2
Mayıs
2024
Perşembe
BURSA

'Badeci Şeyh' hakim karşısında

Bursa'da kendisini sözde bir cemaatin piri olarak tanıtıp dergaha gelenleri cennete gideceklerini vadederek kandırdığı ve akıl almaz sapkınlıklar yaptığı iddia edilen sanığın yargılanmasına başlandı. Müşteki olarak duruşmaya katılan 17 kişiden sadece 3'ü şikayetçi oldu. Yargılama boyunca ayakta bekleyen sözde pir, tahliyesini isterken, "Ben mafya değilim. Vurucu timim de yok. Hiçbir şey zorla olmadı" diye konuştu.

3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, "nitelikli cinsel saldırı, tarikat kurmak ve baş mevkiinde olmak, çocukların kullanıldığı müstehcen yayınları depolamak" suçlarından toplam 341 yıl 6 aya kadar hapsi istenen 47 yaşındaki tutuklu sanık U.K., ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanık avukatı Rıdvan Demircioğlu ve müştekiler, genel ahlak ve kamu güvenliği açısından duruşmanın kapalı olarak yapılmasını talep etti. Mahkeme bu isteği reddederken, mahkeme heyetinin karşısına ilk kez çıkan sanığın sakin tavırları dikkat çekti. Tutuklandığı günden farklı olarak sakallarını kesen sanığın şalvarının üzerine yakasız gömlek yerine siyah bir tişört giymesi dikkat çekti.

"ZİKİR ESNASINDA CEZBEDİLEN KİŞİ İLİŞKİ İÇİN KENDİLİĞİNDEN YANIMA GELİR"
Müritleriyle ilişkiye girdiğini kabul eden ancak çocuk ve hayvan pornosu içeren CD'lerin kendisine ait olmadığını belirten sanık U.K., "Ben yeni bir tarikat kurmadım. Tarikatın benden önce şeyhliğini yapan kişiden mürşitlik görevini aldım. Ve bu tarikatın Bursa kolunu işler hale getirdim. Bu tarikat diğer illerde ve dünyada faaliyetini sürdürmektedir. Müritlerimle cinsel ilişki konusu doğrudur. Ancak ben müritlerime cinsellik konusunda hiçbir zorlamada bulunmadım. Bu yönde bir çaba sarf etmem. Gelen kişilere zikir içeren sözler belirli süre tekrar ettirilir ve bunu yapan kişi kendiliğinden cezp edilerek yanıma gelir. Benden badelenme ya da cinsel ilişki talep eder. Ben müridimin bu talebini reddedemem. Kimseyi sözle, telkinle ya da kandırıp inandırarak böyle bir ilişkiye yönlendiremem. Müritler virtleri yaptıkça, mertebeleri yükseldikçe gelip benden badelenmek ve ilişki isterler. Ben de bunu kabul etmek zorunda kalıyorum. Çünkü o kişinin bu sayede mertebesi yükselir. Bazı kişiler bu mertebeye gelemez, hatta dergahtan ayrılırlardı. Benim dergahtan ayrılanlara karşı bir zorlamam olmazdı. Tarikata girerken bunların hiçbirinden bahsedilmez. Uzun süreli sohbetler sonunda cinsel içerikli konular kendiliğinden oluşur. Müritler virtleri yaptıkça bu ilişkileri isterler. Bu bir hiyerarşidir" dedi.

"VURUCU TİMİM YOK, HER ŞEY RIZALARIYLA OLDU"
Kendisinin mafya olmadığını iddia eden U.K., "Ben mafya değilim. Vurucu timim yok. Hiçbir şey zorla olmadı" diye konuştu. Sanık, polisin tarikata yaptığı baskında ele geçirdiği hayvan ve çocuk pornosu içeren CD'leriyle alakalı olarak ise, "Dergahın anahtarı herkeste var. İçeriye kimin girip çıktığı belli değildi. CD'lerin benimle bir ilgilisi yok. Onlara ihtiyacım da yok" açıklamasını yaptı.

SADECE 3 KİŞİ ŞİKAYETÇİ OLDU
Duruşmaya müşteki olarak katılan 17 kişiden sadece 3'ü şikayetçi olduklarını söyledi. Sanıktan şikayetçi olduklarını ifade eden B.Ş., "Ben 3 yıl boyunca eşimin tüm ısrarlarına rağmen dergaha gitmedim. Eşim bana okunmuş su getirdi. Onu içtikten sonra gitmeyi kabul ettim. Çocuğum ortada kalmasın, yuvam dağılmasın diye kendimi ateşe attım. Bir yıl kadar sonra sanık, beni sır odasına kabul edip badelenmem gerektiğini söyledi. Anlatırken midem bulandı. Sonra bana su içirdi. Suyu içtikten sonra hareketlerimi kontrol edemez hale geldim. Nasıl olduğunu şimdi hatırlamıyorum. Buna bir anlam veremesem de kendimi onun her istediğini yapmak zorunda hissediyordum. Bir keresinde sır odasında benimle cinsel ilişkiye de girdi. Ancak daha sonra eşim ve ben yaşadıklarımızdan dolayı dergahtan ayrıldık. Ondan şikayetçiyim, cezalandırılsın" dedi.

