Denizli Anemon Otel'de düzenlenen toplantının ardından sektör temsilcileri basın toplantısı düzenledi. İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (ITHIB) Başkanı İsmail Gülle, Denizli Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (DETKİB) Başkanı Raşit Güntaş, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ahmet Nakkaş ve TOBB Hazırgiyim ve Konfeksiyon Meclis Başkanı Umut Oran konuşmacı olarak toplantıya katıldı.

Toplantıda konuşan İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, toplantıda 1996 Gümrük Birliği, 2001 krizi, 2005 DTÖ kotaların kalkması ve 2008 küresel ekonomik krizin tekstil ve hazır giyime etkileri ve sonuçlarının tartışıldığını söyledi.

Sektör temsilcileri ile yapılan değerlendirme sonucunda bazı kararlar alındığını belirten Hikmet Tanrıverdi, şöyle konuştu: "Ulusal Tekstil Hazır Giyim ve Deri Konseyi oluşturulması ve dayanışma ile tek söylemli ulusal strateji, ortak hedef ve uygulama iş planı belirlenmesi, kamuoyunda yanlış algılanan Denizli'de yaşanan dramatik olayların ve şirket kapanmaları Denizli'ye özgü olmadığı gibi Türkiye genelinde benzer sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu ülkemizin ortak sorunudur. Bürokratik ve siyasi otorite sektöre sahip çıkmalı, Denizli gibi tekstil kültürü, geleneği ve becerisi olan bölgeler mutlaka yaşamlarını sürdürebilecekleri desteklerle kısa zamanda beslenmeli, yatırım ve iş yapma hevesi yeniden canlandırılmalıdır."

Toplantıda kamu yönetimi ve sektörünün kendi içerisinde yapması gerekenlerin tespit edildiğini belirten Tanrıverdi, bu konuda çalışmanın oluşturulacak ulusal konseyde daha önce hazırlanan çalışmaların ışığında tüm sektör ve bölge temsilcilerinin katılımıyla tek ses olarak kamuoyu ile paylaşılmasının kararlaştırıldığını söyledi.

Tanrıverdi, sektörün güncel güçlükleri süratle aşması için yeni iş fırsatlarının yaratılması için tek ve ortak bir söylemle, ülke çıkarlarının önceliklerinin başında olduğu sürdürülebilir istihdam, üretim ve ihracat hedeflerine samimi ve gerçekçi dayanışma ile odaklanılması gerektiğini söyledi. Yapılan açıklamaların ardından soruları cevaplayan Hikmet Tanrıverdi, "Yapılan araştırmalarda ortaya çıkan fiyat ölçeğinde rekabet edebildiğimiz veya pay alabildiğimiz yüzde 4 ile 5 arasında sadece tekstil ve konfeksiyon sektörü var. Dünya ölçeğinde yüzde 1'in üzerinde pay aldığımız başka sektör yok. Bunu da fazla gözardı etmemek lazım" dedi.

Kolay kolay bu sektörü terk edemeyeceklerini anlatan Tanrıverdi, şunları söyledi: "Biz bu kaleleri kaybettiğimiz zaman o zaman Türkiye'nin esas problemi çok büyük bir şekilde başlar. Yetişen bu genç nüfusu Avrupa, Ortadoğu veya Afrika'ya mı göndereceğiz? Türkiye'nin bir taraftan istihdam politikalarını belirlerken ya yerine yeni bir şey koyacaksınız ya da bu sektörü ayakta tutmaya çalışacaksınız. Bu sektör tüm olumsuzluklara rağmen ayakta kaldıysa bundan sonra da kalır. Bunu daha ileri nasıl taşımanın çalışmasını yapıyoruz. Hedefimiz sektörün içinde yeniden yapılandırma olabilir ama bu sektör sonuçta büyüyerek devam edecek. Neticede bu sektör ayakta kalacak."