Diyarbakır Cezaevi’nde 10 yıl önce 10 mahkumun ölümüyle sonuçlanan olaylarla ilgili 62 kamu görevlisi ceza aldı. Ancak 2001’de çıkan af nedeniyle kimse cezaevine girmeyecek.

Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde 24 Eylül 1996 tarihinde 10 kişinin ölümü, 23 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan operasyon sonrasında 29 polis, 36 jandarmayla gardiyan ve cezaevi doktorlarının da aralarında bulunduğu 72 sanıklı davada karar çıktı.

Yaklaşık 10 yıldır 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden dava sonuçlandı. Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, müdahil avukatları Sezgin Tanrıkulu ve Meral Danış Beştaş ile sanık avukatları Hasan Kanatlı, Hakkı Kurtuluş, İlker Tuna ve Mehmet Ali Güloğlu hazır bulundu. Duruşmada müdahil avukatları Sezgin Tanrıkulu ve Meral Danış Beştaş, olayda hayatını kaybeden kişilerin görüntülerinin mahkeme heyeti tarafından izlenme talebini yineledi.

Avukatlar, heyetin bu görüntüleri izlemeleri durumunda şiddetin boyutunun daha açık görüleceğini belirterek, heyetin de bu doğrultuda karar vereceğini kaydetti.

Sanık avukatları ise, müvekkillerini savunurken ölen ve yaralananları suçladı. Avukat Hasan Kantalı, eylemin ağır tahrik altında gerçekleştiği savunmasını yaptı. Mahkeme heyeti, sanıklar arasındaki 3 üst düzey asker ve polis hakkında "delil yetersizliği" gerekçesiyle beraat kararı verdi. Heyet, sanıklardan cezaevi görevlileriyle cezaevi doktorunun da aralarında bulunduğu 7 kişi hakkında ise "zaman aşımı" ilkesini göz önünde bulundurarak, ceza verilmesine yer olmadığına hükmetti.

Geri kalan polis ve jandarmalardan oluşan 62 güvenlik görevlisi ise, "Kastın aşılması suretiyle adam öldürme" suçunu düzenleyen TCK'nin 452/1 maddesi uyarınca önce 18'er yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, fiilin "ağır tahrik" altında işlendiği gerekçesiyle sanıklar hakkındaki cezayı üçte iki oranında tenzil edip 6 yıla, ardından da duruşmalardaki iyi hallerini dikkate alarak 5 yıla indirdi. Ayrıca 62 sanığın 3 yıl boyunca kamu hizmetlerinden men edilmelerine karar verildi.

Mahkeme katliam sanıklarına 5'er yıl ceza vermiş olmasına karşın, sanıkların tümü bir tek gün dahi cezaevine girmeden davayı tamamlamış oldu. Kamuoyunda 'Rahşan Affı' olarak bilinen 4616 sayılı Şartla Salıverme Yasası hükümleri uyarınca, 5 yıl hapis cezası alanların bu cezaları erteleniyor. Bu nedenle 62 sanık, cezaevine girmeden davadan kurtulmuş oldu.

Duruşma çıkışında bir açıklama yapan Diyarbakır Baro Başkanı ve mağdurların avukatlarından Sezgin Tanrıkulu, "Yakın tarihin en önemli katliam davası, adalete uygun bir biçimde sonuçlanmadı. Katliamı yapanların bir kısmı zaman aşımından faydalandı. Bu dava soruşturmanın nasıl etkin bir şekilde yapılmadığının da ayrıca bir göstergesi oldu. 10 yıl içinde 50'yi aşkın oturumda 30 heyet üyesi değişti. Sanıklardan hiçbiri bir tek gün bile tutuklanmadı. Müdahil avukatı olmamıza karşın hiçbir talebimiz bugüne kadar yerine getirilmedi. Adaleti aramaya devam edeceğiz" dedi.

Yayın Tarihi : 27 Şubat 2006 Pazartesi 16:09:41

Güncelleme :27 Şubat 2006 Pazartesi 16:23:38