Türkiye'nin umutlarının söndüğü, dengelerinin bozulduğu, uçurumun kenarına getirildiği bir dönemde AK Parti'yi kurduklarını belirten Erdoğan, "AK Parti'yi kurduk, Türkiye'nin umudu, aydınlığı olduk. Kirlenmiş siyaseti temize çektik. Umut vaat etmeyen, ülkeyi kilitleyen bir siyaset tarzı hüküm sürüyordu. Türkiye'nin kaynaklarını çar çur edip, enerjisini boşa harcadılar. Türkiye'nin dertlerine derman olmadılar. 3 Kasım'da Türkiye bunlara yeter dedi. Türkiye 3 Kasım'da söz de karar da milletindir dedi. Ama Denizli bunu başka şekilde söyledi. Yetti gari söz de karar da milletindir dedi. 28 Mart'ta, 22 Temmuz'da AK Parti'yi bağrınıza bastınız. Sizlere mahcup olmadık. Verdiğiniz emaneti yere düşürmedik, halel getirmedik. 6.5 yıl boyunca Türkiye'nin kardeşliğine, hak ve özgürlüklere, hürriyete sahip çıktık. 6.5 yıl boyunca istikrar ve güven dedik. Türkiye'nin ekonomisine sahip çıktık. Yoksullağa, yolsuzluğa karşı mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdürdük. Yetimin hakkına sahip çıktık. Bunun için Türkiye şaha kalktı" dedi.

Türkiye'nin bir dünya ülkesi haline geldiğinin altını çizen Erdoğan, "Mega projelere, uluslararası projelere imza atmaya başladık. Milletimizin kaynağını, milletimiz için kullandık, kullanıyoruz. Bu ülkenin enerjisini sanal tartışmalarda, sanal gerginliklerde heba etmedik. Türkiye'nin kaynaklarını Türkiye için kullandık kullanıyoruz. Lütfen muhalefetin tavrına dikkat edin. Üslubuna dikkat edin. Demokrasilerde muhalefet neden vardır, ne işe yarar? Ülkeye daha iyiye daha güzele gitsin diye proje üretir. Ülkenin meseleleri konusunda katkı sağlar, yapıcı eleştiri üretir. Bunlarda bu var mı? CHP'de MHP'de bu üslubu görüyor musunuz? Türkiye ilerliyor, bunlar Türkiye'nin paçasına yapışıyor. Türkiye yükseliyor, bunlar Türkiye'yi ülkeyi paçasından tutup aşağı çekmeye çalışıyor. Yeter ki AKP kaybetsin Türkiye'ye ne olursa olsun diyorlar. Türkiye'nin baºar?lar?yla söylemiyorlar, yap?lan yat?r?mlarla sevinemiyorlar. ªurada Türkiye'yi bırakın gelin Denizli'ye, değişen çehresini görünce inanın çılgına dönüyorlar. Bu millete benim milletim ne kazandırdığınızı çok iyi biliyor. 5-6 yıl önce bir kasaba görünümünde Denizli vardı. Şimdi nasıl bir Denizli var, modern bir şehir var, bununla sevinemiyorlar, çılgına dönüyorlar. Yapamıyorsan yapanı alkışla, takdir et. Türkiye rekorlar kırdıkça hedeflerini yakaladıkça bunların paniği artıyor. Milletin yüreği rahatlıyor, bunların yüreği cız ediyor. MHP liderinin dili CHP liderinin dilinden farklı değil. Dün Tekirdağ'da da söyledim. Saygı bizden, hakaret onlardan. Biz insana insan olduğu için saygı duyarız, ağızdan çıkan kelimelere değil. Varsın hakaret etsinler sandık geliyor. 11 gün kaldı. Bak bu dili kullananlar şimdi nerede hepsini vatandaşım sandığa gömdü. Sayın Baykal'ı da Bahçeli'yi de gömdü de hala anlamıyorlar".

Konuşmasında Eskişehir'de bir yaşlı amcanın verdiği nüfus cüzdanını hatırlatan Erdoğan, "Cüzdanı veren emceye, bu yaşlı, antik değeri var, sana hatıra kalsın dedim. Bu bayağı senin işine yarar diye sana veriyorum dedi. İçinde mühürler var. Ekmek karnesi mührü var. Bizim dedelerimiz ekmeği bile karneyle aldılar. CHP'nin iktidarında, annelerimiz, ninelerimiz patiskayı Sümerbank'tan karneyle aldılar. Şekeri bile karneyle aldılar. CHP sen busun" diye konuştu.

