Adalet ve Kalkınma Partisi Bursa İl Başkanlığı'nda yeni göreve gelen yönetim kurulu görev dağılımı yaptı. 

Bursa İl Başkanı Hayrettin Çakmak, 50 kişilik yönetim kurulunda 23 kişinin değiştiğini belirterek, 12 kişilik yürütme kurulunun görevlerini açıkladı. Buna göre, Siyasi Ve Hukuki İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcılığı'na Murat Akdeniz, Teşkilattan Sorumlu Başkan Yardımcılığı'na da Cafer Yıldız devam edecek. Seçim İşleri İsmail İpçi'ye, Tanıtım ve Medya Abdurrahman Tığ'a, Dış İlişkiler Dış Temsilcilikler de Murat Demir'e verildi. Sosyal İşlerden Işıl Gencoğlu Maydaer, Mahalli İdarelerden Hasan Tuğcu, Ekonomiden Sedat Yalçın, Halkla İlişkilerden Ahmet Er, Mali ve İdari İşlerden Mehmet Babacan, Araştırma Geliştirmeden Sakiye Erdem sorumlu olacak. Cevdet Kamış ise İl Sekreteri olarak yürütme kurulunda yer aldı. 

Başkan Hayerttin Çakmak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda yaz döneminde kırsal bölgede çalışma yapacaklarını belirterek, "Yolu ve suyu olmayan köyümüz kalmayacak. Bu çerçevede Bursa Özel İdaresi'ne 21 trilyon lira gönderildi. Kendi İl Genel Meclisi imkanlarımızla köylerdeki bütün problemlere çözüm üreteceğiz. Ayrıca yaz döneminde bütün il yönetimi, bir program dahilinde bütün köyleri tarayarak çiftçilerimizin problemlerini, tavsiyelerini dinleyeceğiz" dedi. 

Ekonomiden Sorumlu Başkan Yardımcısı Sedat Yalçın ise, partilerinin kuruluşundan bu tarafa 4.5 yıllık dönemin 3.5 yıllık bölümünü tek başına iktidar olarak geçirdiğine dikkat çekerek, "Demokratikleşme, AB, ekonomi, dış politika ve kamunun yapılandırılması alanlarında tarihi adımlar atıldı. Tarım ve sosyal güvenlik reformlarında önemli adımlar atıldı. Ekonomi enflasyonun etkisinden arındırılarak reel gelir artışı sağlandı. Milli gelir iki kat artarak, Türkiye dünya ölçeğinde 17. büyük ekonomi haline geldi. Ancak, ülkemizin tek başına iktidar ortamında doğal olarak yaşadığı huzur ve istikrar ortamı maalesef karanlık güçlerde hedef alınıyor. Hedef Cumhuriyet kurumları ve hükümetimizdir. Bu vesileyle ülkemizi de etkileyen dünyada yaşanan ekonomi hareketliliğin olduğu bir dönemde Danıştay'a yapılan hain eylemin aynı döneme rastlaması da dikkat çekicidir. Ülkemizin makro ekonomik dengelerinin sağlam olması sebebiyle ekonomide yer alan tarafların ve uzmanların hiçbiri gelişmeleri bir kriz belirtisi olarak algılamadı. Aksine olması gereken bir kur düzeltme işlemi olarak değerlendirdiler" diye konuştu.