Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ana muhalefet partisi CHP'yi eleştirerek, "Siz nasıl demokratsınız, 'sokaklara dökülün' ne demek? Sandığımız yok mu? Siz daha önce de sokaklara döktünüz, 'ordu göreve' diye kendi aczinizi ortaya koydunuz. Böyle yaptığınız için millet bizi yüzde 47 ile iktidara getirdi" dedi.

Burdur'daki programından sonra Isparta'ya geçen ve buradan uçakla Denizli Çardak Havaalanı'na inen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Karahayıt Colossae Otel'de işadamları, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve partililerden oluşan yaklaşık 450 kişinin katıldığı 'Denizli İş Dünyası Buluşması Toplantısı'na katıldı. Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Denizli Valisi Yavuz Erkmen, AK Parti Denizli Milletvekilleri Mehmet Yüksel, Mehmet Salih Erdoğan ve Mithat Ekici ile Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci'nin de hazır bulunduğu yemekli toplantıda açılış konuşmasını yapan Vali Yavuz Erkmen, Denizli'de 440 milyon TL'lik hizmetlerin açılışının yapılacağını belirterek, "Bu hizmetler bizim için çok önemli. Bu hizmetlerden dolayı başta Başbakanımız olmak üzere bakanlarımıza ve emeği geçenlere Denizlililer adına teşekkür ediyorum" dedi.

Daha sonra konuşan Başbakan Erdoğan ise, Denizli'ye ulaşımdan sağlığa, tarımdan eğitime çok sayıda yatırım yaptıklarını belirterek, "Özel sektörden kamu yatırımlarına kadar 72 eser ve hizmeti Denizli'ye kazandıracağız. 440 milyon TL'lik bir hizmet. TOKİ ve Denizli Belediyesi'nin Kurudere'de gerçekleştirdiği Kentsel Dönüşüm Projesi ile öğrenci yurdu, yollar ve büyük enerji yatırımları, Denizli'yi her anlamda olumlu etkileyecek. Denizli'nin atılımına katkı sağlayacaktır. Bu hizmetlerin hayırlı olmasını diliyorum. Bakan ve bürokratlar, özel girişimcilere teşekkür ediyorum. Bunlar daha önce zaten açılmıştı gibi muhalif yaklaşımlar var. O devirler geride kaldı. Biz kalkıp bir çeşmenin açılışına gitmiyoruz. Artık açılışlara yetişemediğimiz için bu açılışları toparlıyoruz, bu tür açılışları bir defada yapmak zorunda kalıyoruz. Bunlar Türkiye'nin dönemimizde yaşamış törenleridir. Biz halkımıza bu hizmetleri götürmekle mutluyuz. Türkiye'nin 81 vilayeti köklü manada değişiyor. İller, ilçeler köyler değişiyor. Ulaşım, eğitim sağlık haritası değişiyor. 81 vilayette insanlar geleceğe umutla iyimserle bakıyor. Sorunların er geç çözüleceğine inanıyor. İstanbul, Ankara ve İzmir'de bu ışığı nasıl parlak görüyorsam, Batman, Muş, Ağrı ve Bitlis'te aynı parlaklıkta görüyorum. Umut demek çocuk, genç demektir. Her ilde genç ve çocukların gözlerinde o umut ışıkları artıyor" ifadelerini kullandı.

"ŞİMDİDEN 2023'Ü PLANLADIK"

8 yılda Türkiye'de bir çok alanda cumhuriyet tarihin en büyük yatırımlarını gerçekleştirdiklerini belirten Başbakan Erdoğan, "Tüm bu yatırımları bir başlangıç olarak görüyor, daha güçlü bir Türkiye'nin güçlü olarak, bunları yeterli bulmuyoruz. Hedefimiz haziran seçimleri değil, biz şimdiden 2023'ü planladık. Bunu şimdi değil, yola çıkarken planladık, artık 'cek cak'la konuşan bir iktidar değil, 'yaptık, ettik' diyen bir iktidarın aktörleri olarak konuşuyoruz. Birileri bir şeyler söylüyor, 'şu kadar vereceğim, bunu edeceğim, şunu edeceğim' diyor. Nasıl yapacaksın, edeceksin diye soran olmuyor. Bunu sordukları zaman söyleyecekleri şey yok. Zira bekara karı boşamak kolay. Her şeyi söylersin, hadi nasıl yapacaksın söyle, ona gelince hiçbir şey yok. Bizim böyle bir derdimiz yok. Biz milletle, sanayiciyle, tüccarla tıkalı olan yolları açtık, yaptık ve bugünlere geldik" dedi.

"BENİM MİLLETİM YAPILANI GÖRÜYOR"

Türkiye'yi her alanda kalkınmış en büyük 10 ekonomiden biri yapmayı hedeflediklerini belirten Başbakan Erdoğan, "Bizim için hiçbir hedef beşer ölçüleri içerisinde ulaşılamaz değil. Yeter ki buna inanalım. Emin olun yaptık, yine yaparız. İyimser ile kötümser arasında farkı anlatmak için bardaktaki suyu örnek veriyoruz. İyimser bardağın yarısı dolu, kötümser boş der. İyimser ve kötümserlerin yanında bir de inkarcılar var. Bunlar da dolu bardağa boş der. Atalar demiş ki, 'Görmeye göz gerek, sezmeye öz gerek' diye. Denizli'ye gelip de Denizli Horozlarını anmamak olmaz. Bir atasözü de, 'Horoz ne kadar öterse ötsün, civciv tavuğun dıkdıkına bakar', bu Denizli'nin sözü. Yani sözün özü şu; kimin ne dediği, ne söylediği, neyi nasıl gördüğü ve nasıl inkar ettiği önemli değil. Yapılan kendisini gösteriyor. Benim milletim yapılanı görüyor, hissediyor. Yapılanları bizzat yaşıyor" diye konuştu.

