Denizli Baro Başkanı Adil Demir, bir avukatın cübbe giyme töreninde yaptığı konuşmada, Türk Ceza Kanunu'na göre özel hayata yönelik bir suç sonucunda bazı görüntülerin iletişim ortamında yayınlandığını belirterek, "Bu yapılan eylem kanunlara göre suçtur. Biz Türk hukukçuları olarak demokrasi ve demokratik yaşamdan vazgeçmememiz gerektiğini düşünüyoruz. Demokrasinin de temeli siyasi partilerdir. Tüm siyasilerin suç teşkil eden eylemlerle değil, siyasetin kuralları içerisinde seviyeli politika yapmalarını beklemek durumundayız. Türk siyaseti bu olaylardan yara almıştır. Bu tür olayları bu tür belden aşağı, özel hayatın gizliliğini ihlal eden suç teşkil eden eylemlerle siyasetçilerimiz hareket etmesin. Seviyeli bir şekilde demokratik yaşamı sürdürmelerini istiyoruz. Bu tür olaylardan kaygı ve üzüntü duyduğumuzu belirtmek isterim" dedi.

Anayasa değişiklik paketinin meclisten geçmesi ile ilgili açıklamalarda da bulunan Denizli Baro Başkanı Adil Demir, 1982 Anayasası'nda önemli bir değişiklik olan hükümetin önerdiği Anayasa değişikliklerinin bir madde hariç, 27 maddesinin parlamentodan geçtiğini belirterek şöyle konuştu: "Buna ilişkin süreç Cumhurbaşkanının imzalaması veya geri çevirmesi yetkileri dahil olmak üzere devam ediyor. Bu itibarla Anayasa Mahkemesi tarafından hukuka aykırılık görülmeyecek olursa Temmuz ortalarında konu referanduma gidebilir. Bu süreç içerisinde karanlıktaki yıldızlar gibi avukat ve hukukçuların önemli bir görev yapacağı süreci yaşamak durumundayız."

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, yönünü batıya dönmüş, batı uygarlığını örnek almış, hukuku üstün kılan bir hukuk devleti olma kararlılığında olduğunu ifade eden Adil Demir, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olmasından vazgeçmemelidir. Bunun içerisinde üniter yapımız önem arzetmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti aynı zamanda, bir ulus devlet modelini sürdürmek istemektedir. Bu konular korunarak, Türkiye'de kuvvetler ayrılığının evrensel hukuk kuralı olduğu gözetilerek, kuvvetler ayrılığı ilkeleri uygun değişikliklerinin yapılmasının, köklü yeni bir anayasa yapılmasını Türk hukukçuları savunmaktadır. Ama yamalı bohçalarla bunun telafi telafi edilemeyeceğini düşünmekteyiz."

İHA

Yayın Tarihi : 10 Mayıs 2010 Pazartesi 18:04:02

Güncelleme :10 Mayıs 2010 Pazartesi 18:37:05