Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, kredi kartıyla ilgili yasal düzenlemenin çarşamba günü görüşüleceğini, düzenlemenin geçmişe göre değil, geleceğe göre şekilleneceğini söyledi.

AKP Sivas Merkez İlçe Teşkilatı'nın 2. Olağan Genel Kurulu'na katılmak üzere memleketi Sivas'a gelen Şener, Belediye Başkanı Sami Aydın'ı makamında ziyaret etti.

Sivas'ın sorunları hakkında Başkan Aydın ve daire müdürlerinden bilgi alan Şener, daha sonra basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Kredi kartlarıyla ilgili yapılacak yasal düzenlemenin hangi konuları kapsayacağı sorusunu cevaplayan Şener, önümüzdeki çarşamba günü saat 11.00'de Sanayi ve Ticaret Komisyonu'nda kredi kartlarıyla ilgili yasa tasarısının görüşülmeye başlayacağını belirterek, konunun komisyondan geçtikten sonra genel kurula gideceğini ve Cumhurbaşkanı'nın onayıyla yürürlüğe gireceğini söyledi.

Yürürlüğe girmesiyle birlikte her bankanın kendince uyguladığı bazı hususların ortak kural haline geçeğini belirten Bakan Şener, "Sistemin nasıl işleyeceği şeklindeki çerçeve belirlenmiş olacak, ona göre işleyecek. Bu kartların nerede verileceği, alanların hangi limitler çerçevesinde kartları kullanacakları, ödememe halinde faiz hesaplarının nasıl yapılacağı gibi ayrıntılar kanunda belirlenmiştir" dedi.

Şu anda kart kullanıcılarıyla banka arasında imzalanan sözleşmelerin küçük olduğunu da belirten Şener, "Bankaların hazırladığı sözleşmeleri imzalayan kart kullanıcıları, o sözleşmede ne yazdığını bile bilmiyorlar. Bir iltihakı sözleşme söz konusu. Hakkını, hükümlülüğünü bilmeden kart kullandığı zaman tüketici zaman zaman mağdur olabiliyor. Tüm bunların önüne geçebilecek kanun olacaktır bu. Faydalı olacağını düşünüyorum" diye konuştu.

Tasarıda faizle ilgili bir sınır olmadığını ancak faizi 2 konuda değerlendirerek sınır konulacağını ifade eden Şener, "Faizi ikiye ayırmak lazım. Birincisi akdi faiz. Akdi faiz dediğimiz şey, kullanıcıların sözleşmede imzaladığı faizdir. Yani kredi kartı yükümlülüğünü takside böldüğü zaman o taksitler içerisinde düzgün ödeme yapıyorsa yüzde kaç faiz ödeyeceğiyle ilgili husus akdi faiz diye ifade ediliyor. Bir de gecikme veya temerrüt faizi var. Gecikme faizi ise taksitleri vaktinde ödeyemediği takdirde gecikirse ne kadar faiz ödeyeceğiyle ilgilidir. Hazırladığımız kanunla akdi faizle ilgili bir sınır yoktur. Ama gecikme faiziyle ilgili bir sınır var. Deniliyor ki gecikme faiz oranı, akdi faiz oranının yüzde 30'dan fazlasını geçemez diyor. Kamuoyunda tartışılan ise akdi faiz oranıdır. Çünkü bu kredi kartlarında akdi faiz oranları her bankaya göre farklı uygulanıyor. Yüzde 55 uygulayan da var, yüzde 115 de uygulayan var. Deniliyor ki yıllık enflasyonun yüzde 7.5 olduğu ortamda kredi kartında ödenen faiz yüzde 50'nin altına düşmüyor. Hatta yüzde 115 uyguluyorlar. Yüzde 7.5'lik enflasyonla yüzde 115'lik faiz olur mu? Buna bir sınır getirin diyorlar. Biz faiz oranlarını piyasada belirlenmesini ve daha uygun düşeceği kanaatiyle tasarıda herhangi bir sınır koymadık. Ancak konu komisyon üyeleri tarafından da tartışılıyor. Merkez Bankası ise sektörün kredi türleri itibariyle uyguladığı ortalama faiz oranını hiçbir banka yüzde 30'u geçirmesin diye bir sınır olabilir diye görüş belirtmiştir. Ancak kamuoyunda tartışılan sınır onun da ötesinde daha kesin sınırlar isteniyor" dedi.

Hazırlanan bu tasarının geleceğe yönelik olduğunu kaydeden Şener, kredi kartı kullananları da uyararak, şunları kaydetti:

"Yine bu tasarı geleceğe düzenlemeye yönelik hazırlanmıştır. Geçmişe dönek bir hüküm yoktur. Ancak her konuda olduğu gibi bu konuda da tüketicinin bilinçli olması en önemli konudur. Kart kullanan kişilerin rasyonel davranması lazım. İnsanların kazanacağı alışkanlıklar, ekonomik karar verirken rasyonel hareket etme alışkanlığı kazanmaları sadece belli bir olay açısından değil, ekonominin tamamı açısından önem arz ediyor, ekonominin tamamını etkileyen sonuçlar ortaya çıkarıyor. Türkiye'deki bütün tüketiciler, kartlarını bilinçli ve rasyonel olarak kullanmayı öğrendikleri zaman bu ülke ekonomisi ayağa kalkar. Bu sorunlar sadece kredi kartları borcunu ödememekle kalmaz, burada kazanılacak rasyonalite tüketicilerin davranışlarına yansıyacağı için ülke olarak çok büyük kazanç elde edebileceğiz".

Yayın Tarihi : 29 Ocak 2006 Pazar 16:10:07