3
Mayıs
2024
Cuma
DENİZLİ

Baykal: Ülkeyi böldürtmeyiz

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümetin açılımla ilgili çalışmalarına tepki göstererek, "Ülkeyi böldürmeyiz" dedi.

Baykal, Denizli'nin Çivril İlçesinde düzenlenen 15. Elma Tarım Kültür Festivali'ne katıldı. İlk olarak Çivril Belediyesi'ni ziyaret eden ve kendisine ikram edilen üzüm ve elmaları yiyen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal daha sonra festival alanına geçti. Denizli Vali Vekili Mehmet Çapraz, CHP Genel Sekreteri Önder Sav, CHP milletvekilleri ve davetlilerin katıldığı festivalin açılış konuşmasını Çivril Belediye Başkanı İbrahim Hakkı Aslan yaptı. Aslan, ilçede yapılan çalışmalar ve festivalle ilgili bilgi verdi. Çivril Kaymakamı Muzaffer Başıbüyük ve Denizli Vali Vekili Mehmet Çapraz'ın konuşmalarının ardından bu defa kürsüye CHP Genel Başkanı Deniz Baykal çıktı.

29 Mart seçimlerinde CHP'yi seçen Çivrilliler'e teşekkür etmek için Çivril'e geldiğini belirten Baykal, festivale destek vermek ve dayanışma içinde olunduğunu görmek için bölgeyi ziyaret ettiğini söyledi. Deniz Baykal, "Aslında buraya Çivrilliler'le kucaklaşmaya geldim. Gösterilen ilgi ve alakaya teşekkür ederim" dedi.

Gerçek sorunun çiftçiye sahip çıkmak ve onu kalkındırmak olduğunu belirten Baykal, şunları söyledi: "İşin temelinde toprak, köylü var. Bu sorunlar gerçek sorunlar. Ama son zamanlarda bunları anlatan yok. Bir açılım çıkardılar, işi gücü bıraktılar. Köylünün derdi ile mücadele eden yok. Emekliyle, işsizin derdi ile uğraşan yok. Elektriğe, petrole zam yapıldı. Elma perişan. Elmayı yaşatacağız, Çivril'i de yaşatacağız."

BU KONUYA EN ÇOK KAFA YORAN PARTİYİZ

Hükümetin iki aydır açılımı konuştuğunu belirten Baykal, şöyle konuştu: "Başbakan'ın anlattığından bir şey anlamıyoruz. Anaların gözyaşının dinmesini senden çok ben istiyorum. Boş konuşmayı bırak. Masalı bırak gerçeğe gel. Dilinin altındaki baklayı çıkar. Bir şey yapacak söyleyemiyor, anlatamıyor. Lafın etrafında dolaşıyor. Aklımız yatarsa sana destek oluruz. Ben bu konuya en çok kafa yoran partiyim. Yıllardır rapor hazırlıyoruz. Bunu kapalı kapılar arasında yapmadık. Raporlarımız yayınlarımız var.

Düşüncelerimizi ortaya koyduk. Yararlanmak istiyorsan hepsi ortada, ben sana göndereyim. Sen konuşacağın insanlarla konuşuyorsun. DTP ile konuşuyorsun. Doğru dürüst samimi ol. Sen neysen O'sun. O sıfatla gitmedim bu sıfatla gittim diyorsun. Konuştuktan sonra anlaştık diye demeç verdiler. DTP dedi ki 'Senin muhatapın İmralı."

İmralı'dan bekledikleri mektup geldi ama konuşamadıklarını anlatan Baykal, sözlerine şöyle devam etti: "Ne oldu geldi de mektup. Açıklayın. Bu konuda samimiyet, açıklık, dürüstlük yok. Bu konuyu mecliste konuşacağız diyorlar. Niye mecliste konuşuyorsun. Konuşacaksan niye kapalı oturumda konuşacaksın? Niye, duyulmasın diye mi? İmralı mı duymasın o konuşmaları? Kimi aldatıyorsun. Millet ne konuşulduğunu bilmeyecek. Niye korkuyorsun. Sen gel önce Çivrilli'ye anlat bakalım"

Açılımın iki aydır konuşulduğunu ancak ortada bir cümle bile olmadığını söyleyen Deniz Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Başbakan ne yapacağını bilmiyor. İçişleri Bakanı anayasa değişikliği yapmayacağız dedi, Başbakan uzun vadede yapacağız dedi. Anayasa'nın 3.maddesi ortada, dili Türkçe'dir, bayrağı ay yıldızdır, başkenti Ankara'dır. Madde bu. Millet bir şey söylemek istiyor. Vatandaş anayasanın 3.maddesini başbakana söylüyor. Bunu mu değiştireceksin? Neyi değiştireceksin, ne yapacak, ne yapmayacaksın

