7
Mayıs
2024
Salı
GÜNCEL

Dövmeler kozmetiğe yenik düştü

Güneydoğu bölgesinde halkın yaygın olarak vücutlarına yaptığı dövmeye, kozmetik sanayinde yaşanan gelişmeler üzerine yeni nesil ilgi göstermiyor. Daha önce gençlik yıllarında güzel gözükmek amacıyla vücutlarına çeşitli dövme yapan birçok kişi ise, vücutlarındaki haç, yılan ve çıyan figürlerinden oluşan dövmelerin kalıcı olması yüzünden bin pişman olmuş durumda.

Asıl kaynağı ve hangi inanca dayandığı net olarak belli olmayan halk dilinde 'dak' olarak adlandırılan dövmeyi, özelikle Güneydoğu bölgesinde birçok vatandaşın yüz, el veya ayaklarında görmek mümkün. Arap kadınları dudaklarına kadar dövme yapmış. Vücutlarının belli bölgelerine kül ve süt döküp iğne ile derinin altına işleyene kadar dövülerek yapılan figürlerin ise genellikle Hıristiyan dinin sembolü haç, yılan ve çıyan olması dikkat çekiyor.

Arap kültürüne dayandırılan ancak İslam dinince haram olan dövmeye, eğitim seviyesinin yükselmesi ve kozmetik sanayinin gelişmesiyle her gün bir yenisinin piyasaya sürüldüğü bakım ürünleri sebebiyle ilginin azaldığı belirtiliyor.

Çocukluk yıllarında ailesi tarafından el ve ayaklarına dövme yapılan Viranşehirli Minevih Ökür (65), şimdilerde ise 50 yıldan bu yana vücudundaki dövmelerden muzdarip olmuş. Vücudundaki dövmelerin bir türlü çıkmadığını ifade eden Ökür, dövmenin yanlış olduğunun farkına vararak hiçbir çocuğuna yapmamış. 50 yıl öncesine kadar dövme yapmanın bir adet olduğunu anlatan Ökür, "Bu adetin kaynağını kimse bilmeden ergenlik çağına varan çocuklarının vücutlarına yapıyorlardı. Gençler ise gençlik süsü olarak vücutlarının belli yerlerini dövme işletiyorlardı. Şimdi şahsen vücudumdaki dövmelerden rahatsız oluyorum. 50 yıldan buyana hiç çıkmadı. Çıkarmak istiyorum ancak bir türlü çıkmıyor." dedi.

Bölgeye gelen bir çok kişinin ilk karşılaşmada oldukça dikkat çeken dövmeleri sorduğunu aktaran Ökür, "Daha önce hiç görmeyenler tabii ki şaşırıyor. Bunun kaynağını ve niçin yaptığımızı soruyor. Ama biz bu uygulamanın nereden geldiğini bilmiyoruz. Şimdiki gençlerin bu tür dövme yapmadıklarına seviniyorum ve kesinlikle kendilerine tavsiye etmiyorum." diye konuştu.

El ve yüzünde çeşitli figürlerden oluşan dövmeler bulunan Hedle Demirtaş da (71), vücuduna yapılan dövmelerden pişman olmuş. "Bilseydim yaptırmazım" diyen Demirtaş, 6 kız 3 erkek çocuğun hiç birine dövme yapmamış.

Dövme ile insan vücudun zedelendiğini belirten Ahmet Acan (20) ise bunun doğru bir uygulama olmadığını söylüyor. İnsan kendisine bakması ve güzel gözükmesi için vücuduna kalıcı figürler yapmasına karşı olduğunu bildiren Acan, "Zamanında halkın bir süsü olarak bilinçsiz bir şekilde vücutlarına kalıcı dövmeler yapmış. Bakım ürünlerini her gün onlarca çeşit piyasaya çıkıyor. Dolayısıyla bu gün dövme yapma gereği duymuyorum." dedi.

Öte yandan Viranşehir Müftüsü Hüseyin Küçükoğlu, İslamiyet'te dövme yapmanın haram olduğunu söyledi. Dövmenin kaynağının İslam'a dayanmadığını vurgulayan Küçükoğlu, "Bu tür uygulamaların dinimizde kesinlikle yeri yoktur. Ancak geçmişte bazı vatandaşlarımız bilgi yoksunluğu ve cehaleten bunları vücutlarına yaptırmış. Yeni nesil gençlerin bu uygulamaya ilgi göstermemesi sevindiricidir." diye konuştu.

Müftü Küçükoğlu, dövmenin kaynağının bâtıl olduğunu belirterek, bu uygulamanın çeşitli Yahudi ve Hıristiyanlık gibi dinlerin yanı sıra putperestlikten gelmiş olabileceğini dile getirdi. Küçükoğlu, "Dövmelere baktığımızda bir zamanlar cahil insanların ilah diye tapındıkları veya kendilerine ilah edindikleri figürler var." ifadesini kullandı.

.
Yayın Tarihi : 29 Ocak 2006 Pazar 15:02:25


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?