Bursa'da kestikleri at ve eşek etleriyle hastalıklı ölmüş hayvan leşlerini kasap ve yemek firmalarına sattıkları iddia edilen 16 kişinin yargılanmasına başlandı.

Toplam 364 yıla kadar hapisleri talep edilen 11 tutuklu sanıktan 4'ü ilk duruşmada tahliye edildi. Özgürlük kararı, sanık yakınlarını sevinç gözyaşlarına boğdu.

9. Asliye Ceza Mahkemesi'nde, "suç işlemek için örgüt kurmak, kişinin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde bozulmuş, değiştirilmiş gıda veya ilaç ticareti yapmak, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi" suçlarından her biri hakkında 24'er yıla kadar olmak üzere toplam 364 yıla kadar hapisleri istenen tutuklu sanıklar M.B. (57), H.T.(34) N.Ö. (36), M.T. (50), R.G. (51), İ.Ç. (50), Ö.K. (41) S.C. (34), A.K. (39), R.U. (50) ve H.Ç. (45) ile tutuksuz sanıklar H.Y. (25) ve R.K. (34) ilk kez hakim karşısına çıktı.

At arabacılığı yaptığını ifade eden H.T., "Ö.K.'ye kendi hayvanımı satmıştım. Ö.K. hayvanat bahçelerine hayvan eti sattığını, gittim yerlerde ölmüş hayvan eti görürsem kendisine haber vermemi söyledi. Dere kenarına kum almaya gittiğimde ölmüş inek gördüm. Kendisine haber verdim. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Örgütlük bir işimiz yok" dedi.

Kasap olan R.G. ise, sanık Ö.K.'den çok ısrar ettiği için damgasız bir et aldığını belirterek, "15 yıllık kasap olduğum için hayvanın büyükbaş dana eti olduğunu anladığım için aldım. Ancak aldığım etin içinden saçma taneleri çıktı. Bu sebeple de kendisini uyardım. Bir daha da getirdiği etleri almadım" diye konuştu.
Hayvan eti alım ve satımı yaptığını ifade eden H.Y. ise olaydan sonra kendi itibarının ayaklar altına alındığını kaydederek savunmasını şöyle sürdürdü:

"Çiftlikte tanıştığım R.U. etin kilogramını 6 TL'den bana sattı. Çok büyük karlar etmem söz konusu değildi. Diğer etlerin toptan kilogramı da 7 TL idi. Bana verilen eti kendim, çocuklarım ve hamile olan eşim bile yedi. Mahalledekilere sattım. At eti olduğunu bilmiyordum. Sanıklardan K.Ö. bana tekrar et getirdi. Jandarma olayla alakalı beni de gözaltına aldı. Arabamdaki etlerin at eti oldukları ortaya çıktı. Tahlilin parasını da kendim ödedim. K.Ö.'yü tekrar arayarak zararının tanzim edilmesi için 250 kilogram et getirmesini istedim. Getirdikleri etlerin de at eti olduğunu hemen anladım. Çünkü Tarım İl Müdürlüğü'nde at eti ile dana etinin nasıl ayırt edileceğini öğrenmiştim. Bunların at eti olduğunu belirtip dana eti istedim."

Eşiyle birlikte hurdacılık yaptığını ifade eden Ö.K. ise, "Daha önce kasaplık yapan S.C. çarşıda beni görünce at alıp fabrikaya satmak istediğini söyledi. Benden yardım istedi, ben de kendisine yardımcı oldum. Mahalledeki kör, topal işe yaramaz 3-5 atı alıverdim. Elimden kasaplık geldiği için de kestim. Etlerini kendisine götürdüm. Ben bunların insanlara yedirileceğini bilmiyordum. H.Y. benden bir iki kez bilerek at eti aldı" dedi.

Yemek firması ortaklarından R.K. ise hakkındaki iddiaları yalanlayarak etlerin at eti olduğunu bilmediklerini, dana eti olduğunu sanarak aldıklarını söyledi.
Duruşmaya müşteki olarak katılan 85 yaşındaki O.U. ise, Kurban Bayramı'nda kesmek için beslediği koyunlarının çalındığını, bunları çalan kişilerden şikayetçi olduğunu ifade etti.

Tıka basan dolan duruşma salonunda hakim öğle arası vermek zorunda kaldı. Sanık avukatları ise müvekkillerinin suçsuz olduğunu ifade ederek tahliyelerini istedi. Dava sonunda mahkeme N.Ö., M.T., H.Ç., ve H.T.'nin tahliyesine karar verdi. Özgürlük kararı karşısında tahliye olan sanıkların yakınları sevinçten, tutukluluğunun devamına karar verilenler ise üzüntüden gözyaşı döktü.

Dava, eksikliklerin tamamlanması için ertelendi.

İHA

Yayın Tarihi : 2 Haziran 2009 Salı 11:33:51

Güncelleme :2 Haziran 2009 Salı 11:43:23