Konya'da 2001 yılında bir minibüs şoförünün boğularak öldürülmesi olayının faili, cinayetin aydınlatılması için geçen yıl kurulan özel ekibin çalışması sonucunda 7 yıl sonra yakalandı.

Alınan bilgiye göre, 28 Nisan 2001'de Eski Garaj-Binkonut hattında sefer yapan minibüs şoförü Recep Özekerci'nin (26) boğularak öldürülmesi üzerine harekete geçen Konya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, cesedin bulunduğu villa inşaatı ve maktulün kullandığı dolmuştaki sigara izmaritlerini inceledi.

Sigara izmaritlerinden alınan DNA örnekleri, maktulle ilişkisi olan veya olabilecek 300'ü aşkın şüphelinin kan numuneleri ile kriminal incelemeleri yapılarak karşılaştırıldı.

Bine yakın kişinin parmak izleri de minibüste bulunan parmak izleriyle karşılaştırıldı. Ancak yapılan bu çalışmalardan 2006 yılına kadar herhangi bir sonuç çıkmadı.
Bu nedenle polis, cinayetin minibüs şoförüyle bağlantısı olmayan bir kişi tarafından işlendiği kanaatine vardı.

CİNAYETİN DOSYASI YENİDEN ELE ALINDI

Emniyet Müdürü Salih Tuzcu faili meçhul kalan bu cinayeti çözmek için 2006 yılında özel bir ekip kurdu. Olay yerinden çekilmiş video görüntüleri ve fotoğrafları yeni ip uçları bulabilmek için defalarca izleyen özel ekip, baba Mehmet Ali Özekerci'nin evinde bulunan dolmuş içinde tekrar inceleme yaptı.

Yapılan toplantılarda cinayetin çözümlenebilmesi için çeşitli senaryolar üretilerek, bu senaryolardan hareketle ip uçları aranmasına karşın herhangi bir sonuca ulaşılamadı.

Daha sonra polis, maktulün domuz bağına benzer yöntemle bağlanması ve cesedin bir villa inşaatında bulunmasının, terör örgütü Hizbullah ile ilgili haberlerin sık yayınlandığı günlere rastlaması nedeniyle bu konu üzerine yoğunlaştı.

Cinayeti araştıran polislerde, zanlının maktulü domuz bağına benzer şekilde bağlamasının bir hedef saptırma, kendini gizleme çabasında olduğu kanaati oluştu.

SİGARA İZMARİTİ VE ''DOMUZ BAĞI'' SONUCA GÖTÜRDÜ

Ayrıca minibüsteki ve inşaat alanındaki sigara izmaritlerinin tümünün aynı yöntemle söndürülmesi nedeniyle, cinayetin bir kişi tarafından işlendiği olasılığı üzerinde duran polis, bölgedeki otellerin olay öncesi ve sonrası döneme ilişkin kayıtlarını inceledi.

Yapılan incelemede olaydan 4 yıl önce Batman nüfusuna kayıtlı Bilal Ç'nin (38) cinayet bölgesine yakın bir bölgedeki bir barakada 3 ay boyunca kaldığı, daha sonra da sık sık Konya'ya gelerek cinayetin işlendiği bölgeye yakın otellerde konakladığını tespit eden eden polis, cinayetten kısa bir süre sonra bu kişinin Konya'dan ayrıldığını belirledi.

Bunun üzerine uyuşturucu bağımlısı ve suça meyilli olduğu bildirilen şüpheli Bilal Ç'yi 6 ay boyunca takibe alan polis, bu süre içinde şüphelinin öfkelendiği kişileri iple bağlayarak boğacağı yönünde tehdit ettiğini, içtiği sigaraların da cinayet yerindeki sigara izmaritleriyle aynı yöntemle söndürüldüğünü tespit etti.

Ayrıca kavga ettiği eşinin de polise başvurarak Bilal Ç'nin kendisini iple ellerini domuz bağına benzer şekilde bağlayarak darbettiği şikayetinde bulunması üzerine, cinayetin bu kişi tarafından işlendiği kanaatine varan polis, düzenlediği gece baskınıyla Bilal Ç'yi Batman'daki evinde yakaladı. Minibüsteki parmak izi ile Bilal Ç'den alınan parmak izleri de birebir uyuştu.

HİZBULLAH CİNAYETİ SÜSÜ VERMEK İSTEDİ

Karşısında polis ekiplerini görünce şaşıran Bilal Ç'nin Batman'daki karakola getirildiğinde 42 plakalı polis aracını gördüğünde şok olduğu, yakalanmasının sebebini sorduğunda ise polisin ''Yıllar öncesiyle ilgili uzun bir hikaye'' cevabıyla karşılaştığı belirtildi.

Daha sonra Konya'ya getirilen şüphelinin 5 saat süren sorgusunun ardından cinayeti kendisinin işlediğini itiraf ettiği öğrenildi. Ayrıca Bilal Ç'nin ifadesinde maktulü domuz bağı adı verilen yönteme benzeyen bir metotla bağlayarak
cinayetin terör örgütü Hizbullah tarafından işlendiği izlenimi vermek istediğini, daha sonra olayın gazetelerde ''Hizbullah cinayeti'' şüphesiyle yer almasından keyif duyduğunu belirttiği öğrenildi.

Bilal Ç'nin, müşteri olarak bindiği dolmuşta, başının ağrıdığını söyleyen Recep Özekerci'ye uyuşturucu hap verdiği, daha sonra sersemleyen dolmuş şoförünü villa inşaatına götürüp bez parçasıyla boğarak öldürdükten sonra üzerindeki parasını çaldığını itiraf ettiği belirtildi.

Olayın çözülmesinin ardından Asayiş Şube Müdürlüğüne gelen Konya Emniyet Müdürü Salih Tuzcu da 2 bin 376 gün önce işlenen cinayetin çözümlendiğini, polisin özverili çalışması sonucu adaletin tecelli ettiğini söyledi.

7 yıl önce işlenen cinayetin çözülmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Tuzcu, cinayetin çözümlenmesinde çaba gösteren Asayiş Şube Müdürü Ercan Taştekin, yardımcıları ile Cinayet Büro Amiri Ertuğrul Güler ve diğer çalışanları tek tek tebrik etti.

Öldürülen Recep Özekerci'nin babası Mehmet Ali Özekerci de Asayiş Şube Müdürlüğünü ziyaret ederek, Konya polisinin bu cinayeti çözeceğine olan inancını hiç yitirmediğini söyledi. Özekerci, katilin yakalanmasında emeği geçenlere teşekkür etti.

Cinayet zanlısı Bilal Ç. ise Asayiş Şube Müdürlüğüne getirildiği sırada gazetecilerin ''Pişman mısınız?'' yönündeki sorusu üzerine ''Pişmanım, keşke olmasaydı'' dedi.

OLAYIN GEÇMİŞİ

Eski Garaj-Binkonut hattında minibüs şoförü olarak çalışan 26 yaşındaki Recep Özekerci'nin 28 Nisan 2001 tarihinde gece eve gelmemesinden şüphelenen ailesinin kayıp ihbarı üzerine yapılan araştırmada, olaydan bir gün sonra 42 M 8114 plakalı minibüs, Kürdan Mahallesi Adil Sokak'ta terk edilmiş halde bulunmuştu.

Minibüs şoförü Recep Özekerci'nin cesedi ise 1 Mayısta Armağan Mahallesi Erbil Sokak'taki bir villa inşaatında elleri ve ayakları domuz bağına benzer şekilde bağlanmış halde bulunmuştu.

Yayın Tarihi : 14 Şubat 2008 Perşembe 13:43:48