şunu söylesene. Hala yok. Gelin beraber konuşalım diyor. Ne konuşacağmızı söyle aklıma yatarsa gelirim. İhtiyacını söyle geleyim. Bu gemi hangi limana uğrayacak. Bu geminin hedefi rotası ne? Bu gemi mazotunu nereden alıyor, kim yola çıkardı? Rotasını, pusulasını kim verdi? Ben böyle bir gemiye binmem. Önce nereye gidiyor bir anlayalım, görelim."

Başbakanın kendisine yazacağı mektubu beklediğini ancak mektubun hala gelmediğini belirten Baykal, şunları söyledi: "Yazsın gelsin, cevabını vereceğiz, herkes görecek. Başbakan ABD'ye gitti kimse bir şey bilmiyor. Sen herkesi dinledin bir de sen söyle. ABD'de önemli şeyler söyledi. Biz bu işe devam edeceğiz. Millet tepki gösterdi vazgeçerler diye bir tepki var diyor. ABD'de anlattığı hazmettire hazmettire yapacağız diyor. Bu ne demek."

Başbakanın kafasında bir proje olduğunu anlatan Baykal, "Kafasındaki projenin milleti memnun etmeyecek bir proje olduğunu da biliyor. Alıştıra alıştıra uyuştura uyuştura yaptıracağız demek istiyor. Bunun milletin hayrına bir proje olmadığını biliyor, küçük dozlarda alışkanlık yaptırmak istiyor. Sen kime neyi hazmettiriyorsun. Bunu açıkla. Millete hazmettirmeye çalışıyorsan haddini bil. Seni tuzak kurmak aldatmak için getirmedi seni oraya. Hizmet etmen için getirdi. Şimdi millete tuzak kuruyor ve açıkça

söylüyor. Hazmettireceğin ilaç mı zehir mi şifa mı söyle. Şifaysa söyle hep birlikte içelim" dedi.

MİLLETİ BÖLME

Böyle gizli saklı kapalı kapılar ardında bu işin milletin hayrına olmayacağını belirten Baykal, açılım konusunda görüşlerini şöyle sürdürdü: "Millet bunu giderek teşhis etti. Başbakan Kürt açılımı diye yola çıktı şimdi işi sulandırıyor. Şimdi Arap, Çerkez, Alevi, işsizlik açılımı da var. Sen işi sulandırmayı bırak. Bu milleti de etnik kimliklerine göre bölme, ayırma parçalama. Bu milletin içinde soyu sopu kökü kökeni var. Sürekli 28 köken sayıyor. Biz Türk Milleti'nin parçasıyız. Bunu bir türlü başbakana

anlatamadık. Bu yanlış bir yaklaşım. Bu ülkeye zarar veriyor. İlkokulda çocuklar bile birbirlerine sen kimsin diye soruyor. Bundan en çok zarar görenler de Kürt kökenli olup Anadolu'da iş tutmuş, barış içinde yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımız ve kardeşlerimizdir. Onları niye ayırıyorsun. Hepimizin görevi kendi Türkçemizi vatandaşlarımıza öğretmek. Türkiye'yi her yerde Türkçeyle egemen kılmak görevimizdir. Bu iş savsadı. Bunu canlandırmak istiyorlar."

ARTİST AÇILIMI

Hollywood'dan bunların destek bulduklarını anlatan Baykal, şunları söyledi: "Bir artist açılımı. Sen açılımın ne olduğunu biliyor musun? Ne yapılacağından haberin var mı? Sen bu açılıma destek verme kararını kimden aldın. Hangi düşünce ve duyguyla hangi memleket sevgisiyle bunu söylüyorsun. Bizim meselemiz onunla değil, ona muhtaç olan ondan güç almaya çalışan, onun desteğiyle vatandaşları ikna etmeye çalışan şaşkınlarla. Şu mantığa perişanlığa bakın. Bu manzara Türkiye'ye yakışıyor mu. Başbakan vatandaşına söylemeye cesaret edemiyor. Bu tablo iyi bir tablo değil"

Baykal, seçimde AKP'ye oy verenlere de şöyle seslendi: "Bu memleket işidir. Aman bu gidişe izin vermeyin. Bu gidişi seyretmeyin, uyanın anlatın, yaptırtmayın bu yoldan onları alıkoyun. Geçmişte çok sıkıntalar yaşadık. 1 Martta bir tezkere getirmişlerdi meclise. 1 Mart tezkeresine karşı çok mücadele vermiştik. Mecliste yapılan oylamada bir kişi eksik olsa konu gidecek. AKP'li vicdan sahibi milletvekillerinin desteğiyle bunu engelledik. Bunu o zaman başardık."

