3
Mayıs
2024
Cuma
DENİZLİ

Baykal: Türkiye yolsuzlukta çağ atladı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan'a, "benimle uğraşmayı bırak ülkenin sorunlarını çöz" diye seslendi.

Helikopterle Denizli'ye gelen Deniz Baykal, Denizlispor Haluk Ulusoy Tesisleri'ne indi. Buradan otobüsle şehir içerisinde düzenlenen konvoyla vatandaşları selamlayan Deniz Baykal, 29 Ekim Bulvarı Özay Gönlüm Meydanı'nda vatandaşlara hitap etti. Meydanları doldurarak Denizli'ye ve Türkiye'ye sahip çıktıklarını belirten Baykal, "Denizli'ye sahip çıkma, Türkiye'ye sahip çıkma zamanıdır. Kimse Denizli'yi sahipsiz, Türkiye'yi sahipsiz sanmasın. Onların sahibi meydanlar" dedi.

Denizli'nin kalkınma mücadelesini kendi imkanlarıyla vermiş, sanayileşmesini ekonomik ilerlemesini, tarımda atılım yapmasını, turizmde atılım yapmasını ulaştırma sektöründe atılım yapmasını, kendi çabaları ile gerçekleştirmiş, her yere örnek olan herkesin iftihar ettiği, Anadolu'nun dinamizmi bir kent olduğunu belirten Deniz Baykal, "Denizli ithal sanayi değil, kendi yetiştirdiği çocukların sanayisi ile örnek bir il" dedi.

Denizli'nin Ege'nin kaplanı olduğunu anlatan Baykal, sözlerine şöyle devam etti: "Ben bu duygularla buraya geldim. Ege'nin en mümbit en bereketli toprakları olan, en çalışkan çiftçisine sahip. Böyle bereketli topraklar üstünde Denizli'nin çiftçisinin şimdi boynu bükük, o da şikayetçi."

Hükümetin tarım sektörünü desteklemediğini söyleyen Baykal, sözlerine şöyle devam etti: "Can suyu kredileri kullandırılıyor ancak, bunu kullanacaklar SSK ve Bağ-Kur borçları sebebiyle kullanamıyor. Başka şartlar aranıyor. İhracat yapacaksın deniyor. Yapan var yapamayan var. Çiftçi için can suyu lazım değil mi? Çiftçi düşünülmüyor. Esnafın da durumu aynı. Esnaf da bunalımda. Esnaf da sermayeden yiyor. Fabrikalar kapanıyor, insanlar işsiz kalıyor."

Başbakanın "kriz yok" sözlerini eleştiren Baykal, şunları söyledi: "Dünyada işsizlikte ikinciyiz. Sanayinin çökmesi en çok bizde, tarım zaten perişan. Başbakan kriz teğet geçti diyor. Kriz yok dediği için tedbir almıyor. Bütün dünya tedbir alıyor. İşsizlik ekonomik sıkıntıyı hep söyledik. Çare olarak 7 madde söyledim. Bana hakaret ediyor. Kaba bir üslupla ağır ifadelerle konuşunca, ağzının payını verdim. Benim söylediğim 7 madeden ikisini uygulamaya koydu."

TÜRKİYE'NİN KRİZE GİRDİĞİNİ SÖYLEDİK AMA DİNLEMEDİLER
Bunları Eylül ayında söylediğini anlatan Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü, Türkiye'nin krize girdiğini gördük uyarılarda bulunduk. Piyasayı hareketlendir dedik. Başka öneriler de sunuyorum. Onları da uygula. Çiftçinin, esnafın, kredi kartı borçlusunun da yüzü gülsün. Hepsinin teklifini yaptık. Biz söyledik diye kenarda duruyor, sonra uyguluyor. Gecikme, gereğini yap. Ekonomik krizi başından beri anlatıyor ve çarelerini söylüyoruz. Yapılacak şeyler var."
AK Parti Hükümeti'nin 80 yıllık hükümetlerin toplamından daha fazla borç para aldığını söyleyen Baykal, sözlerine şöyle devam etti: "Bu borç milletin borcu. Tüm hükümetlerin hepsinin borcundan daha fazla borcu bu hükümet tek başına aldı. 2002 yılında Türkiye'nin borcu 220 milyar dolardı, şimdi 500 milyar dolar. 220 milyar doları 80 yıllık hükümetler, 280 milyar doları bunlar kullandı. Bu kadar para kullandı ama durum ortada. Türkiye eskiden kalkınan Türkiye'ydi."

