1989 yılında, zorunlu göçe tabi tutularak 1 yaşındaki kızı Meral ve eşi Sebile ile birlikte Bulgaristan'ın Kızanlık şehrinden Türkiye'ye göç eden 58 yaşındaki Erol Tunay, 20 yıl boyunca yaptığı demir ve ahşap ustalığından emekli olduktan sonra ağaç köklerine hayat vermeye başladı. Sümer Mahallesi'ndeki boş bir alanda iki yıldır topladığı ağaç kök ve dalları ile köklerinin sobada yanması yerine evlerdeki süs ve diğer ihtiyaç malzemesi olarak kullanılması için çalışan Erol Tunay, çalışmalarıyla herkesin

beğenisini kazanıyor. Topladığı ağaç ve köklerin üzerini tebeşirle çizen Tunay, daha sonra elektrikli testereyle çalışmaya başlıyor. Değişik aletlerle hayal ettiği nesneyi çınar, kavak ve zeytin gibi büyük yapılı ağaçları yontarak yapan Erol Tunay, bugüne kadar çok sayıda mobilya, masa ve sandalyenin yanı sıra tabak ve şekerlik gibi süs eşyası yaptı. Çalıştığı boş alana kıl keçisi kılından dokunmuş bir de kızılderili çadırı kuran ve içerisini hayvan postlarıyla dolduran Erol Tunay, yaptığı işi sanata dönüştürmek istediğini ve destek beklediğini söyledi. İki yıl önce bu işe başladığını belirten Erol Tunay, şunları söyledi: "Bu işi Bulgaristan'dan buraya getirdim. Demir ve ahşap ustası olarak yıllarca çalıştıktan sonra emekli oldum ve bu işe başladım. Amacım bu işi tanıtmak ve yaymak."

Hayal gücüne dayanarak ağacın kök, dal ve budağından bir sanat objesi ortaya çıkardığını belirten Tunay, "Büyük ağaç köklerinden hem süs eşyası hem de evde ihtiyaç olabilecek masa sandalye gibi malzemeleri yapıyorum" ifadelerini kullandı.