Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin açlışını yapmak üzere miting alanından ayrıldı.