Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihat Vardan, 2009'u yatırımlar açısından bir 'atılım yılı' olarak gördüklerini ifade etti.

MÜSİAD Bursa Şubesi'nin 13. Olağan Kongresi'ne katılmak üzere Bursa'ya gelen MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihat Vardan, kongre öncesinde basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Türkiye'nin, dünyanın yakalandığı bir krizle muhatap olduğunu belirten Vardan, yaşanan krizin Türkiye'nin daha önceden tecrübe ettiği krizlerden çok farklı olduğunu söyledi. Ülkelerin kendilerine göre tedbirler almaya çalıştığını ifade eden Vardan, Türkiye'nin de kendi çerçevesinde tedbirler aldığını anlattı. Bu zamana kadar, 'Hiçbir şey yapılmadı' denemeyeceğini de kaydeden Vardan, birçok şeyin yapıldığını, yapılacak olan şeylerin de olduğunu vurguladı.

2009 yılını ise yatırımlar için 'atılım yılı' olarak gördüklerini dile getiren Vardan, "Bu çok önemli çünkü bu sene özel bir sene. Özellikle 2008 yılının son dönemlerinde yaşadığımız bazı sıkıntılar var. Diğer ülkelerdeki sıkıntıları da dikkate alarak 2009 yılını 'özel bir sene' ilan edelim. Ne yapalım burada? Yatırımlara, eskiye nazaran çok daha zor olacağına göre bazı kolaylıklar getirelim. Örneğin bazı sektörlerde KDV'leri yüzde 1'e indirebiliriz. Sosyal güvenlik kurumlarıyla alakalı olan primlerde
düşürmeler yapabiliriz. Çünkü firmaların işçi çıkarmak durumunda kalmadan onların devamını sağlayacak bir paylaşıma gidebiliriz. Bunu uzun vadeli yapamayabiliriz ama 2009 yılı için bunu yapabiliriz" dedi.

Yapılacak yardımların bir seferlik olmaması gerektiğinin altını da çizen Vardan, "Yani az olsun ama sürekli olsun. Sürekli olan çalışmalarda insanların güvenleri biraz daha oturacaktır. Biz psikolojik bir mücadelenin içerisindeyiz. İşini kaybetme korkusu olmayan insanlar bile harcama yapmaktan sakınıyor. İnsanların işten çıkmama ve devamlı çalışma imkanını oluşturduğunuz zaman ekonomi dönmüş oluyor. 2009 yılının zor geçmemesi için bu seneyi 'paylaşma senesi' mütalaa edip devam etmemiz lazım" diye konuştu.

Bölgesel teşvik çalışmalarını da değerlendiren Vardan, sıkıntının durumuna göre bölgesel veya sektörel teşvik verilmesi gerektiğini ifade etti. Artık işçi, işveren, hükümet ve muhalefetin masaya oturup neler yapılabileceğini tartışması gerektiğini vurgulayan Vardan, böylelikle bir sonuca gidilmesi gerektiğini söyledi.

Ümitsizliğe kapılmamak gerektiğini de dile getiren Vardan, "Moralimizi bozmaya hiç gerek yok. Türkiye 73 milyon insandan oluşuyor. Dünyada da 7 milyar insan var. Bu insanların ihtiyacı hiçbir zaman sıfır olmayacak. Herkesin ihtiyacının olacağını unutmayalım. Bu dikkate alınarak sistemin dönmesi lazım. Korku belirli bir şekilde geldi ve insanların üzerine çöktü. Bunu üzerimizden atmamız gerekiyor" diye konuştu.

Vardan, komşu ülkelerle olan ekonomik ilişkilerle ilgili soru üzerine ise şöyle konuştu:

"Aşağı yukarı 2002 yıllarında 36 milyar dolar olan ihracatımızın yüzde 5-6'sı komşu ve çevre ülkelere yapılıyordu. 2008 yılı itibarıyla ise ihracatımız 130 milyar dolara ulaştı. Bunun sevindirici tarafı da yüzde 44'ten fazlasının komşu ve çevre ülkelere yapılmış olmasıdır. Komşu ülkelerin birçoğu da global krizden etkilenmeyen ülkeler ve ekonomilerdir. Bu bizim için avantaj. Eğer biz bunlara biraz daha yüklenebilirsek diğer ülkelerde olan kaybımızı belki oradan telafi edebiliriz. İhracatta oluşan kayıp,
Türkiye'nin dinamiklerini dikkate aldığımızda bu kadar etkilememeliydi. Türkiye ekonomisi güçlü bir ekonomi. Kendimize güvenmemiz gerekiyor. Fakat gereksiz paniklerle kendimizi küçültüp sıkıntıya sokmamalıyız. Bunu üzerimizden atıp devam etmeliyiz. İhracattaki azalma Türkiye'nin kendi tüketimini bu boyutta etkilememesi lazım. Eğer hükümet ve biz çalışmalarımızı bu yönde sıkılaştırırsak komşu ülkelere olan ihracatımız daha da artar. Ticarette önemli olan birbirini tanımaktır. Artık müşteri çok çok kıymetli. Mevcut müşterimizi iyi muhafaza etmemiz, onlarla iyi çalışmamız lazım."

İHA

Yayın Tarihi : 21 Ocak 2009 Çarşamba 12:30:40