Açılış öncesi Bayramyeri ve tarihi Kaleiçi Çarşısı'nda esnafı ziyaret eden Abdüllatif Şener, vatandaş ve esnafla sohbet etti. Kaleiçi Çarşısı'nda ziyaret ettiği bir esnafın çayını içen Şener, burada gündemle ilgili soruları cevaplandırdı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yönelik suikast iddialarıyla ilgili soruyu cevaplandıran Şener, yapılan açıklamaların

olduğunu ve bunların tekzip edilmediğini belirterek, "Bir başka konu için Sayın Arınç'ın evinin etrafında bulunan görevliler söz konusudur. Biz de farklı bir yargı kararı çıkıncaya kadar bu açıklamaların doğru olduğunu varsayar ve düşünürüz" dedi.

Ülkede kurumlar arasında çatışmanın, her olay üzerinden siyaset, asker, yargı istihbarat birimleri arasında çatışma kavga çıkmasının ülkeye zarar verdiğini belirten Şener, "Türkiye'nin adeta genetiği ile birileri oynamaktadır. Sistem çözülmektedir. Türkiye'yi bu hale getiren, bu hale gelmesi için politikalarını ve siyaset yapma biçimlerini belirleyen kişiler, Türkiye'ye zarar veriyorlar. Başta siyasal iktidar olmak üzere herkesi devlet adamı gibi davranmaya davet ediyorum. Devlet adamlığı ülke

menfaatlerini parti menfaatlerinin üzerinde görmek demektir. Devlet adamlığı ülkenin geleceğini görmek demektir. Devlet adamlığı demek, dış etkilerle yönlendirilmemek, yönetilmemek, ülke menfaatleri için ülkenin iradesine uygğun tavırlar sergilemek demektir. Bunun gerçekleşmesi için de kurumlar içinde güven ve işbirliği olması lazım" diye konuştu.

İktidarıyla muhalefetiyle siyasetin bu ülkenin bir kurumu, halka hizmet etmek ve sorunlarını çözmek için olduğunu belirten Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, şunları söyledi:

"Yargı bu ülkenin önemli kurumlarından biridir. Güvenlik birimleri, asker bu ülkenin önemli kurumlarından biridir. İstihbarat birimleri, diplomasi, eğitim, üniversiteler bu ülkenin kurumlarıdır. Kurumlar o ülkenin çıkarlarını korumak, taleplerini karşılamak, sorunlarını çözmek için vardır. Bu kurumlar siyaset ve siyaset dışı kurumlar işbirliği yapamazlarsa, sürekli olarak birbirleri hakkında endişe ve kaygı duyarlarsa, karşılıklı olarak birbirlerine tuzak kurdukları şeklinde bir izlenimi, kanaati

pekiştirir, yerleştirir, bazı olaylar üzerinde senaryolar derinleştirirlerse bu ülkenin insanı sahipsiz demektir. Şu andaki manzara halkımızın sahipsiz olduğunu göstermektedir. Türkiye dışarıdan yönetilmeye ve yönlendirilmeye hazır hale getirilmiştir. Kim bu ülkeyi bu hale getirdi? Buna kim çanak tuttu, bu basiretsizliği kim gösterdi? Bunu bir vatandaş olarak, bir muhalefet partisi olarak sormak ve sorgulamak da hakkımızdır."

Askerin, siyasetin ve yargının kendi görevini yapmasının gerektiğini ifade eden Şener, "Ama Türkiye hiçbir dönemde yaşamadığı bir kaos yaşıyor. Askerin kendi iç görüntüsü dağınık, siyaset kendi iç görüntüsü ile dağınık ve kavgalı bir manzara gösteriyor. Yargı yine aynı şekilde, kendi içinde farklı görüntüler sergiliyor ve tüm bu kurumlar birbirlerine karşı endişeli görünüyorlar. Böyle bir yapı, böyle bir fotoğraf, böyle bir düzen dünyanın hiç bir yerinde olamaz. Türkiye'nin geçmişinde de böyle bir

dağınıklılık yoktur" şeklinde konuştu.

Erken seçimle ilgili soruyu da cevaplandıran Şener, buna karar verecek olanın TBMM olduğunu belirterek, "Meclis çoğunluğu iktidar partisine aitti. İktidar partisi seçimlerin 2011 yılında olacağını açıklamıştır. Bu açıklamalara rağmen erken seçimin de olabileceği, gelecek yıl da bir seçim olabileceğini dikkate almak gerekir. Biz de seçime her zaman hazırız" dedi.

Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener daha sonra il teşkilatının açılışına katıldı.