80 yıl kalkınan Türkiye'nin konuşulduğunu, şimdi küçülen Türkiye'nin konuşulduğunu anlatan Baykal, şunları söyledi: "Fabrika yapılıyordu, şimdi fabrika kapanıyor. Eldeki avuçtaki fabrikalar satıldı. Bunlar yanlış yönetimin sonucu. Bu kadar parayı lükse yolsuzluğa kaptırmasalardı, yatırım için harcamış olsalardı bugün Türkiye bambaşka bir Türkiye olurdu. Türkiye'de bir de yolsuzluk var. Yolsuzluk her zaman her yerde olur da, şimdi olan yolsuzluk hiçbir ülkede yaşanmamış bir yolsuzluk. Eskiden yolsuzluğu kişiler şahıslar yapardı ve ayıp olduğunu bilirdi. Onun ezikliği ve mahçupluğu içinde olurdu. Şimdi Türkiye yolsuzlukta çağ atladı. Yolsuzluk ferdi bir olay değil artık, yolsuzluk cemaatle topluca yapılıyor. Şimdiki yolsuzluk teşkilatlı, mevzuatla, tüzükle, kanunla, iktidar himayesinde yapılıyor."

Hiçbir hesabın boşta kalmayacağını, CHP'nin hepsinin hesabını soracağını söyleyen Baykal, şöyle konuştu: "Başbakanı anlamıyorum. Yatağa Deniz Baykal'la giriyor, sabah onunla kalkıyor. Gündüz Deniz Baykal, gece Deniz Baykal. Milletin bunca derdi var. Sen işine bak. Benden kurtulamıyor bir türlü. Deniz Baykal'dan başlıyor, İsmet Paşa'dan çıkıyor. İsmet İnönü 80 yıl önce ekmeği karneyle dağıtıyormuş. O dönemde sadece Türkiye'de değil, bütün Avrupa'da ekmek karneyle dağıtılıyordu. Dünyada herkes ayakta kalmaya çalışıyordu."

İsmet Paşa'nın o dönemde herkese eşit davrandığını anlatan Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'yi o ateşin içine atmamak için çalışmış. 2. Dünya Savaşı'nda bir şehit olmamış, savaşa sokmamış, herkesin şükranla anması lazım. İsmet Paşa olmasaydı, o zaman senin annen mi baban mı o cephede ne olurdu. Bu devlet nasıl kuruldu, ülke bağımsızlığını nasıl kazandı biliyor musun? Şükran duyulması gereken insanlara saygısızca hakaret ediyorsun."

BAŞBAKAN ŞEREF DEFTERLERİNİ KARIŞTIRIYOR
Müflis tüccarın eski defterleri karıştırdığını ama Başbakanın karıştırdığı defterlerin şeref defterleri olduğunu söyleyen Baykal, sözlerine şöyle devam etti: "Başbakan benimle tartışmak istiyorsan arkamdan konuşma. Ben de konuşmam. Sana hakaret etmiyor, seni aşağılamıyorum. Ama somut olayları dile getiriyorum. Bu benim görevim. Arkamdan hakaret etme gel televizyona çıkalım. Sen söyle millet dinlesin, ben söyleyeyim millet dinlesin. Ben senin arkandan değil, gözlerine bakarak konuşmak istiyorum."

BAŞBAKAN İÇİNDEKİ YANGINI BİZE SALDIRARAK SÖNDÜRMEK İSTİYOR
Deniz Baykal, "Meclis'te 550 milletvekilini bir kenara bırakıp sadece Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile kendisinin dokunulmazlığının kaldırılmasını" istedi.
Baykal, Erdoğan'a, "Bir başbakana kaçmak korkmak yakışır mı, söylediğim sözlerin altında kalmak yakışır mı" diye seslenerek şöyle konuştu: "Bana hakaret ederek bunları kapatabilir misin. Başbakanın içi yanmış, içindeki yangını bize saldırarak söndürmek istiyor. Yüzde 64 faizle borçla ödenmez. Makul bir fiyata in. Eşit taksitlere böl, iki yıla yay. Cumartesi akşamı önce saatlerinizi bir saat ileri alın, sonra ampulu söndürün."

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal daha sonra Aydın'a gitti.
 

iha
Yayın Tarihi : 24 Mart 2009 Salı 16:56:07


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?