Elazığ-Bingöl karayolunda 1993 yılında PKK'lı teröristlerce durdurulan otobüsün içinde bulunan 33 erin şehit edildiği saldırıdan ağır yaralı olarak kurtulan Denizlili Gazi Erdal Özdemir, 'Ergenekon davası' ile ilgili ifadesinin alınmak istenmesi halinde ifade vermeye hazır olduğunu söyledi.

Saldırıda vücuduna 7 kurşun isabet eden ve ağır yaralı olarak kurtulduktan sonra felçli olarak hayatını sürdüren Erdal Özdemir, Denizli'nin Karakova Mahallesi'nde 4 yaşındaki oğlu Vatan'ın sevgisiyle acı günleri unutmaya çalışıyor. Ergenekon davası kapsamında ifadesinin alındığının doğru olmadığını ve İstanbul'a gitmediğini belirten Gazi Erdal Özdemir, gündemdeki olaylar ve hakkındaki açıklamalarla ilgili beyanatta bulundu. Hakkında 2-3 gündür Ergenekon davası ile ilgili bazı basın-yayın organlarında

ifade verdiği yönündeki haberlerin doğru olmadığını belirten Özdemir, "Ben bu konuda hiç kimseye açıklamada bulunmadım. Hakkımda çıkan bu asılsız haberlerle ilgili savcılığa şikayette bulunacağım" dedi.

Konuyla ilgili olarak birkaç gündür herkesin kendisini aradığını ve Denizli'den ayrıldığını belirten Özdemir, bu sabah Denizli'ye geri döndüğünü söyledi. Tokat'taki saldırı değil, bu tür saldırılardan sonra hemen Ergenekon'a yüklenildiğini söyleyen Gazi Özdemir, "33 askerin şehit olduğu olay gündeme geliyor. Başka türlü gündeme de geleceğimiz yok zaten. Bizim uğradığımız saldırının Ergenekon'la ilgisi yok. Olayı gündeme getiren siyasetle PKK'dır. 33 arkadaşımın şehit olduğu olayı PKK yaptı. Ergenekon ne yapacak ki bizi" diye konuştu.

16 yıl önceki saldırıda ihmal olduğunu savunan Özdemir, "Olayda ihmal var ama bunun Ergenekon'la ilgisi yok. Bunu siyasetle PKK yaptı. Şimdi yaşanan sokak olaylarını da mı Ergenekon yapıyor? Siyaset, DTP ve PKK yapıyor. Başka kim yapıyor ki" şeklinde devam etti.

33 askerin şehit olduğu kendisinin de yaralı kurtulduğu saldırıdaki ihmalin, kendilerinin silahsız ve korumasız gönderilmesi olduğunu söyleyen Erdal Özdemir, "33 askeri sen silahsız, korumasız neden yolluyorsun? İhmal budur. En azından silah verilseydi daha iyi olurdu. Silah verilseydi ben bunu evime mi getirecektim" ifadelerini kullandı.

Bu olayla ilgili olarak Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile karşı karşıya gelmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirten Özdemir, "Ergenekoncular cezaevine atılacak, başımızdaki PKK'lıları, çiçekle karşılananları başımıza komutan mı yapacağız" diye sordu.

Son günlerde Ergenekon davası ile ilgili olarak saldırıdan yaralı kurtulan askerlerin ifadesinin alınması yönünde ifadesinin alınmadığını ama alınması gerekiyorsa ifade vermeye hazır olduğunu belirten Erdal Özdemir, şunları söyledi:

"Şu ana kadar bu konuda bana gelen bir şey yok. İfade için çağırırlarsa vermeye hazırım. Elimizden geldiğince kanuna yardımcı olmaya çalışacağım."

Kendisinin yaralı kurtulduğu saldırının emrinin Şemdin Sakık tarafından verildiğine inandığını belirten Özdemir, "O zamanlar PKK'nın başında kim varsa emri o verdi. Şimdi bizim başımızda Genelkurmay Başkanı varsa, onların başında da Abdullah Öcalan var. Şemdin Sakık da Abdullah Öcalan'ın emriyle bunu yapmış olabilir" görüşünü dile getirdi.

Teröristlerin olay günü kendilerini otobüsten indirdikten sonra 3 köy gezdirdiğini belirten Erdal Özdemir, "Bizi safa dizip, arkamızdan 10 tane rehine aldıktan sonra diğer 40 kişiyi dağa çıkardılar. Burada bizi önce safa sonra 3 metre mesafeden kurşuna dizdiler" dedi.

Olayın yaşandığı yere yakın bir köyde yaşayan yaşlı bir kadının, askerleri kurtarmak için teröristlere yalvardığı yönünde yaptığı açıklamaların doğru olmadığını söyleyen Özdemir, "O yalan. Köydeki kadınlar çocuklar bizi görünce, 'Nerde kaldı sizin kahramanlığınız' dediler. Biz bunları duyduk" şeklinde konuştu.

Yanlarında silah olması halinde bu kadar ağır kayıp vermeyeceklerini söyleyen Gazi Erdal Özdemir, "Yanımızda silah olsaydı çatışmaya girer, bu kadar zayiat vermezdik. Çatışma sürerken yardım ve destek gelirdi" ifadelerinde bulundu.