Konuşmasında, CHP lideri Baykal'ı da eleştiren Erdoğan, "Ben elinde kırmızı dosya dedim ya, hemen bunu değiştirmiş. Elinde belgeyle geldi karşıma ama bunu kırtasiyeden almamış birisi eline tutuşturmuş. Çiftçi kardeşimizin borcundan bahsediyor. 4 bin TL borç almış, 44 bin TL'ye çıkmış. Kılavuzu farklı sayın Baykal'ın. Kargadan kılavuz olmaz buna dikkat et diyorum. Peki sayın Baykal sen bunu araştırdın mı? Bu kredi ne zaman alınmış? AK Parti iktidarı döneminde mi alınmış. 30 Haziran 1997'de, Ziraat Bankası'ndan yüzde 73 faizle alınmış. Sayın Baykal 97'de AK Parti'mi vardı? İnsaf be. Milleti böyle aldatmaya nasıl kalkıyorsun? Peki kredi ne zaman takibe düşmüş 1 Eylül 1998. 2002'ye kadar bu krediye yüzde 100'e varan faize uğramış. 2003'te geldik borçları yapılandırdık, bazılarının faizlerini sildirdik. Ziraat Bankası'ndan çiftçinin alacağı 1.5 milyar TL'ye ulaºm?º. Bunu yap?land?rd? ve yar? yar?ya bunu indirdi 177 bin çiftçi kardeºim de bundan yararland?. Say?n Baykal'ın söz ettiği çiftçi kardeşim bundan faydalanmamış. Bugün Ziraat Bankası'na gitse borcu düºecek, ama iºi bilmiyor. Baykal siz o belgeyi 55. hükümeti kuranlara gönderin. O yetmez 56. DSP hükümetine gönderin. 57. DSP - MHP - ANAP'a gönderin. Bahçeli'yle aran iyi ona da gönder. APS'yle gönder sağlam gitsin".

Kendilerinden önceki hükümet döneminde devletin borçlanma faizinin yüzde 63 olduğunu belirten Erdoğan, "Şimdi yüzde 13'lere düştü. Kimin cebinde kaldı bu para vatandaşımın cebinde kaldı. AK Parti hükümeti olarak gecelik faizler noktasında MHP iktidarında bir gecede faiz yüzde 7500'e çıktı. Kim ödedi bunu, benim vatandaşım ödedi. 16 banka kapandı. Bunlar fona devredildi. Bunların maliyeti 40 millyar dolar. Kim ödedi bunu benim milletim ödedi. Bu dönemde batan bir tane banka var mı? 6.5 yılda biz 9468 km duble yol yaptık. 79 senede 6 bin km yapılmıştı. Yolsuzluklar içinde olan bir hükümte bunları yapabilir mi? Ankara'dan Eskişehir'e hızlı trenin açılışını yaptık. Dünyanın 8. en hızlı treninin temelini biz attık, açılışını da biz yaptık. 1 saat 25 dakikaka Ankara'dan Eskişehir'e vardım. Bu yolları yaparken onlar arkadan sadece izliyor. Sayın bahçeli 3.5 yıl hükümete ortaktın ne yaptın onu söyle. Sayın baykal ne yaptın sen de onu söyle. Ben söyeyeyim akaryakıt istasyonlarında mazot kuyruğu yaptın. Benzin kuyrukları karaborsa, CHP yokluktur, kıtlıktır, çöplerin temizlenmemesidir. İstanbul'da yaşadım bunu. İstanbul'u bu kardeşiniz CHP'den aldı. Çöp dağları vardı. CHP demek hava kirliğiliği, susuzluk demektir. Arsenikli suyu İzmirli'ye içiriyorlar. Ondan sonra da hükümet su vermiyor diyorlar. Bu büyükşehir belediyesinin görevi" şeklinde konuştu.

6.5 yılda 350 bin konut inşa ettiklerini kaydeden Erdoğan, "250 bin konutu sahiplerine teslim ettik. Bunlar modern kentlerin yapımında çok önemli. Bazı yerlerde belediyelerimiz toplu konutun önünü açarken, bazıları istemiyor. Kira öder gibi taksit ödemek suretiyle konut sahibi olacaklar aç önünü, hayır diyorlar. 133 bin derslik yaptık 56 yeni üneveriste açtık. Hastaneleri birleştiremezsiniz dediler birleştirdik. Sosyal güvenlik sistemini modern yapıya kavuşturduk. Geçen gün kemerhisar - Pozantı otobanını açtık. AB ile müzakereleri başlattık. 152 ülkenin desteğiyle BM Güvenlik Konseyi üyesi olduk. Bölgesel barış için ağırlığımızı ortaya koyduk. Haklının yanında, mazlumun yanında yeraldık. Onlarca yıldır ihmal edilen meselelerin üzerine gittik. Türkiye'yi bir dünya devleti haline getirdik. Bugün tüm dünyada Türkiye başarısı konuşuluyor. Yarın Çanakkale zaferimizin 94. yıldönümüzü yadedeceğiz. O insbanlar neden şehit oldu. Bağımsızlık için, istiklal için. Bizim huzurumuz için, geleceğimiz için. Biz bu vatanı onlardan emanet aldık. O emanete layık olduk, olacağız. O emaneti gururla taşıdık, taşımaya devam edeceğiz. Biz büyük düşüneceğiz. Dünya bir krizin içinden geçiyor. Denizli de bu krizi tabii ki hissediyor. Bu kriz 1929'dan buyana dünyanın gördüğü en büyük kriz. Tüm ülkeleri etkisi altına alan bir kriz. ABD'de bankalar battı. Sigorta şirketleri battı. Bizde batan bir banka yok, el değiştiren banka yok. Tüm bankalarımız ayaklarının üstünde duruyor. Bu krizi en az tahribatla atlatma derdi içindeyiz. Ekonominin
tüm unsurları yakından takip ediyor ve tedbirleri alıyoruz. 40'a yakın tedbir aldık ve uyguluyoruz" diye konuştu.

iha

Yayın Tarihi : 17 Mart 2009 Salı 17:23:31