Bu ne yaman çelişki!

Niğde'de sayıları 800'ü geçen kahvehane ve internet kafelerde insanlar oturacak yer bulamazken, yatırım yapan il merkezindeki 81 firma ise çalıştıracak eleman bulamıyor.

Son yıllarda bilişim teknolojilerinin hızla gelişmesi yeni iş imkanlarını da beraberinde getirdi. Sektördeki pastadan pay almak isteyen küçük yatırımcılar, internetin yaygınlaşmasıyla birlikte neredeyse her köşe başında bir internet kafe açtı.

Diğer yandan insanların bir araya gelmesi, çay içip sohbet etmesi için kullanılan kahvehaneler de son yıllarda oldukça yaygınlaştı. Niğde genelinde sayıları 800'ü geçen internet kafe ve kahvehanelerin boş kalmaması, neredeyse oturacak yer bulunamıyor olması ise sanayicinin belini büken en büyük etken. Kalifiye eleman bulmakta sıkıntı çekmediklerini ancak iş başvurusu yapanlara iş beğendiremediklerini ifade eden sanayiciler ise, insanların zamansız ve plansız yaşantıya alışmalarından dolayı üretime dönük faaliyetlerden her geçen gün koptuğunu söyledi.

Niğde Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyet gösteren Ultaş İplik Fabrikası Genel Müdürü Mustafa Altunbaş, yaşanan global krizin sanal bir kriz olduğunu ve etkilenmediklerini belirterek, "2008 yılı Haziran ayından bu yana ürettiğimiz ürünleri rahatlıkla satabiliyoruz. İşçi çıkartmadığımız gibi üretim seviyesini de maksimum seviyelere çıkarttık. Aradığımız kalifiye elemanı bulabiliyoruz ancak öyle durumlar oluyor ki, adama iş beğendiremiyoruz. Maalesef başvuru yapanları işe alıyor, eğitiyoruz ama işi beğenmeyerek terk edip gidiyor. Bunun ötesinde devletin üzerinde ciddiyetle durması gereken bir başka konu ise işsizlik maaşı ve yeşil kart uygulamasıdır. Örnek verecek olursak, iş başvurusunda bulunan bazı vatandaşlar, 'İşsizlik maaşı alıyorum. Benim 1-2 ay sigortamı yatırma, çift maaş alayım' şeklinde taleplerde bulunabiliyor. Yeşil kartlılar da aynı şekilde, 'Benim sigortamı yapmayın. Yeşil kartım var bu şekilde çalışmak istiyorum' diyebiliyorlar. Bu tip istekler hem bizi üzüyor, hem de devletimizaçısından incelenmesi gereken konular olduğuna inanıyorum" dedi.

Kahvehanelerin dolup boşalmasının işsizliğin çok olduğu anlamını taşımadığını vurgulayan Altunbaş, "Kahvehane ve internet kafe kültürüne alışan gençlerimiz, sistemli, saatli çalışmada sıkıntı çekiyorlar. Maalesef çok kötü örnek oluyor toplumumuza. Bunu işsizliğe bağlayabilir miyiz derseniz tam olarak buna inanmıyorum. İşsiz fazla olduğu için kahveye veya internet kafeye gidiyor dersek bu tam doğru olmaz. İşini takip eden gerçekten çalışmak isteyen şu yada bu şekilde mutlaka bir iş bulabilir" şeklinde konuştu.

Işıl Tekstil Genel Müdürü İrfan Aşı ise, işini sevmeyen, çalışmak istemeyen bir sürü insan olduğunu belirterek, "Yapılan başvurularda insanların işe ne kadar çok ihtiyacı olduğundan bahsetmek yerine ne kadar maaş alacağını sormasını garipsiyorum. İmkanlarımızdan bahsettiğimiz zaman ya birkaç gün çalışıp kaçıyor yada hiç başlamadan gidiyorlar. Yeni bir kuruluşuz ve elemana ihtiyacımız var ama işin açığı çok fazla bir başvuru yok. İnternet kafe veya kahvehanelerdeki insanları gördüğüm zaman bu kadar insan işsiz değil her birinin işi var veya gerçekten işsiz ama çalışmak istemiyorlar diye düşünüyorum. Bize yapılan başvurular arasında sigortasının yapılmamasını isteyen, hem devletin verdiği işsizlik maaşını alıp hem de çalışmış olduğu dönemin maaşını almak isteyen kişiler oluyor. Kendisine işe alabileceğimizi ancak sigortasının hemen başlaması gerektiğini söylediğimiz kişilerin yüzde 90'ı gelip işe başlamıyor" ifadelerini kullandı.