18
Mayıs
2024
Cumartesi
KARABÜK

Türk ekonomisinde 68 yıllık gurur

1937 yılından Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifleri 15 haneli bir mahalle olan Karabük’ün ortaya çıkmasına vesile olan Türkiye’nin ilk ağır demir çelik sektörü Kardemir 68. kuruluş yıldönümünü kutluyor.

15 haneli Öğlebeli Köyünden oluşan bir mahalleyi il yapan Kardemir A.Ş. geçirdiği krizli yılları geride bırakarak 68 yıldır Türkiye’nin ekonomisini katkı sağlayan, fabrikalar kuran bir okul öncülüğünü sürdürmeye devam ediyor. Temellerinin 3 Nisan 1937 yılında atılan Karabük Demir Çelik Fabrikaları (KARDEMİR) A.Ş. 68 yıllık serüveninde inişli çıkışlı yollardan geçerek tüm zorluklara rağmen ayakta durmayı başardı.

Türkiye’de ekonomik ilkeler içinde demir çelik sanayi kurulup kurulmayacağının incelenmesine, 1925 yılında İktisat Vekaleti tarafından başlandı. 1925 yılında, bir taraftan petrol yataklarının incelenmesi için Lüksemburglu Dr. Lucius, diğer taraftan kömür ve demir cevherini incelemek için de Avusturya’dan Leopen Maden Mektebi profesörlerinden Dr. Granigg getirildi.

Dr. Granigg, Türkiye’de demir çelik sanayi kurmaya elverişli demir cevherinin bulunup bulunmadığını, maden kömürlerimizin demir çelik sanayinde kullanılacak kok kömürü yapımına elverişli olup olmadığını, demir çelik sanayinin ekonomik bir şekilde Türkiye’nin neresinde kurulması gerektiğini incelemek üzere görevlendirildi.

ÇALIŞMALAR SONUÇSUZ KALDI

Dr. Granigg’in çalışmaları sırasında Ticaret Vekaleti’nde bir genel müdürlük kurularak başka uzmanlar da getirilerek madenlerimiz incelettirildi, Belçika’da Maurice ve Almanya’da Koppers firmalarında kömürlerin koklaşma testleri, Lüksemburg’da Medinger’de demir cevherinin analizleri yapıldı. Ancak, bu çalışmalara devam edilemedi ve demir çelik sanayinin kuruluşu 1928 yılına kadar gündeme gelmedi.

1928 yılı başlarında Erkan-ı Harbiye’de bir toplantı yapılarak demir çelik sanayinin durumu yeniden incelenmiş ise de bütçeye ödenek konulmadığından demir çelik sanayinin kurulması işi ikinci kez olarak sonuçlandırılamadı.

Türkiye’de demir çelik sanayinin kurulması çalışmalarına 1932 yılında üçüncü kez Rus heyetinin incelemeleri ile başlandı. Heyetin verdiği raporda, 1929-1930 yılları gümrük istatistiklerine göre yılda 150 bin ton demire sürüm bulunabileceği, gelecekteki ihtiyaç da düşünüldüğünde 300 bin ton/yıl üretim yapacak yüksek fırınlara gereksinim duyulacağı, yüksek fırınların işletilmesi için kurulacak kok fabrikasından da kimya sanayi bakımından çok önemli yan ürünler elde edileceği, ağır sanayi merkezi çevresinde kurulacak sülfirik asit ve diğer yan sanayinin ekonomik olacağı tespit edildi. Nihayet, ağır demir sanayinin kuruluş yerinin tespiti ve diğer sorunların incelenmesi için, Sümerbank ve Erkan-ı Harbiye birlikte incelemelerde bulunarak birinci Sanayi Planı’nın bu en önemli kuruluşunun kesin olarak kurulmasına karar vermişler ve kuruluş yeri için Karabük yöresini uygun bulundu.

DEMİRÇELİKTE KARABÜK’ÜN SEÇİLMESİ

Türkiye’de ağır demir sanayinin kurulmasına dair kanun 17 Mart 1926 yılında kabul edilerek 29 Mart 1926 tarihli 334 sayılı Resmi Gazetede, 786 No.lu Kanun olarak yayınlandı. Demir Çelik Sanayinin kurulması için 1925 yılında incelemelere başlanmasından sonra, bu sanayi için uygun bir yerin seçilmesi sorunu ile de ilgilenildi ve zaman zaman değişik fikirler öne sürüldü. Bu konuda Amerikalı iktisatçılar ve Rus heyeti incelemeleri ve Sümerbank ile Erknam-ı Harbiye mümessillerinden bir kurul çalışmaları sonrası demir çelik sanayi kuruluş yeri için, maden kömürü havzasına yakın olan "Karabük"seçildi. Karabük’ün demir çelik memleketi seçiliş nedenleri olarak; maden Kömürü havzalarına yakınlık, demiryolu güzergahı üzerinde ve yörenin işçi yerleşmesine uygun oluşu ile jeolojik bakımdan ağır endüstri kurulmasına elverişli olması gösterildi.

