3
Mayıs
2024
Cuma
VAN

YYÜ'den medya araştırma çalışması

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Cereci tarafından yönetilen bir araştırmada, toplumun büyük çoğunluğunun kitle iletişim araçlarının kendilerine aktardığı bilgilere inanmadığı, gazete, televizyon, dergi ve radyoların genellikle gerçekdışı veya abartılı haber yaptığı, toplumsal konulardan çok magazin konulara yer vererek toplumu aldattığını düşündüğü sonucuna ulaşıldı.

Aralarında Amasya, Ankara, Antakya, Antalya, Balıkesir, Çanakkale, Erzurum, İstanbul, İzmir, Kars, Kayseri, Kocaeli, Konya, Rize, Şanlıurfa, Şırnak, Tekirdağ, Van'ın bulunduğu 18 ilde gerçekleştirilen araştırmada, kitle iletişim araçları ve iletişimle ilgili 11 soruyu yanıtlayan 261 kişiden 209'unun, medyanın yanlı, abartılı veya gerçek olmayan bilgiler aktarmasından şikayetçi olduğunu söylediği öğrenildi. Araştırmaya katılanlara sorulan, "Medyada en çok şikayetçi olduğunuz konu nedir?" sorusuna diğer kişilerce "Tekelleşme, medyanın insanları salak yerine koyması, kalitesizlik, yanlış yönlendirme" gibi yanıtlar verildiği açıklandı.

Araştırma sonuçlarını değerlendiren Prof. Dr. Sedat Cereci, yaptıkları diğer iletişim araştırmaları gibi Türkiye'nin her yöresinin görüşlerine yer veren, Türkiye'nin tümünün davranışlarını kapsamayı amaçlayan bir nitelik taşıdığını söylerken; araştırmanın tümünün elektronik ortamda yapıldığını, araştırmaya katılan kişilere mail veya msn aracılığıyla ulaşıldığını, soruların yanıtlarının aynı yolla alındığını vurguladı. Prof. Dr Cereci, Türkiye'de popüler iletişim araştırmalarının genellikle televizyona yoğunlaşarak İstanbul'un belirli birkaç semtinde izlenme oranlarının ölçülmesinden başka ölçüm yapılmadığını, İstanbul, Ankara ve birkaç büyük il dışında Türkiye'nin geri kalanının yok sayıldığını, hatta doğu yörelerinin kasıtlı olarak Türkiye sınırları dışına itildiğini belirtti.

TELEVİZYON ÖNDERLİĞİ

Prof. Sedat Cereci, araştırmada sorulan "Gazete, dergi, radyo ve televizyon arasında en çok hangisini kullanırsınız?" sorusunun, katılımcıların çoğunluğunu oluşturan 194 kişi tarafından "Televizyon" olarak yanıtlandığı, televizyon yanıtını verenlerin çoğunluğunun da 40 yaşın altında olan ve üniversite öğrencilerinin de aralarında bulunduğu ilköğretim ve lise mezunu kişiler olduğunu belirtti. Prof. Dr. Cereci, 40 yaş üzeri ve üniversite mezunu olan kişilerin kitle iletişim araçları arasında çoğunlukla gazete ve dergiyi tercih ettikleri açıklandı. Kitle iletişim araçları içinde en çok televizyonu kullandıklarını söyleyen kişilerin, televizyon kanallarındaki kalitesiz programlardan ve magazin yayınlardan şikayetçi olduğunun ortaya çıktığı araştırmayı değerlendiren Prof. Sedat Cereci, televizyonun konumundan şikayetçi olduklarını söyledikleri halde sürekli onu izlemeye devam edenlerin, Türkiye'nin geri kalmışlık göstergesi olan bir çelişkiyi ortaya koyduklarını belirtti.

