ÇEKÜL Vakfı Başkanı ve Tarihi Kentler Birliği Danışma Kurulu üyesi Prof. Dr Metin Sözen Safranbolu Belediye Başkanı Nihat Cebeci'yi makamında ziyaret ederek, "Küçücük çıkarlar uğruna taçlandırılmış Safranbolu'nun, korumanın başkenti unvanının içini boşaltmayalım" dedi.

Safranbolu Kaymakamı Gökhan Azcan'ın da hazır bulunduğu ziyaret sırasında Safranbolu Belediye Başkanı Nihat Cebeci, "1950 yıllarından bu tarafa Safranbolu'da bir yanlışın yapılmaması konusunda kendini feda ederekten müdahale eden bir büyüğümüzü burada görmenin mutluluğu içindeyiz. Bu şehirde yöneticilik yapmanın zorluklarını zaman zaman dile getiriyoruz ve hata yapma lüksümüzün olmadığını biliyoruz. Bu yüzden hocamızı her zaman yanımızda doğru yolu gösterirken bulduk" dedi.

ÇEKÜL Vakfı Başkanı ve Tarihi Kentler Birliği Danışma Kurulu üyesi Prof. Dr Metin Sözen ise, 1950'li ve 60'lı yıllardan bu yana baktığımda o zamanlar düş gibi gelen bir sürü şeyin bugün gerçekleştiğini gördüğünü ifade ederek, "Bugün yarım yüz yıl önce başlatılan çalışmaların içinde biri olarak az önce haritada da irdeledik gözden geçirdik. Büyük işler başarılmış büyük zorluklardan geçilmiştir. Türkiye'de bir sokak bile korunamazken restore edilemezken bu şehirde bütünüyle bir kenti korumanın çabalarını verdik. Bunda birçok kişinin emeği vardır. Birçoğu aramazdan ayrılmıştır onları rahmetle şükranla anıyoruz.

Bir kenti o zaman ilk kez parçaları ile koruyabildik. Eski Çarşı Kıranköy ve Bağlar gibi Safranbolu halkının 12 ayını geçirdiği yerlerde sit ilanı yapılmasında imzası olan o günün kurul üyelerini tebrik etmek lazım, çok onurlu bir savaşı kazınmışlardır. Benim çalıştığımın üniversitelerin katkıları ile Belediyelerinde değişen partiler değişen kurul kararları ve değişen gündemlere rağmen nüfus hareketinde de bize söylenenin çok farklı bir hareke ulaşması konularında bunun içinden Safranbolu'nun en az zararla çıkmasını sağlaması, UNESCO'nun Safranbolu'yu bünyesine alma sebepleridir. Türkiye'nin o dönemlerde Avrupa birliği ile sıkıtlı olduğu zamanlarda UNESCO'nun dokusunu koruyan kent olarak oy birliği ile girmesi büyük bir olaydır. Ancak şu durumu tekrar gözden geçirmemizi gerektiriyor, birçok yerde yeniden düzenlemelere gidiyoruz. Safranbolu'da hiç yanlış yapmadan bunu yapmak zorundayız. Safranbolu Belediyesi Meclisinin doğru karar alması gerekiyor, ilerde baş ağrısı yapmaması için iyi irdelemesi gerekiyor ve kurulunda gerekli yerlerle bunu paylaşması gerekiyor, Bakanlığın gerekli daireleri ve bizim gibi sivillerinde bunları savunması gerekiyor.

Biz dün bir siper kazarak Bağlar, Kıranköy ve Çarşı bölgesini korumaya çalıştık yüksek kuruldan bunu geçirdiğimizde büyük bir olay olarak gördük içindeydim çünkü. O sınırlar bir siper kazmaydı bütünü bozdurmamaydı, dışardan gelen baskılar ufuk çizgilerini delmeye başladı koca koca binalarla. Şimdi yeniden irdelenerek belediye meclisi bütün karşı çıkışları da göğüsleyerek konuşarak anlaşarak ortak bir sınır buldular. Diliyorum ki ben daha önce büyük güçlerin karşısında bu koruma sınırları koyabiliyorsak, şimdi irdelenmiş sınırları daha kolay koymalıyız.

Hatta bu sınırların daha da genişletilmesini isteyen Safranboluluların karşımıza çıkmasını istiyoruz. Çünkü bu hareket tek boyutlu değildir, yalnız belediyenin işi değildir, yalnız merkezi hükümetin değildir, biz burayla ilgili vakıf kurduk şimdi Safranbolu'yu sevenler gelsin desek ülkenin her yerinden koşarak gelecek insanlar var. Şimdi bize bu kişilerin neden bu yanlışı yapıyorsunuz demesini sağlayan iradeler oluşdu bu yüzden Safranbolu dünya miras listesine girerek evrensel oldu uluslar arası boyutu oluştu.

Safranbolu'da yarın çocuklarımızın yüzüne ak bakabilmemiz için doğru yapmak için irdelenmiş bu sınırların hatta daha genişletilebilmisini araştırarak bir an önce kurallara uygun herkesin içinin sindiği ihlalinin düşünülmediği çünkü küçücük çıkarlar uğruna gelinmiş noktada taçlandırılırmış Safranboluyu korumanın başkentinin içini boşaltmadan biz buna sahip olmak zorundayız" dedi.

İha

Yayın Tarihi : 15 Ekim 2008 Çarşamba 15:53:00