Karabük Demir Çelik Sanayii’nin kurulmasına elverişli görülmesi nedeniyle; 10 Kasım 1936 tarihinde İngiliz Hükümeti ile imzalanan 2,5 milyon Sterlinlik bir kredi anlaşması üzerine H.A. Brassert firmasına ihale edilen tesislerin temeli; 3 Nisan 1937’de zamanın Başvekili İsmet İnönü tarafından, Zonguldak İlinin Karabük Köyünde Filyos Irmağının kolları olan Soğanlı ve Araç Çaylarının birleştiği arada geniş çeltik tarlaları üzerinde atılmış ve böylece Karabük’te çeltik tarımından çelik sanayisine dönülerek Türkiye’nin ilk ağır sanayi hamlesi başlatılmış oldu.

1 Mart 1938’de teknolojik montaj çalışmalarına başlanılan entegre demir çelik tesisleri kurucu İngiliz firması uzmanları ile birlikte, Türk mühendis, teknisyen ve işçilerinin azami gayretle çalışmaları sayesinde 3 yıl gibi kısa bir sürede yapılarak 6 Haziran 1939’da kuvvet santralinin işletmeye alınmasına müteakip diğer tesisler de peyderpey işletmeye alındı.

ÖNCE SÜMERBANK’A BAĞLANDI

3 Nisan 1937’de temeli atılarak kurulan Demir Çelik Fabrikaları 13.05.1955 tarihine kadar Sümerbank’a bağlı "Demir Çelik Fabrikaları Müessese Müdürlüğü" adı altında çalıştı.

Demir Çelik Fabrikası İşletmesi’nin muhtelif ünitelerinin ilavesi ile genişletilmesi üzerine Müessese, Sümerbank’tan ayrılarak 13.05.1955 tarih ve 6559 sayılı kanunla bağımsız bir KİT durumuna gelmiş ve "Türkiye Demir ve Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğü" adını aldı.

21.06.1955 tarihinde Eti Bank’ın bir müessesesi olan Divriği Demir Madenlerini de bünyesine alan ve Genel Müdürlük olarak faaliyet gösteren Karabük Demir Çelik Fabrikaları bünyesinde deneyimli montaj elemanları yetiştirerek Türkiye’de ağır sanayisinin kurulmasına ve 3. Demir Çelik Fabrikası olan İskenderun Demir Çelik Fabrikasının kurulmasına da öncülük etti.

Uzun yıllar boyu ulusal endüstrinin lokomotifi olan Karabük Demir-Çelik İşletmeleri, bir dönemden itibaren teknolojisini yenilemekten alıkonulur ve Karabük’ten kaynaklanmayan nedenlerle zarar etmeye başladı.

Böylece 5 Nisan 1994 tarihli Ekonomik Tedbirler Programı kapsamında yıl sonuna kadar özelleştirilmesine, bunun sağlanamaması durumunda kapatılmasına karar verildi. Özelleştirme Yüksek Kurulunun 30.12.1994 tarih 94/16 sayılı kararı ile Karabük Demir Çelik Fabrikaları Müessesesi özelleştirme kapsam ve programına alınmış, bu amaçla müessese, 13.01.1995 tarihinde Karabük Demir Çelik Fabrikaları A.Ş.’ne dönüştürüldü. Özelleştirme Yüksek Kurulunun 94/16 ve 29.03.1995 tarih 95/30 sayılı ek kararları Karabük Demir Çelik Fabrikaları A.Ş.’nin Müteşebbis Heyet tarafından 17.02.1995 tarihinde kuruluşu tamamlanan KARDEMİR A.Ş.’ne devri öngörüldü. T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile KARDEMİR A.Ş. Müteşebbis Heyeti tarafından imzalanan 30.03.1995 tarihli sözleşme ile devir şartları hükme bağlandı. Buna göre Karabük Demir Çelik Fabrikaları A.Ş. hisselerinin tamamı KARDEMİR A.Ş.’ne devredildi.

1 TL’YE DEVİR TESLİM

Belirtilen taahhütlerin yerine getirilmesine kadar şirketin her türlü taşıt, makine ve teçhizatları ile taşınmazları üzerine ÖİB lehine rehin ve ipotek tesis edildi. 7-14 Temmuz 1995 tarihlerinde yapılan hisse satışı sonucu sermaye 408 milyar TL.’sına ulaştı.

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’ndan alınan 27.09.1995 tarih, 6391 sayılı yazı ile hisselerin gruplara dağılımı istene şekilde gerçekleştiği ifade edilerek konulan rehin ve ipotekler kaldırıldı. Bunun sonucu olarak devir alınan Karabük Demir Çelik Fabrikaları A.Ş.’nin sermayesi KARDEMİR A.Ş.’ne devredilerek çıkarılmış sermaye 8.733.927.521.411 TL.’sına yükseltildi. (1) TL bedelle devralınan şirket hisseleri 408 milyar TL’lik hisse alan ortakların hisseleri nispetinde bedelsiz dağıtıldı. Böylece devir hükümleri 30.03.1995 tarihinden geçerli olmak kaydıyla yürürlüğe girdi.

