Hadrianoupolis kazılarının bu yılki bölümünde 1800`lü yıllarda Fransız gezgin G. Mendel tarafından gün yüzüne çıkarılan ancak 110 yıl önce kaybolan Kleopatra Yazıtı'nın yeniden bulunduğu bildirildi.

Kazılarda ayrıca M.S. 5. yy ait antik camdan tiyatro bileti bulundu.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğrencisi ve Hadrianoupolis-Eskipazar Arkeolojik kazısı görevlisi Sami Patacı, bu sene restorasyon ve konservasyon çalışmalarına devam edildiği ve yapılan bu çalışmalarda 20'den fazla M.S. 5. ve 10. yüzyıla ait sikke ve seramik kalıntılarının yanı sıra bu bölgede tiyatro olduğu ve buna ait camdan tiyatro bileti bulunduğunu bildirdi.
Patacı, Batı Karadeniz bölgesinin Hadrianoupolis antik kenti açısından en parlak döneminin Roma döneminde olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: "Roma zamanında ünlü bir kent burası. Ondan sonra Rumların yerleşimine açık bir kent. M.S. 10. yüzyılda Arap akınları olduğu ve son olarak Türklerin yerleştiği bir bölge. Hıristiyanlardan önce Pagan döneminin de olduğu bulduğumuz eserlerden ortaya çıktı."

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Hadrianoupolis-Eskipazar Arkeolojik Kazısı Başkanı Doç.Dr. Ergün Laflı ise yaptığı yazılı açıklamada, Karabük'ün Eskipazar ilçesindeki Hadrianoupolis Ören Yeri'nin antik çağda Batı Karadeniz Bölgesi'nin en büyük kentlerinden biri olduğunu belirtti.

Kentin en parlak döneminin Roma döneminde M.S. 6. yüzyıl ve nüfusunun 30 bin civarında olduğunu anlatan Doç Dr. Laflı, Hadrianoupolis'in Geç Roma - Erken Bizans dönemi Anadolu'sunda, İç Anadolu'yu Batı Karadeniz`e bağlayan bir noktada kurulduğunu anlattı.

Hadrianoupolis kazısının şu an "Tüm Karadeniz kıyısında tek Bakanlar Kurulu kararıyla izin alınmış klasik arkeolojik içerikli Türk kazısı" olduğunu anlatan Doç.Dr. Ergün Laflı, 2005 yılından beri kentte sürdürdükleri araştırmada, 25`e yakın yapı tespit ettiklerini, 8'inde kazı yapıldığını söyledi.

Kentte, arkeolojik yapı ve buluntuların çok iyi derecede korunduğunu anlatan Laflı, şöyle konuştu: "Bu kentte hamam, tiyatro gibi kamu yapılarının, kilise gibi dini yapıların yanında o dönem insanının günlük yaşamını geçirdiği konut mimarisi örneklerine de rastlanmıştır. Bu şekli ile Hadrianoupolis tüm Akdeniz dünyasında bize Erken Bizans yaşamının tüm yönleriyle anlamaya yarayacak veri sunmaktadır."
Hadrianoupolis'teki 2008 yılı çalışmasının bel kemiğini daha ziyade daha önceki sezonlarda yani (2003, 2005-2007)'de keşfedilen mozaiklerin daha ayrıntılı belgelenmeleri, konservasyon ve restore edilmelerinin oluşturduğunu anlatan Laflı, Hadrianoupolis'te 2008 yılında çalışılan mozaikler hakkında şöyle bilgi verdi: "Hamam A yapısı Mekan 11A-B zemin mozaikleri, Kilise B yapısı 1., 2. ve 3. neftlerdeki mozaik zemin ve bu yapıdaki ikinci katman mozaik. Hadrianoupolis'te 2008 yılında kazıların yanında bir takım tesadüfi buluntular da ele geçmektedir. Bu yıl çalışmalarda keşfedilen mozaiklerin daha ayrıntılı belgelenmeleri, konserve ve restore edilmelerine ağırlık verildi."

KLEOPATRA YAZITI VE TİYATRO BİLETİ
Bu yıl kazılar 1 Kasım da sona erecek. Eskipazar ilçesi Bahçepınar Mahallesi Vakıf Sokağında yol düzenleme çalışmaları sırasında belediye işçileri tarafından bir mezar taşıyla M.Ö. 2-3. yüzyıllara ait eski Yunan dilinde 9 satır olarak kazınmış bir yazıt bulundu.

Yazıtta Kleopatra'dan bahsedildiğini anlatan Doç. Dr. Laflı, şunları söyledi:
"Yazıt içerisinde Hadrianoupolis'te o yüzyıllarda yaşamış olan "Kleopatra" adında bir zattan da bahsedilmektedir. 1800'lü yılların sonunda Fransız gezgin G. Mendel tarafından bulunmuş olan ancak yaklaşık 110 yıldır kayıp bu yazıtın tekrar keşfedilmesi bilim dünyası için heyecan verici bir olay."

Hadrianoupolis`te Amasra Müzesi uzmanları tarafından yürütülen kazıda M.Ö. 4 ve 5. yüzyıllara ait 6 adet çeşitli tip de mezar bulunduğunu anlatan Laflı, sözlerini şöyle tamamladı: "Hadrianoupolis Antik Kenti'nde Amasra Müzesi uzmanları tarafından kazısı yapılan Bahçepınar Mahallesi'nin 2 kilometre batısında bulunan büyük bir mezarlık alan. Bu mezarlık alanı Hadrianoupolis'in 8 mezarlığından biridir ve en doğudakidir. Burada yapılan kazılarda altı adet çeşitli tip de mezara tesadüf edilmiştir. İ.S. 4 ve 5. yy.'larda kullanıldığı anlaşılan bu mezarların kentin fakir kesimine ait olduğu düşünülmektedir. Bu alan Kazı Başkanlığı önerisi ile Karabük Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından derhal I. Derece Arkeolojik Sit olarak ilan edilmiştir."

İha

Yayın Tarihi : 23 Ekim 2008 Perşembe 19:40:56