100 işsiz gençten 5'i kurtuldu

TÜİK tarafından açıklanan Mayıs 2010 dönemi iş gücü istatistiklerini değerlendiren Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı Celal Sönmez, tek haneli işsizlik rakamlarının yakında konuşulabileceğini söyledi.

Son bir yılda işsizlikte istikrarlı bir şekilde düşüş yaşandığını kaydeden Sönmez, mayıs ayı itibarıyla iş gücüne katılma oranının yüzde 49'4'le son 8 yılın en yüksek düzeyine çıktığını dile getirdi. Son bir yılda çalışma çağındaki nüfusuh 856 bin kişi arttığının altını çizen Sönmez, "Bir işte çalışanların sayısı 1.6 milyon artarak 23 milyon 55 bine yükseldi. İşsiz sayısı 536 bin kişi azalarak 2 milyon 846 bine geriledi. 2009'un Mayıs ayında yüzde 13.6 olan işsizlik oranı da yüzde 11'e düştü. Geçen yıl yüzde 24.9 gibi yüksek düzeyde seyreden gençler arasındaki işsizlik oranının, uzun bir aradan sonra yüzde 19.8'e düşmesi umut verici" dedi.

Rakamların Türk halkının çalışmak ve üretmek istediğini ortaya koyduğunu kaydeden Sönmez, bu talebi karşılamanın bütün toplumun ortak sorumluluğu olduğunun altını çizdi. Türkiye'de istihdama katkı yapan ürünleri tercih etmesinin çok önemli olduğunu ifade eden Sönmez, "Bugün ithalatımızdaki artışın ithalatı ikiye katladığını görüyoruz. Bir kez daha tekrarlamak istiyorum. 3 milyona yakın işsizimiz varken tüketim malı ithalatı yoluyla Uzak Doğulu ya da Avrupalı işçilerin istihdamını sağlamak akılcı değil.

Eğer krizden çıkışta böyle bir ithalat eğilimi yaşamamış olsaydık, bugün belki daha hızlı bir büyümeden ve tek haneli işsizlik oranından söz ediyor olabilirdik" diye konuştu.

TÜİK tarafından açıklanan Temmuz ayı Tüketici Güven Endeksi'nin verdiği sinyallere de dikkat çeken Sönmez, "Tüketici güven endeksi 0.64 gibi düşük bir oranla da olsa son 8 ayda ilk kez geriledi. İş bulma umudu dışında geleceğe ilişkin beklentilerde bir kötüleşme var. Örneğin mevcut dönemin dayanıklı tüketim malı almak için uygun olduğunu düşünenlerin oranı 5 puanlık keskin bir düşüş göstermiş. Bu durumun geçici olup olmadığını ağustos verilerinden takip edeceğiz. Ancak güçsüz bir dış talep artışına bir de içerideki tüketim eğilimi azalması eşlik ederse yılın ikinci yarısında büyüme tempomuz ciddi risk altına girer" şeklinde konuştu.