Fethiye'de gerçekleştiği iddia edilen toplu tecavüz olayının duruşması bugün Fethiye Adliyesinde başladı. Duruşmada tecavüze uğradığı iddia edilen kadına destek vermek üzere Fethiye'ye gelen kadın dernekleri üyeleri adliyeye alınmadı.

2007 yılı Haziran ayında Fethiye'nin Gebeler Kaplıcası'nda B.S. adlı bir kadına aralarında kamu görevlilerinin de bulunduğu sekiz kişinin tecavüz ettiği iddiasıyla dava açıldı. Davanın ilk duruşması bugün Fethiye Adliyesinde yapıldı. Tecavüze maruz kaldığı iddia edilen kadına destek vermek üzere Türkiye'nin değişik illerinden Fethiye'ye gelen kadınlar mahkeme salonuna alınmayınca adliye önünde gösteri yaptı. Birçok kadın derneğinin destek verdiği kendilerine Türkiye Tecavüze Karşı Kadın İnisiyatifi adını veren grup adliye önünde "Kadına şiddete hayır", "Devlet eliyle tecavüze hayır", "Erkek egemen yargıya hayır" ve "Tecavüzcüler yargılansın" sloganları attı. Davayla ilgili olarak polis yoğun güvenlik önlemi alırken kadınların ellerindeki pankart ve dövizlerde "Tecavüzcüleri korumak tecavüze ortak olmaktır", "Tecavüzcü ressam da olabilir öğretmen de", "Erkek devlet şiddetine son", "Bağır herkes duysun erkek şiddeti son bulsun", "Devlet tecavüzcüyü koruma" ve "Çocukların babasını da yargıla" ifadeleri dikkat çekti.

Davanın başlamasıyla birlikte megafonla bağırarak slogan atan kadınlar, duruşma salonunda davaya bakan hakim ve savcılara da mesaj gönderdi. Duruşma devam ederken ismini vermek istemeyen bir kadın Türkiye Tecavüze Karşı Kadın İnisiyatifi adına bir açıklama yaptı. Açıklamasında; 2007 yılının haziran ayında Fethiye'de Gebeler Kaplıcası'nda toplu tecavüze maruz bırakılan bir kadının 3 yıldır süren mücadelesinin hâla devam ettiğini anlatan grup sözcüsü, "Tecavüzcüler bu tarihe kadar ne tutuklandı ne de yargılandı.

Toplu tecavüzden sonra yapılan şikayet üzerine, Fethiye Savcılığı, talep edilen hiçbir delil toplama işlemini gerçekleştirmedi. Buna ek olarak İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu'nun 'Mevzu geçen ırza geçme olayı nedeniyle travma sonrası stres bozukluğu adı verilen ağır nevroz hali tespit edilmiştir' şeklinde tecavüzü doğrulayan bilirkişi raporunu hiçe sayarak tecavüzcüleri yargılamaya gerek görmedi"

İç hukuk yollarının tükenmesi nedeniyle AİHM'e başvuru yapıldığını anlatan sözcü, dosyanın AİHM'de görüşülmeye başlandığını ve adalet arayışına devam eden mağdur kadının Adalet Bakanlığı'na yapılan yazılı emir yoluyla bozma başvurusu sonucu 2011'in ilk ayına duruşma günü verildiğini söyledi.

Grup sözcüsü, görülmeye başlanan davada, tespit edilebilen 8 tecavüzcüden 18 yaş altı olan 2'sinin yargılanmaya başladığını belirterek şöyle konuştu: "Fethiye'ye 18 Ağustos 2010 tarihinde Yargıtay kararı ulaştı. Bu bilgiye sahibiz. Ancak, tecavüzü planlayan organize eden 18 yaş altı saldırganları, suça teşvik ve ortak eden 6 yetişkin saldırgan için bir dava tarihi henüz verilmedi. Yargılanmaya başlanmamış olan 6 tecavüzcü, açılan bu davada savcı tarafından tecavüzün tanıkları olarak belirlendi. Yargılanması gereken 6 tecavüzcü, aynı tecavüz davasında saldırının tanıkları olarak dinlenecek"

"Bu saldırganları kim ya da kimler koruyor?" diyen grup sözcüsü, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu durum gösteriyor ki tecavüzcüyü bizzat devlet ve devletin organı olan hukuk sistemi koruyor. Tecavüzcülerin yargılanmadığı bir hukuk sisteminde devletten güç alan bu saldırganlar şiddetlerinin dozunu artırarak suç işlemeye devam ediyorlar"

Kadınlar davanın bitimine kadar adliye önünde bekledi.