Geçmişten günümüze köprü vazifesi gören antikacılardaki nadide parçalar yüksek fiyatlarına rağmen meraklıları tarafından kısa sürede kapışılıyor.

Bursa Ulucami bahçesinde eski eşya ticareti ile uğraşan Ahmet Aygenç'in satışa sunduğu 100 yıllık bir yatağan işi çelik kılıç, gümüş işlemeli kını ile birlikte 4 bin TL'den satılıyor. Üsküp işi bir sünnetlik çocukların giydiği el yapımı cepken ise bin liradan müşteri bekliyor.

Antikacı Ahmet Aygenç, ecdadımızın ürettiği eşyaların birer kalite sembolu olduğuna dikkat çekerek, "Yüz yıllar geçmesine rağmen değerinden en ufak bir kayıp olmayan üretimlerle karşılaşıyoruz. Bir yatağan işi çeliğe su verilerek yapılmış kılıç, 100 yıldan fazla bir süre önce imal edilmiş olmasına rağmen işçilik ve fonksiyonellik olarak hiçbir kayıp göstermiyor. Gümüş işçilikli kını, boynuza bronz kakmalı işlemeleri, tasarım estetiği ve zarafeti ile ilk günkü ihtişamında olan parçalar iyi fiyatlarla hemen alıcı buluyor. Sanatkarların bütün hünerlerini dökerek yaptıkları, el işi malzemeler oldukça iyi fiyatlarla hemen alıcısını buluyor. Çünkü kalite ve estetiğin fiyatı hemen karşılanıyor. Antika merakı olanlar, kolleksiyonerler kaliteden anlayan insanlar. Onlar için paranın önemi yok. Önemli olan parçaların kondisyonu, yüzyıllara meydan okuma gücüdür. Bugün 100 yıldan eski eşyalar, sedef kakmalı masalar, çini sobalar kaliteden anlayan insanların evlerini, bürolarını süslüyor, hatta o eşyalar kullanılıyor. Aynı şekilde 100 yaşından eski gramofonlar, taş plaklar çalışan aletler iğne ile çalmalarına rağmen meraklıları büyük bir zevkle dinleniyor" diye konuştu.