Bergamalı köylülerin avukatı Senih Özay, Koza Altın İşletmeleri A.Ş. tarafından işletilen Ovacık Köyü'ndeki altın madenini de kapsayan Nazım İmar Planı ve Mevzi İmar Planı'nın iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açtıkları davada, İzmir 4. İdare Mahkemesi'nin "yürütmenin durdurulması" kararı verdiğini, bu kararın uygulanması ve madenin kapatılması için İzmir Valiliği'ne de başvuruda bulunduklarını açıkladı.

İzmir Tabip Odası'nda, madenin kapatılması için mücadele veren "İzmir-Bergama, Uşak-Eşme, Sivrihisar, Efem Çukuru, Havran/Küçükdere Elele Hareketi"ni oluşturan sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle birlikte basın toplantısı düzenleyen köylülerin avukatı Senih Özay, geçen yıl açtıkları davanın seyri hakkında bilgi verdi. İzmir 4. İdare Mahkemesi'nin 6 Ocak 2006 günü "yürütmenin durdurulması" kararını verdiğini belirten Özay, kararın Türkiye'deki diğer davalara da emsal teşkil edeceğini kaydetti.

Mahkeme kararını dün temin ettiklerini, bu kararın ayrıca İzmir Valiliği ve firmaya da gideceğini vurgulayan Özay, mahkeme kararını TBMM'nin bile savsaklayıp erteleyemeyeceğini savundu. Bergama gibi bir yerdeki imar planının alanın özelliği nedeniyle makro bir plan dahilinde yapılabileceğini ileri süren Senih Özay, "Mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı verdi.

Anayasamızın 138/4. maddesine, İl İdaresi Yasası'na ve 2577 sayılı yasanın 28. maddesine göre, maden en geç 30 gün içinde kapanacak. İzmir Valisi, İzmir'e atandığı gün 'Mahkeme kararı olmadan bir şey yapamam, mahkeme kararı olursa çok şey yaparım' dediği için derhal madeni kapatmasını bekliyoruz. Aksini düşünmek bile istemiyoruz. Demokratik tepkiyi, hukuku, sivil itaatsizliği, suç duyurularını, AİHM'yi, tazminatı iyi biliyoruz. İlamın uygulanmasını talep ediyoruz" dedi.

Madenin, kararın en geç 30. günü akşam kapatılması gerektiğini bildiren Özay, "Herkes bir kere, bu madenin bir daha açılmamak üzere kapatılmasını sağlamak için ayakta duruyor. Herkes bu kere uyanıktır, madeni bir daha açtırmayacaktır" diye konuştu. Özay, bir imar affının da mahkeme kararını yenemeyeceğini sözlerine ekledi.

"MADEN SAHASI İÇERİSİNDEKİ BİNALAR RUHSATSIZ DURUMA DÜŞTÜ"

Hareket mensuplarından avukat Arif Ali Cangı da, mahkeme kararının ardından maden sahası içerisindeki binaların ruhsatsız duruma düştüğünü, kaçak yapı haline geldiklerini öne sürerek, "Bundan sonra yıkım kararı gelir. Hemen zaman geçirmeden yıkım kararı verilmesi ve uygulanması gerekir. İmar planı olmayan bir yere de açılma ruhsatı verilemez, açılma ruhsatı geri alınmalıdır. Edelman'ın müdahalesiyle yapılan imar planı hukuka uygun bulunmamıştır" şeklinde konuştu.

Basın toplantısı için gelen Bergamalı köylülerin bir dönem sözcülüğünü yapan Oktay Konyar ise, "Biz kazanamadık. Bize onca mücadeleden sonra delik deşik tarlalar ve tonlarca siyanür kaldı" ifadelerini kullandı.

Bu arada, Elele Hareketi'ni oluşturan sivil kuruluşlar adına avukat Arif Ali Cangı'nın, İzmir Valiliği'ne başvuruda bulunarak İzmir 4. İdare Mahkemesi'nin kararının uygulanmasını talep ettiği de bildirildi. Bergamalı köylülerin avukatı Senih Özay, 2005 yılında İzmir 4. İdare Mahkemesi'ne açtığı davanın başvuru dilekçesinde, altın madeninin de bulunduğu söz konusu alanda yapılan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli Mevzi İmar Planı'nın onaylanması yönündeki İzmir Valiliği tarafından gerçekleştirilen işlemin iptali ve yürütmenin durdurulmasını istemişti. 6 Ocak 2006 günü "yürütmenin durdurulması" yönünde karar veren mahkeme, bu kararı şu gerekçelere dayandırdı:

"Dava dosyasındaki belgeler ve mahkememizce verilecek karara esas olabilecek nitelikte bulunan bilirkişi raporundaki ayrıntılı açıklamalardan anlaşıldığı üzere, üst ölçekli makro bir plana dayanmayan ve birinci sınıf gayri sıhhi müessese olan işletmenin, çevresel etkilerinin fiziksel olarak, işletme alanı ve mülkiyetle sınırlı tutularak yapılan bir planda düzenlenmesinin mümkün olmaması nedeniyle, dava konusu Nazım İmar Planı ve Mevzi İmar Planı'nda, planlama ilkeleri, şehircilik esasları ve kamu yararına uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, açıkça hukuka aykırı bulunan ve uygulanması halinde telafisi güç zararların doğumuna neden olabilecek nitelikte olan dava konusu işlemin 2577 sayılı yasanın 27. maddesi uyarınca teminat alınmaksızın dava konusu işlemin yürütülmesinin durdurulmasına, kararın tebliğini izleyen 7 gün içinde İzmir Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verilmiştir."

Koza Altın İşletmeleri A.Ş.'nin, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde "iptal" davası açabileceği bildirildi.

Yayın Tarihi : 25 Ocak 2006 Çarşamba 16:19:45

Güncelleme :26 Ocak 2006 Perşembe 12:54:01