6
Mayıs
2024
Pazertesi
NİĞDE

Çocuklarda okul fobisine dikkat

ÇOCUKLARDA OKUL FOBİSİNE DİKKAT

Psikolojik danışman ve rehber öğretmen Hatice Bulut, okul fobisi olan öğrencilerin bu korkularını yenmeleri halinde örnek gösterilen öğrenciler olabileceklerini söyledi.

İlköğretim yaşına gelen çocukların oyun çağına göre daha gerçekçi hareketleri olduğunu, temsili etkinlikten, hayali oyunlardan zevk almaya devam ederse bile yavaş yavaş hayal ve gerçeği birbirinden ayırmaya başladıklarını kaydeden Bulut, bununla beraber yine de duygularının düşüncelerinde önemli bir etkisi olduğunu, his ve heyecanlarının etkisinde kalarak yargıya vardıklarını söyledi. Bu çağın sonunda çocukların yavaş yavaş kendi kusurlarını görmeye başladığını ve kendini objektif olarak değerlendirme

gücünü kazanmaya başladıklarını kaydeden Bulut, "Zeki bir çocuk, kendi kendisini eleştirme yeteneğini daha erken kazanır. Bu çağın başlangıcında zaman kavramı çok sınırlıdır. Çocuklar, ilerisi için plan yapamaz, zamanlarını ayarlayamazlar. İkinci sınıfta zaman kavramı gelişmeye başlar, dönemin sonuna doğru da yemek zamanını, ders yılının başını ve sonunu, haftanın günlerini ve ayları kavrar duruma girerler" dedi.

Ailelerin okula başlayan çocuklarında en çok okul fobisine dikkat etmeleri gerektiğinin altını çizen Hatice Bulut, "Okul fobisi kuvvetli bir endişe nedeniyle çocuğun okula gitmeyi reddetmesi ya da isteksiz görünmesidir. Okul fobisi olan çocuklar bu isteksizliklerini bedensel yakınmalarıyla dile getirir. Bazen de okul fobisinin başlangıcı daha sinsi olabilir. Bu korkular birkaç haftayı geçmedikçe normal olarak kabul edilir. En çok yaygın olduğu yaş dönemi ise 5 ila 8 yaşları arasıdır. İkinci yoğun yaşanan

yaş grubu ise 11 ile 14 yaşları arasındadır. Bu dönemlerde çocukta çeşitli derecelerde psikosomatik belirtiler görülebilir. Bunlar genellikle mide bulantısı, karın ağrısı, kusma, baş dönmesi şeklinde bedensel yakınmalardır. Bu çocuklar genellikle okulu sever ve okula gitmeyi başarırsa örnek bir öğrenci olabilirler. Aile bireyleri dışında yabancı kişilerle sosyal ilişki kurmakta güçlük çeken, utangaç, başarı kaygısı olan, uslu, uyumlu, aşırı onay bekleyen ve ailesine bağımlı çocuklar okul fobisi riskini daha çok taşır ve okul çağındaki çocukların yaklaşık yüzde 2'sinde görülebilir" diye konuştu.

Bu korkuların liseye giden ergenlerde de görülebileceğini ancak belirtilerin ilkokul çocuğu kadar kuvvetli ve zorlu olmadığına değinen Bulut, "Bu korkunun tetikçileri arasında gerçekte okul değil, evden, anneden ayrılma, ebeveynlerin çocuğun kendilerine bağlı ve bağımlı kalmasını istemesi, çocuklarına bir şey olacağı konusunda yoğun kaygı duyması ve çocuğun da dışarıda kendisine ya da ailesine bir şey olacağından korkması, evde sık sık tekrarlanan 'Beni üzersen annesiz, babasız kalırsın' benzeri tehdit içeren ikazlar, çocuğu sınırsız biçimde tedirgin eder" şeklinde konuştu.

Bu tür korkuları yaşayan çocuklarda okula gitme konusunda ödün verilmemesinin çözümün yarısı olduğunu hatırlatan psikolojik danışman ve rehber öğretmen Bulut, çocuğa okulun amacını açıklamanın, okula gitmesi konusunda kararlı ve tutarlı olmanın çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.

İHA
Yayın Tarihi : 30 Kasım 2010 Salı 13:20:03
Güncelleme :30 Kasım 2010 Salı 13:42:22


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?