TÜRKİYE'Yİ SAVUNUYORUZ

Şimdi benzer bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu anlatan Baykal, "Bölgedeki mayınlı arazinin temizlenmesi ve başka bir ülkeye 49 yıllığına kiralanmasını önledik. Türkiye'yi savunuyoruz. Artık mücadeleler böyle oluyor. Şimdi üçüncü tehlike ile karşı karşıyayız. Ulusal milli birliğimizi ayrıştırma projesi uygulanmaya çalışıyor. Başbakan bir tek özüne sahip çıksın. CHP onun peşine takılmaz. Bizim yerimiz milletin yanıdır. El ele vereceğiz bu tehlikeyi de inşallah bertaraf edeceğiz. O artistlerle baş

başa ne yaparlarsa yapsınlar. Beş yıl önce milletin karşısına bir iddia ile çıktık. O zaman dedik ki, halkı ezdirmeyeceğiz, ülkeyi soydurmayacağız, devleti böldürmeyeceğiz demiştik. Şimdi halk eziliyor, ülke soyuluyor. Devleti böldürmeyeceğiz demiştik şimdi bu tehlike var mı var. CHP ülkeyi kuran partidir bu partiye sahip çıkın."

İŞSİZLİK ARTIYOR

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, konuşmasında, "Hani Türkiye en zengin ülkelerden biri olmuştu? Çivril zenginleşti mi?" diye sordu.

Artık daralan küçülen Türkiye'nin konuşulur hale geldiğini anlatan Baykal, şöyle konuştu: "Dört fabrikadan biri kapandı. İşsizlikte dünya şampiyonu halinde. En çok işsiz burada. Toprağımız madenlerimiz sularımız kaynaklarımız insanlarımız gençler var ama işsizlik var. İşsizlikte rekor kırıyoruz, Türkiye ileriye değil geriye doğru gidiyor. Bugün geldiğimiz nokta 2004 yılıdır. Ekonomimiz 2009'un ilerisini yakalayacak derken, geriye düştü. Milli gelir artmıyor azalıyor. İşsizlik artıyor, borç artıyor."

Türkiye'nin ekonomisi daralan ve borcu artan bir ülke haline geldiğini anlatan Baykal, sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye'nin borcu 225 milyon dolardan 500 milyon dolara çıktı. Devletin bütün ekonomik tesisleri satıldı. Bu iyi bir gelişme değil. Türkiye'nin kalkındığını büyüdüğünü söylemek mümkün değil. Gerçek budur. Bunun böyle gitmesi kaçınılmaz değil. Türkiye kalkınmayı hak eden bir ülkedir. Bundan kimsenin şüphesi yok. Yeter ki doğru politikalar üretip, borç, hazır yemeyi bırakalım ve üretime

yönelelim. Kalkınmanın topraktan, tabandan köylüden başlayacağını bilelim. Yıllardır söylüyoruz gerçekler ortaya çıkmaya başladı. Bunu anlaması gereken herkese anlatacağız. Bunu anlamayanlara milletimiz çekilin kenara deyip, istediği iktidarı getirecek."

 

iha
Yayın Tarihi : 25 Eylül 2009 Cuma 20:36:48
Güncelleme :25 Eylül 2009 Cuma 20:44:13


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
önce VATAN IP: 88.251.151.xxx Tarih : 27.09.2009 11:59:15

pekı belkı haklısınızdır ama anlamadıgım bır konu var neden hala halk senı degılde  akp yı secıyor  hic düsündünüzmü hala  yuzde 44 uzerınde bır oy potansıyelıne sahıp bu oyları yunan halkı vermedı kardes bız verdık bugun secım olsa yıne aynı aynı oya sahıp yada daha fazlasına

 


hakan altunsay IP: 78.187.95.xxx Tarih : 26.09.2009 18:38:40

Bu kadar açık ve net konuşmayı anlamayan Halk kendi konuştuğunu bilmeyen Erdoğanın şak şakcılığını yapıyor nereye gittiğini bilmeden...Sn Baykal sen ve senin gibi insanlar bu Ülke için gerekli sonuna kadar yanındayız....