16
Mayıs
2024
Perşembe
MUĞLA

Burada sadece sefalet var

Muğla'nın Marmaris ilçesinde bir aile, çadırdan bozma barakada yaşam savaşı veriyor.


Marmaris ilçesine bağlı Hisarönü köyünde, yolu, suyu ve elektriği bulunmayan barakada yaşayan ailenin işsiz babası 63 yaşındaki Ali Aydoğan, tüm zorluklara rağmen, biri üniversitede diğeri ilköğretimde öğrenim gören iki çocuğunu okutmaya çalışıyor. Kendi küçük arazilerinde barakalarının etrafında besledikleri keçi ve tavuklara da bakan, Aydoğan ailesinin en küçük ferdi 11 yaşındaki Salih okula gidebilmek için her gün ana yola kadar yarım saatten fazla yürüyor. Aile, 43 yaşındaki anne Ayşe Aydoğan'ın, 10 kilometre uzaktan kaplara doldurup getirdiği içme suyunu kullanıyor. Akşamları gaz lambasının ışığıyla aydınlanıyor. Gece, dışarıda bırakamadıkları üç küçük keçi yavrusuyla birlikte uyuyor. Ankara Üniversitesi'nde okuyan kızlarıyla gurur duyan aile onun kendilerini bu hayattan kurtarmasını sabırsızlıkla bekliyor. Kışın gelmesiyle etkili olmaya başlayan rüzgarların barakalarını uçurmasından korkan baba Aydoğan, kendilerine çimento ve tuğla yardımı yapılmasını istiyor.

"TUĞLA VE ÇİMENTO VERSİNLER EVİ BEN YAPARIM"
Okuma yazması olmadığını belirten Ali Aydoğan, en büyük mutluluğunun çocuklarının okumasından duyduğu gururu ifade ederek şöyle konuştu:
"Maalesef, yol, su ve elektriğimiz yok. Çok zor şartlar altında yaşıyoruz. İçme suyunu, 10 km uzaklıktaki Değirmenyanı mevkiinden getiriyoruz. Fırtınalı havalarda ailece çok endişeleniyoruz. Çünkü rüzgar barakayı çok sallıyor her an uçabilir korkusu yaşıyoruz. Bana çimento ve tuğla yardımı yapılması halinde kimseden başka bir şey istemeden kendi ellerimle ev inşa edebilirim. Ev yapmak için komşularımda yardım edeceklerini söylüyorlar. Sayın Marmaris Kaymakamımız Serdar Polat ve Marmaris Belediye Başkanımız Ali Acar nasıl zor şartlar altında yaşadığımızı gelip görebilirler. Ben okur yazar olmadığım için çok üzgünüm. Ancak çocuklarımın okuması beni gururlandırıyor. Arkadaşları arasında zor duruma düşmemesi için ismini vermek istemediğim 22 yaşındaki büyük kızımı, Ankara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesinde çok zor şartlar altında okutuyorum. Tatil için yanımıza gelince arkadaşlarını evine davet edemiyor. Bu durum beni perişan ediyor."

"HER ŞEYE RAĞMEN DİRENİYORUZ"
Derme çatma barakanın etrafındaki arazide sebze yetiştirip, bir yandan da keçi ve tavuk besleyerek geçimlerini sağladıklarını kaydeden anne Ayşe Aydoğan da en büyük dileğinin, dört duvar arasında yaşamak olduğunu söyledi. Ayşe Aydoğan, "Her şeye rağmen yaşamak için direniyoruz. Günümüz çok zor ve mücadele içinde geçiyor. İkisi kız, biri erkek toplam üç çocuğumuz var. Kızlarımdan biri evlendi diğeri ise Ankara'da üniversitede ikici sınıfta okuyor. Kendimizi bir türlü düzeltemiyoruz. Hayırsever vatandaşlardan yardım elini uzatarak en azından bir evimizin olmasını istiyorum" dedi.

"ŞEMSİYEM OLMADIĞI İÇİN ISLANIYORUM"
Barakanın bir köşesini kendi odası olarak gören ailenin en küçük çocuğu Salih Aydoğan ise hikaye kitaplarını okumayı çok sevdiğini ve büyüyünce polis olmak istediğini belirtti. En küçük Aydoğan da "Ben Hisarönü Hüseyin Durmaz İlköğretim okulunda 5. sınıfta okuyorum. Okula gitmek için ana yola yarım saat yürüyorum. Oradan servise binip okula öyle ulaşıyorum. Yağmurlu havalar kötü oluyor çünkü bir şemsiyem olmadığı için ıslanıyorum. Barakanın içinde bir köşesi benim odam burada kitap okuyup derslerime çalışıyorum büyüyünce Polis olacağım inşallah bir gün bizimde bir evimiz olur" diye konuştu.

iha
Yayın Tarihi : 29 Kasım 2008 Cumartesi 17:18:07


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?