30
Nisan
2024
Salı
GÜNCEL

Ziraat Odaları toplantısı

Ziraat Odaları Birliği 6. Bölge toplantısına katılmak üzere Şanlıurfa'ya gelen Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, hükümete ve tüccarlara sert eleştirilerde bulundu.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği 6. bölge toplantısına 12 il ve ilçeden 85 birlik başkanı katıldı. Toplantıda açılış konuşması yapan TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, birlik başkanlarıyla yaptıkları toplantılar sonrası elde ettikleri doneleri siyasi iradeye götürdüklerini söyledi.

Siyasi iradenin meselelerin çözümünde daha kararlı olması gerektiğini belirten Bayraktar, bölgeyle alakalı kalkınma programı hazırlanması ve acil olarak çözüme gidilmesi gerektiğini belirtti.

Sözlerine bir fıkrayla devam eden Bayraktar, "Zamanında bir kadının biri yeni evlenmiş. Kadını 6 ay sonra zayıf bir şekilde gören akrabaları bu durumun nedenini sormuş. Kadın eşinin kendine ekmek vermediğini söyleyerek şikayetçi olmuş. Akrabalar da kadından bu durumu kadıya şikayet etmesini istemiş. Kadın kadıya giderek durumu anlatmış. Kadı her ikisini de karşısına almış adamdan eşine neden ekmek vermediğini sormuş. Adam 'Ben eşimi öyle bir evde oturtuyorum ki havuzu var, bahçesi var, çiçeği var mükemmel bir yerde oturuyor.' Kadın dayanamamış ve kadıya demiş ki Kadı Bey, 'Hep bahçeden havuzdan bahsediyor ekmekten bahsediyor mu hiç.' Bizim bölgenin işi de bu Avrupa Birliği'nden bahsediliyor. Oradan buradan bahsediyoruz. Ekmekten bahseden yok. Biz de diyoruz ki ekmekten bahsedin. Bu bölgenin ekmeğe ihtiyacı var" diye konuştu.

Mısırla ilgili önemli sorunlarının olduğunu kaydeden Bayraktar, "Tarım Bakanlığı ile biz bu konuda müştereken çalıştık. 300 bin lira maliyet fiyatını çıkarttık. Tarım Bakanlığı bu rakama razı oldu ve doğal olarak bu rakamın üzerinde bir rakam bekledik ve açıklanır dedik. Ama fiyat 260 bin lira olarak açıklandı. Bu arada yem sanayicilerde 260 bin liranın üzerinde. Bir rakam açıklanmaması halinde bu fiyatın altına piyasayı düşürmeyecekleri sözünü vermişler. Ama 14 rutubetli mısır bazı bölgelerimizde 185 bin liraya kadar düştü. Bu çiftçinin iflası demektir. Pamuktan mısıra kaçan çiftçimiz pamukta battı, bu sene mısırdan da batacak demektir. Hatalı tarım politikalarına, TZOB olarak her zaman tepki koyduk, koymaya da devam edeceğiz. Bu sıkıntılar devam ettiği müddetçe bu meydanları doldurmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

Verdikleri mesajların iyi anlaşılması gerektiğine deyinen Bayraktar, mesajın hükümet tarafından iyi anlaşılmaması halinde mitinglerin devam edeceğini, mitinglerin sonunda sandık geldiğinde geçmiş hükümetlerin ödediği faturayı bu hükümetin de ödeyeceğini belirtti. Bayraktar, çiftçinin bu hükümete güvenerek oy verdiğini, hizmet beklemesinin hakkı olduğunu, oyu alıp hizmete talip olanın çiftçiyi ağlatmaya hakkının olmadığını, ağlatıldığı takdirde bunun hesabının sorulacağını sormamaya devam edeceklerini ifade etti.

Buğdayda satış fiyatlarının zamanında açıklanmamasından dolayı sıkıntı içerisinde olduğunu belirten Bayraktar, "İhracatçıya buğday veriyorsunuz. Bunu önleyin dedik. Bunu TMO olarak satış fiyatını şimdiden açıklayın dedik. Açıklamadılar. Tüccar ciddi ve cesur bir rakip ister. Siz cesur olamazsanız, tüccar hiçbir ürüne para vermez. Yıkılmış bir rakip, rakip değil. Piyasaya güçlü gireceksiniz diyeceksiniz ki, 'Ben bu buğdayı alacağım ajanslar alacağım parasını peşin vereceğim'. Sen piyasaya böyle girersen o tüccarın fiyatları aşağı çekme şahsı yok ama sen mıdı mıdı girersen, korkak vaziyette girersen bu çiftçi mağdur olmaya devam eder. Bu iş yürek ister yürek korkakların işi değildir. Buğday fiyatları 360 bin lira. 260 bin liradan buğdayını satan benim çiftçim zarara uğradı, tüccar kazandı" dedi.