RADYO MÜZİK KUTUSU

Kitle iletişim araştırmasında, kitle iletişiminin beyin işlevlerini yoğun olarak harekete geçiren ve kalıcılığı yüksek aracı olan radyonun büyük ölçüde müzik dinlemek için kullanılan bir araç olduğu ortaya çıktı. "Radyoyu en çok ne zaman dinlersiniz?" sorusunun 13 kişi tarafından "Gün boyu", 33 kişi tarafından "Gece saatlerinde", 76 kişi tarafından "Gündüz" ve 139 kişi tarafından da "Rasgele" diyerek yanıtlandığı öğrenildi. İnsanlık tarihinin dönüm yıllarının, savaşların, devrimlerin, darbelerin, zaferlerin, bayramların en etkin aracı olan radyonun rasgele dinlenmesinin, toplumun kültürel yitimlerinin sonucu olduğu açıklanırken; araştırmaya katılan kişilerden 188'inin radyoyu müzik dinlemek için kullandığını söylediği ortaya çıktı. 15 kişinin radyoda haber veya söyleşi dinlediğinin belirlendiği araştırmada, diğer kişilerin "Ne çıkarsa onu dinlerim" diyerek yanıt verdiği belirlendi.
Araştırmada sorulan "Radyonun döneminin geçtiğini düşünüyor musunuz?" sorusunun 151 kişi tarafından "Hiçbir zaman geçmez" diyerek, 96 kişi tarafından "Biraz geçti" diyerek yanıtlandığı açıklanırken, diğer kişilerin "Radyonun dönemi çoktan geçti", "Artık radyoya gerek yok", "Radyo hala kullanılıyor mu" gibi yanıtlarla yanıtladığı öğrenildi.

MEDYA BAZEN YARARLI

Araştırmada sorulan "Medyanın yaşamınıza katkıda bulunduğuna inanıyor musunuz?" sorusunun 22 kişi tarafından "Hayır, asla" diyerek yanıtlanırken, 71 kişi tarafından "Her zaman" diyerek yanıtlandığı öğrenildi. Araştırmaya katılan kişilerin çoğunluğunu oluşturan 168 kişinin, medyanın bazen veya ara sıra yaşamlarına katkıda bulunduğuna inandığını söylediği açıklandı.

E-İNSANA DOĞRU

Bilgisayarda düzenlenerek kişilere bilgisayar aracılığıyla ulaşılan ve yine bilgisayarda değerlendirilerek tümüyle bilgisayar temeli üzerinde gerçekleştirilen kitle iletişim araştırmasında araştırmaya katılanlara bilgisayarla ilgili sorular da soruldu. "Bilgisayarı en çok ne amaçla kullanırsınız?" sorusunun 140 kişi tarafından "İletişim kurmak için" diyerek, 117 kişi tarafından "Öğrenmek için" diyerek yanıtladığı açıklandı. Diğer bireylerin ise soruya "Eğlenmek için", "Zaman geçirmek için" gibi yanıtlar verdiği öğrenildi. Araştırmaya katılan kişilerin 239'u internete kolayca ulaşabildiklerini ve internetten yararlandıklarını dile getirdiler.

ARAŞTIRMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

26 yıldır iletişim araştırmaları konusunda çalışmalar sürdüren Prof. Dr. Sedat Cereci, medyanın toplum tarafından vazgeçilmez bulunmadığının, gözardı da edilmediğinin, ne kadar medya yayınlarından yakınılsa da zaman zaman kişi ve toplum yararı için kullanıldığının ortaya çıktığını açıkladı. Yaşları 13 ile 79 arasında değişen kişilerin katılımıyla yapılan araştırmada, kişilerin medyaya yaklaşımlarıyla birlikte Türkiye'nin kültürel yapısının yaklaşık bir görünümüne de ulaştıklarını açıklayan Prof. Cereci, medyayı kullanmanın doğrudan eğitimle ve bireylerin aileden ve çevreden aldıkları kültürle ilgili olduğunu, bu araştırmadan elde ettikleri sonuçların, Türkiye'nin geri kalmışlık göstergelerini bir kez daha ortaya koyduğunu dile getirdi.

.
Yayın Tarihi : 12 Haziran 2008 Perşembe 16:38:01


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?