Bursa'da 31 Ekim Uluslararası Karadeniz Günü dolayısıyla düzenlenen panelde, Karadeniz'deki kirlilik masaya yatırıldı.
 
Yerel Gündem 21 binasında düzenlenen panele Çevreyi Koruma ve Geliştirme (ÇEVREM) ile Artvin, Rize, Trabzon, Akçaabat, Gümüşhane, Samsun ve Bafra Kültür, Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma derneklerinden katılımcılar iştirak etti. Panelde katılımcılar adına ortak bir açıklama yapan ÇEVREM Başkanı Dr. H. Hüseyin Serdar, bölgedeki çevre problemine dikkat çekti. Çevre probleminin sadece Karadeniz'e has olmadığını belirten Dr. Serdar, bundan Marmara, Ege ve Akdeniz'de bulunan bütün havzaların olumsuz etkilendiğini vurguladı. Yarı kapalı halde olan bölgenin 'Türkiye ve çevresinde bulunan ülkelerce' çöplük ve foseptik olarak kullanıldığını anlatan Serdar, sahillerdeki çarpık yapılaşma, evsel-endüstriyel lağım suları, tıbbi atıklar, çöpler ve şuursuzca kullanılan tarım ilaçları yüzünden Karadeniz'in hızla kirlendiğini söyledi. Serdar, "Mevcut kirlilik bölgede yaşayan balık türlerinin azalmasına ve bazı türlerin yok olmasına neden olmaktadır. Geçmiş yıllarda avlanabilen 26 balık türünden bugün sadece 4-5 ekonomik balık türü kalmıştır. Balık neslinin azalması ve yok olmasında, kirliliğin yanında kontrolsüz avcılığın da etkisi vardır" dedi.
 
Karadeniz'de yaşanan petrol trafiğine, Sinop'a santral kurulmasına, akar su ile nehirlerin getirdiği kirliliğe ve Sinop-Sarp sahil yoluna da değinen ÇEVREM Başkanı Hüseyin Serdar, petrolün toplam kirliliğin yüzde 48'ini teşkil ettiğini, yılda yaklaşık 110 bin ton yakıtın Karadeniz'e döküldüğünü kaydetti. Türkiye kıyılarını kelepçe gibi saran Sinop-Sarp sahil yolunun Karadenizli'yi denizden kopardığını, zaten gelişmemiş olan deniz turizmi imkanının da bu nedenle tamamen yok olduğunu söyleyen Serdar, "Hasta olan Karadeniz'in eski sağlığına, insanların da denize kavuşabilmesi için Tuna Nehri ve diğer akarsuların getirdiği kirliliğe, boğazlardan geçen ve Karadeniz'i petrol yolu yapan tankerlere, gemi yapım ve bakım tesislerinin oluşturduğu kirliliğe, sanayi atıklarına, kıyı şehirlerinin döktüğü çöplere, faili meçhul olmayan varillere, tarımda aşırı yanlış ilaç ve gübre kullanımına, akarsuların kirletilmesine, otoyollarının yaptığı tahribata, doğayla uyumlu olmayan yatırımlara, çarpık imar anlayışlarına ve yerleşimlere dur diyelim" diye konuştu.