"2002 ÖNCESİNDE ANADOLU YOLLARINA DÜŞMEYENLER, TABİDİR Kİ BUGÜN YAŞANAN DEĞİŞİMİ GÖREMEZLER"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Erdoğan, "Anamuhalefet partisinin genel başkanı, geçen hafta Erzurum uçağı yerine Batman uçağına biniyordu. Son anda hata fark edildi ve Erzurum uçağına bindi. Erzurum'a gitti ama sanki dünyanın başka bir şehrindeymiş gibi konuştu. Erzurum da kendisini nerede hissediyordu, bilmiyorum. Erzurum'un neresinde olursanız olun, kafanızı kaldırın, bir rahmet bereket olarak karla örtülü Palandöken'i, Erzurum'un ortasında devasa kulelerini görürsünüz. Ama kılavuzu farklı.Kılavuzu dadaş olsaydı, bunları anlatırdı. Biz Erzurum'da Dadaş ruhunu gösterdik, Atabarını gösterdik. 80 yaşındaki amcamızla, 10 yaşındaki çocuğumuz atın üzerinde cirit taşırken, bütün Türkiye'nin göğsü kabardı. Bundan gururlanmak için AK Parti'li olmaya gerek yok, sosyalist, sağcı, solcu olmaya gerek yok. Beddua değil, dua olarak söylenen bir şey var; Kör olasın demiyorum, kör olma da gör beni diyorum. Birilerine verilecek en büyük ceza, görmek ama hissedememek. 2002 öncesinde Anadolu yollarına düşmeyenler, tabidir ki bugün yaşanan değişimi göremezler. 2010 öncesinde genel başkan oluncaya kadar halkla, ülkeyle gerçeklerle irtibatı olmayanlar; Türkiye'nin nasıl bir değişimden geçtiğini hissedemezler. Buraya da geldiler. Hissetmeden görmeden açıklama yapıp gittiler" diye konuştu.

Denizli'nin istihdam, ihracat, elektrik tüketimi, kredi kullanımı rakamlarını da açıklayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Gerçek ortada. Görmeye göz, sezmeye öz gerek. Denizli'ye gelip kötümser tablo çizenler, Denizli'de olduklarının farkında değiller. Kendilerini başka ülkede rüya aleminde görüyorlar. Burada bu rakamların ortaya çıkmasına sebep olan herkese şükranlarımı sunuyorum" dedi.

"IMF'YE OLAN BORÇ 23.5 MİLYAR DOLARDAN 5.7 MİLYAR DOLARA DÜŞTÜ"

Türkiye'nin son 8 yıldaki değişimini rakamlarla ortaya koyan Erdoğan, IMF'ye olan borcun 23.5 milyar dolardan 5.7 milyar dolara düştüğünü, Merkez Bankası döviz rezervinin de 27.5 milyar dolardan 82 milyar dolara ulaştığını belirterek, "Nereden nereye! Bu bizim milli bankamız. Birilerine ithaf olunur. Sizin bu bankanız güçlüyse istediğiniz gibi konuşur ve hareket edersiniz ama şımarmazsınız. Ayaklarınız yere sağlam basar. Bütün fark bu. Kıyas bile kabul edilemez. Biz ekonomide bir yandan tarihi seviyelere

ulaşırken, Türkiye'yi istikrarla güvenle büyütürken, bir yandan demokrasi mücadelesi verdik. Çetelere mafyaya hukuksuzluğa karşı mücadele verdik. Ülkeyi itibarlı konuma getirdik. Yalana iftiraya karşı mücadele verdik. Kuyu kazan, Türkiye'yi aşağıya çeken, 'AK Parti kaybetsin de Türkiye ne olursa olsun diyen' muhalefetle bunu yaptık. Türkiye daha iyi bir yerde olabilirdi" dedi.

"SİZ DAHA ÖNCE DE SOKAKLARA DÖKTÜNÜZ, 'ORDU GÖREVE' DİYE KENDİ ACZİNİZİ ORTAYA KOYDUNUZ"

"CHP'nin sicilinin darbeleri alkışlamaktan, çanak tutmaktan dolayı bozuk olduğunu" söyleyen Erdoğan, "Aynı CHP bugün insafsızca halkı galeyana getirmekten sokağa dökmekten bahsediyor. Eşkıyalığa teşvik edebiliyor. Biz böyle bir muhalefete rağmen Türkiye'yi bu seviyeye çıkardık. Siz nasıl demokratsınız, 'sokaklara dökülün' ne demek? Sandığımız yok mu? Millet o sandıklarda iradesini ortaya koyacak. Demek kendisinize güvenemiyorsunuz. Siz daha önce de sokaklara döktünüz, 'ordu göreve' diye kendi aczinizi

ortaya koydunuz. Daha önce bunları yaptınız. Böyle yaptığınız için millet bizi yüzde 47 ile iktidara getirdi. Bazı entelektüel kesim var. Millete 'bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam' diyebiliyor. Halk her şeyi ortaya net koyuyor. Cumhuru aşağılamaya kimsenin hakkı yok. Cumhur gerektiğinde gereken dersi verir. Sokak eşkıyalığına asla. Demokrasiyi alenen tehdit eden, hukuku çiğneyen, seçimle değil, eşkıyalıkla iktidara gelmek isteyen ana muhalefet var. Biz bu tahriklere gelmeyeceğiz, tehditlere boyun

eğmeyeceğiz. Biz her zaman milletimize güvendik ve milletimizin ferasetine inandık. Birileri haz etmese de büyük Türkiye hayalini gerçekleştirmek için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Gayret bizden destek ve hayır dua sizden" dedi.