Van Kadın Derneği (VAKAD) tarafından açılan sığınma evinde çıkarıldıkları iddia eden 1'i Türk 3 kadın, beraberinde bulunan 5 çocuk ile birlikte Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserleri (BMMYK) Van Ofisi'nin önünde üzerlerine battaniye alarak karlar üzerinde oturma eylemi başladılar.

Üçüncü bir ülkeye gitmek için Van'da bulunan BMMYK Van Ofisi'ne başvuruda bulunan Afgan uyruklu S.B., Ş.V. ile aile için şiddetten dolayı VAKAD'ın açmış olduğu kadın sığınma evine sığınan Türk vatandaşı F.G. isim kadınlar, kalma süreleri dolduğu için çıkarıldığı iddiasıyla İstasyon Mahallesi'nde bulunan BMMYK önünde oturma eylemi yaptılar. S.B. ve Ş.V. beraberlerinde bulunan yaşları 3 ila 10 arasında değişen 5 çocuklarını da yanlarına alarak kış ortasında üzerlerine battaniye alarak karlar üzerinde oturdular. Kadınlar, kalacakları yerlerini olmadığı için geceyi burada geçireceklerini kaydettiler.
Tanınmaması için yüzünü başörtüsü ile kapatarak basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Türk vatandaşı F.G., kalma süreleri daha dolmadan atılmak istendiklerini iddia etti. Kendilerine BM ile bazı kuruluşlardan yardım geldiğini ve bunun vermediğini de savunan F.G., "Kalacak yerimiz yok. Kimsede destek vermiyor. Gelen yardımları ise aracı olan kişiler ceplerine indiriyorlar. Bize vermiyorlar. Yardım yapmak isteyenler kendileri dağıtsınlar. Aracı kişilere vermesinler" dedi.
Türk vatandaşı olan F.G. isimli kadın, sığınmacı olan Afgan uyruklu kadınların eşleri, kalacak yerleri ve paralarının olmadığını belirterek nerede yaşayacakları ve ne yapacaklarını bilmediklerini söyledi.

VAKAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zelal Özgökçe ise kadınların dışarı çıkarıldığı iddialarını gerçeği yansıtmadığını belirterek sığınma evine sadece can güvenliği olmayan kadınları 2 aylık bir dönem için kabul ettiklerini belirtti. Daha önce de süreleri dolduğu halde çıkmak istemeyen kadınların bu tür yollara başvurduğunu söyleyen Özgökçe, özellikle dışardan gelen kadınların kenti tanımaları için 2 aylık bir süre sığınma evinde kaldığını ve bu süre içerisinde de kendilerine ev bularak çıktıklarını anlattı. 17 kişilik bir kapasiteye sahip olan sığınma evinde 17'si çocuk 28 kişinin kaldığını söyleyen Özgökçe, süreyi dolduranlara zaman zaman kendilerine ev bulmaları için uyarıda bulunduklarını belirtti.

Sığınma evine kabul ettikleri kadınlar ile bir sözleşme imzaladıklarını da vurgulayan Özgökçe, "Mülteci olmak çok zor ve dramatik bir durum. Psikolojileri bozulan kadınlar zaman zaman bizi bile vurmaya çalışıyor. Çünkü hayatta bir çok beklentileri var. Ancak ailesini akrabasını ve toprağını geride bırakarak buralara gelmiş. Bu da onlar için çok zor bir durum" dedi.

Özellikle gelen sığınmacı kadınlarının, kadın ticareti yapanların eline düşmemesi için devletin yapması gereken bir eksikliği fark ettikleri için sığınma evi açtıklarını söyleyen Zelal Özgökçe, "Biz bu işten para almıyoruz. Sadece hissettiğimiz bir eksikliği gidermeye çalışıyoruz. Bu işin aslında devlet eli ile yapılması gerekir. Kadınların dışarı atılmamış, aksine halen sığınma evinde kalıyorlar. Bu geceyi de burada geçirecekler" şeklinde konuştu.