"3 - 5 TÜCCARA BU ÇİFTÇİYİ, ÜLKEYİ, SEKTÖRÜ MAHKUM ETMEYİN"
Bayraktar, sistemin yanlış olduğunu bu yanlışlıkta tüccar ve sanayicinin dinlenmemesi gerektiğini belirterek, "Diyoruz ki bu sistemde bir yanlışlık var. Sadece tüccarı ve sanayiciyi dinlemeyin, ama bizi dinleyin -3 - 5 tüccara bu çiftçiyi bu ülkeyi bu sektörü mahkum etmeyin. Bu politikalarla Türk tarımını çözme şansımız yok. Bütçeye 4 katrilyon para koyuyoruz. Bir taraftan da diyoruz ki 'Türkiye AB'ye aday. Orada ortak piyasa düzenlerine ayak sağlayacağım.' Neyle sağlayacağım? Avrupa pamuğa 48 cent prim ABD 57 cent prim veriyor. Buğdayda maliyet 124 bin lira, mazotu 500 bin. benim yüzde 324 ucuz satıyor. Tohuma bakıyorsun bende yüzde 135 daha pahalı. Dünya fiyatlarını kabul ediyoruz ama dünya fiyatlarını kabul ederken dünyanın çitçisine verdiği girdi fiyatlarını da bana da uygula. 4 katrilyonluk bütçeyle Türk tarımının sorunları çözülmez" dedi.

Sanayici ve tüccara ağır eleştirilerde bulunan Bayraktar, "Tüccarlar tarımla ilgili rapor hazırlıyorlar. Tarım dışı çevre bunlar. Hükümete götürüp diyorlar ki 'Bizim hazırladığımız bu raporları uygulamaya sokarsanız Türkiye'de çiftçi ile tarımı kurtarırsınız'. Acaba kendi ceplerini mi doldurmaya çalışıyorlar. Yoksa bizimi kurtarmaya çalışıyorlar. Dünya Bankası ile IMF ile hazırlanan tarım reformunu savunuyorlar. Bu gün ceplerini dolduracaklar bu hükümet gider, başkası gelir. Onların umurunda bile değil. Sanayici ve tüccara her platformda görüşüyoruz. Bu ülkeyi size dar ederiz dedik. Aklınızı başınıza alın. Bazı tüccarlar başka iddialarla ortaya çıkıyorlar kavunda hormon var, karpuzda hormon var diyorlar. Gaye ne? Fiyatı aşağı çekmek, malı ucuza kapatmak yüksek paralar kazanmak gaye bu. Bunlarla da biz uğraşıyoruz. Bizi sabote etmeye çalışıyorlar" diye konuştu.

TZOB 6. Bölge Şanlıurfa TZOB il Başkanı Halil Dolap ise, toplantıya 12 ilden 85 il ve ilçe Ziraat odası başkanının katıldığını belirterek, "Kuru tarımda 1 dekara 60 dolar gelir elde edilirken, sulu tarımda 1 dekar alandan 435 dolar gelir elde edilmektedir. GAP Bölgesi'nde 1 milyon 700 bin hektar alan bulunmakta ve biz bunun 220 bin hektarını sulu tarımda kullanmaktayız. Sulu tarım alanımızı bir an önce genişleterek sulu tarım alanını büyütmemiz gerekmektedir. Bu şekilde Türkiye'nin yılda 5.5 milyar dolar zararı bulunmaktadır. Bu şekilde sulu tarıma açtığımızda ülkemize 5.5 milyar dolar ek bir girdi olacaktır" dedi.

Pamuk ve mısırda fiyatların çok düşük ancak üretim maliyetlerinin çok yüksek olduğunu belirten Dolap, bundan dolayı AB kapısında bir ülke olarak bu ülkelere nasıl ayak uyduracaklarını yetkililerin bu sorunlara bir an önce el atmaları gerektiğini belirtti. Dolap, "AB'ye bu şartlarda girdiğimiz takdirde aynen Filistin'in topraklarını nasıl kaybettiyse, biz de topraklarımızı o şekilde kaybedeceğiz. Çiftçiyi dilenci durumuna getirmesinler. Çiftçi yalnızca hakkını istiyor, itibarını geri istiyor, fazlasını değil. Bizler çiftçiler olarak sorunlarımızı meydanlarda değil masada halletmek istiyoruz" diye konuştu

.
Yayın Tarihi : 17 Kasım 2005 Perşembe 17:27:23


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?