16 Ekim Dünya Gıda Günü

16 Ekim Dünya Gıda günü nedeniyle, basın toplantısı düzenleyen Denizli Veteriner Hekimler Odası Başkanı Mehmet Ali Uzakgider, açlığın yıllardır dünyanın kanayan yarası olduğunu söyledi.

Dünya'daki gelir dağılımının adaletsiz olduğunun altını çizen Uzakgider, "Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü 1979 yılında gıda ile ilgili meseleleri gündeme getirmek ve insanların dikkatini bu yöne çekmek amacıyla 16 Ekim'i "Dünya Gıda Günü" olarak ilan etmiştir. Yıllardır insanlığın kanayan bir yarası olan açlığa, maalesef bu güne kadar yapılan temenni konuşmalarının dışında bir çözüm getirilememiştir. Son yıllarda meydana gelen dünyadaki iklim değişiklikleri, küresel ısınma ve bunlara bağlı gelen kuraklıktan dolayı dünyamız bir gıda krizine doğru gitmektedir.Her yıl artan dünya nüfusunun yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi, gün geçtikçe zorlaşan ve ağırlaşan bir hal almaktadır.İnsanların öncelikle karnını doyurmak zorundasınız. Çünkü aç insanın çalışması, eğitilmesi, sağlığı vb. konularda bir şey ortaya koyması mümkün değildir. Bugün dünyadaki gelir dağılımındaki adaletsizlik farklı gelişmişlik düzeyleri, bu çarpık tabloyu derinleştirmektedir" dedi. Dünyada gıdanın kaynağı tarım ve hayvancılık olduğunu kaydeden Uzakgider şöyle konuştu: "Dolayısıyla Tarım ve Hayvancılık bütün ülkeler için stratejik bir sektördür. Bütün ülkeler teknolojide ve diğer alanlarda ne kadar ileri giderlerse gitsinler Tarım ve Hayvancılığını ihmal etmemişlerdir. Mutlak surette Tarım ve Hayvancılığın gelişmesi için milli politikalar oluşturarak devamlı ve düzenli bir şekilde desteklemişlerdir. Bu gün AB bütçesinin yarısı olan 55 milyar Avro, ABD 75 milyar doları çiftçilerine destek olarak vermektedir. Ülkemizde aç insan olmamakla birlikte yetersiz ve dengesiz beslenmenin olduğu bir gerçektir. Bugün on milyon civarındaki insanımız yeterli protein alamamaktadır. 15 milyon insanımız ise düşük kalorili besinlerle beslenmektedir. Ülkemiz toprak, su, iklim olarak çok şanslı bir bölgede bulunmaktadır. Her türlü ürünün yetiştirilmesine ve hayvancılığın her koluna uygun bir yapıya sahiptir. Ülkemizde geleceğe yönelik olarak Tarım ve Hayvancılığımızda köklü reformlar gerçekleştirmek zorundayız.Oluşturulacak Kırsal Alan Yapısı içinde elimizdeki toprak, su, orman ve meraların yeniden ele alınarak uzun vadeli projeksiyonlarla en iyi nasıl ve ne şekilde değerlendireceğimize karar vermeliyiz. Gıda hakkı kutsal bir insan hakkıdır. Herkese hem fiziken hem de ekonomik olarak gıdaya ulaşabilme imkânı verilmelidir. Bütün ülkelerin ve dünyanın temel görevi budur. Diğer taraftan silahlanmaya ayrılan kaynakların yüzde 1'i nin insanların gıda sorununa ayrılması problemi çözecektir. Ayrıca gıda kaynaklarının biyodizel gibi yakıt üretimine kullanılması gıda krizini tetikleyen faktörlerden birisidir. Bundan derhal vazgeçilerek bu konuda yenilenebilir diğer enerji kaynakları değerlendirilmelidir"