Türkiye’deki sanayi tesislerinin tamamında imzası bulunan Karabük Demir ve Çelik Fabrikası, 1990 yılından itibaren verimlilik ve karlılık işlevlerini kaybederek zarar eder duruma geldi.

Geçmişte istihdama dayalı yanlış politikalar, yeni yatırımların yapılmaması, deniz yoluna yakın irtibatlı bir limanın bulunmaması, 1980’li yıllardaki yüksek enflasyon ve ihtiyaçların yüksek faizle bankalardan karşılanması, Erdemir’in kuruluşundaki yüzde 25.5’lik payının 30 Nisan 1987 tarihinde bedelsiz olarak (KOİ) Kamu Ortaklığı İdaresi’ne devir edilmesi Karabük Demir Çelik’i çok zor durumda bıraktı ve fabrika, 1994 yılını 231 milyon dolar zararla kapattı.

YATIRIMLARDAN SONRA KARA GEÇİŞ

Özelleştirilme sonrası Kardemir, modernizasyon ve tesis yenileme çalışmalarına başladı. Çelik üretim sistemi değiştirilerek, konverter sisteme geçildi. Dünya ile rekabet edilecek hale getirilen bu yatırımlar için, finans giderleri dahil 210 milyon dolar harcandı. Kardemir 1995 yılında 5.982 milyon dolar, 1996 yılında 30.217 milyon dolar ve 1997 yılında 43.592 milyon dolar kar etti.

1998 Asya ve Rusya krizi Türkiye’deki çelik sektörünü sıkıntıya soktuğu gibi, Kardemir’i de modernizasyon yatırımlarını yaparken yakaladı. Devlet kuruluşlarından satın aldığı hammaddenin taşınmasında devletten beklediği kolaylığı sağlayamayan Kardemir, Elektrik Ark Ocakları’na sağlanan sübvansiyondan da yararlanamayınca haksız rekabetle karşı karşıya kaldı.

Bu arada İsdemir’in devlet desteğini arkasına alarak ucuz demir-çelik ürünleri satması, Kardemir’i de fiyat indirimine zorlayarak zararın katlanmasına yol açtı.

1997 yılı sonundan itibaren yaşanmakta olan global krizden en büyük darbeyi Türk demir çelik sektörü aldı. Özellikle entegre tesisler arasında uzun mamul olarak bilinen inşaat çeliği üreten Kardemir ve İsdemir, bu krizlerden olumsuz etkilenirken bir de haksız rekabetle karşı karşıya kaldı. 1998 yılından itibaren zarar etmeye başlayan Kardemir, 1998’i 4.788 Milyon dolar, 1999’u 71.441 Milyon dolar, 2000’i 61.588 Milyon dolar zararla kapattı. Kardemir 2001 yılı bilançosunu ise 118,635 Trilyon TL zarar olarak açıkladı. Hurda adı altında denetimsiz şekilde Türkiye’ye giren kalitesiz kütük, ömrünü tamamlamış ray ve gemi saclarından yapılan inşaat demirleri ülkenin kullanımına sunuldu. Kimyasal kompozisyonları ve mekanik özellikleri standart dışı olan bu demirlerle yapılan binalar, 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinde çöktü. Kalitesiz demir kullanımı nedeniyle binlerce insanımız öldü ve milyarlarca dolarlık mali kayıp oldu.

KARDEMİR’İN HEDEFLERİ

Özelleştirmenin en iyi örneklerinden biri olan Kardemir, gelecek 3 yılda 30-40 milyon dolarlık yatırımla kapasitesini yüzde 50 artıracak. Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları (KARDEMİR) A.Ş. yapılacak yatırımla yıllık 1 milyon ton olan üretim kapasitesi 1 milyon 500 bin tona çıkarılacak.
2004 yılının ilk 9 ayında 85 trilyon 337 milyar lira net kar elde eden Kardemir’in 2005 yılında da kar eden bir fabrika hedeflediklerini belirten Kardemir Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. Osman Kılavuz, "Bu yatırımlar olmasaydı, fabrika ayağa kalkamazdı" dedi. Yatırımlar sayesinde çeliği bugün 50-60 dolar daha ucuza üretebildiklerini, ancak hammadde temininin her geçen gün zorlaştığına, Çin’in büyük oranda hammadde çekerek her anlamda tehdit oluşturduğuna dikkat çeken Kılavuz, yerli kaynaklara yönelmek gerektiğinin altını çizdi.

Önce bir istasyon adı, sonra nahiye, daha sonra kaza ve nihayet 1995 yılında il olan Karabük’ün 100 nüfuslu bir mahalleden 240 bin nüfuslu bir il olan Karabük bu yıl Karabük olarak 68. yılını il olarak da 10. yılını kutluyor.

İHA
Yayın Tarihi : 2 Nisan 2005 Cumartesi 18:27:28
Güncelleme :8 Nisan 2005 Cuma 22:44:38


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?