"'SENİ TAM MÜSLÜMAN YAPACAĞIM' DİYEREK BENİMLE İLİŞKİYE GİRDİ"
Müşteki B.Ş. gibi şikayetçi olan eşi A.Ş. de okunmuş suyun etkisiyle böyle bir şey yaptıklarını ifade ederek, "Bana daha iyi bir Müslüman olmam için badelenmem gerektiğini söyledi. Bu birkaç kez oldu. Bir süre sonra da bana, 'Seni tam Müslüman yapacağım' dedi ve bu kez de benimle arkadan cinsel ilişkide bulundu. Kandırıldık. Şikayetçiyim" diye konuştu.Son şikayetçi müşteki N.K. ise insanların sözde pirin yanına gitmesine aracılık eden S.C. isimli kişinin ortalıkta olmadığını, ondan da şikayetçi olduğunu ifade etti.

SANIKTAN "HAZRET" DİYE BAHSETTİLER
Duruşmaya katılan diğer müştekiler M.Y., M.Y., Y.Y., A.B., Ç.Ç., Ü.S., E.E., M.S., İ.E., M.K., İ.Ç., A.S.ve A.C. ise yaşananların zikir sonrası kendiliğinden gelişen olaylar olduğunu iddia ederek sanıktan şikayetçi olmadıklarını söyledi. Kendilerine yapılan cinsel sapkınlıkları zikrin bir getirisi olarak değerlendirdiklerini ifade eden müştekilerin, sanıktan 'Hazret' diye bahsetmeleri dikkat çekti.

"BANA GÖRE BUNLAR NORMAL, YAŞANMASI GEREKEN ŞEYLER"
Allah'ın sevgili bir kuluna rastlamak için günlerce istihare yaptığını ifade eden Ç.Ç. ise, "Hocamı istiharede buldum. Tespih ve zikir çekerek kalp gözümün açılmasıyla birlikte kendi isteğimle badeyi aldım. Kesinlikle bir zorlama olmadı. Defalarca badelendikten sonra yine kendi isteğimle cinsel ilişkiye de girdim. Bana göre bunlar normal, yaşanması gereken şeyler" dedi. Müşteki kardeşi M.Y. gibi sanıktan şikayetçi olmadığını söyleyen M.Y., "Ben esnafım. Bir gün iş yerini kapatırken, 'Efendiye git' diye bir ses duydum. Bu iş hakikatte kötü ama bize göre iyi. Zaten dışarıda biri bana gelip böyle bir istekte bulunsa onun kafasını, gözünü kırardım. Normalde çok agresif bir insandım. Badelenmeye başladıktan sonra normal, mülayim bir insan oldum" şeklinde konuştu.

"BADELENMESEYDİM HAYATIM HASTANE KÖŞELERİNDE GEÇERDİ"
Bunun maneviyatla birlikte gelişen zikrin bir getirisi olduğunu ifade eden A.R.Ç. ise, "Maneviyatla vücutta oluşan yanma sonucunda badelenmeyi insan kendisi istiyor. Badeye ulaşamasaydık belki hayatımız daha kötü olacaktı. Mesela benim ayaklarımda uyuşma vardı. Badeye ulaşamasaydım hayatım hastane köşelerinde geçerdi. Badelendikten sonra rahatsızlığım geçti" diye konuştu.

Müşteki M.S. ise, "Zikir yapmaya başladıktan sonra sol tarafım felç olmuştu. Bu rahatsızlığım 1.5 yıl sürdü. Doktora gittim, rahatsızlığıma bir çare bulamadılar. İlk badeyi aldıktan sonra felç ve ağrılarım geçti. Ondan kesinlikle şikayetçi değilim" dedi. Müştekilerden bir çocuk annesi A.B. ise, "Hiç bir şey için zorlanmadım. Her şey kendi isteğimle oldu. Ciddi anlamda zor günler geçiriyorum. Olaylar sebebiyle psikolojim bozuldu ve tedavi görüyorum. Kendimi ve ailemi korumak adına badelenme ve cinsel ilişki konularında konuşmak istemiyorum. Davaya bir daha katılmak istemiyor, duruşmanın sonucunu beklemeden çıkmak istiyorum" dedikten sonra salonu terk etti.

DERHAGA ANNESİNİ, KIZ KARDEŞİNİ VE SÖZLÜSÜNÜ GÖTÜRDÜ
Dergaha mürit kazandırmak için kız arkadaşı, sözlüsü, kız kardeşi ve bazı akrabalarını götürdüğü iddia edilen A.C. ise, "Ailemin ve akrabalarım zarar görmemesi için bundan sonraki davalara katılmak istemiyorum. Sır odasında yaşananlar orada kalır. Sanığın akrabalarımı badeleyip cinsel ilişkiye girip girmediklerini bilmiyorum. Başta ondan şikayetçiyim ama artık bir şikayetim yok" diye konuştu.

Müştekilerin çokluğu sebebiyle ara verilen duruşma, öğle yemeğinin ardından devam etti. Sanık, okunmuş su içirdiği yönündeki iddiaları yalanladı. Ayrıca ele geçirilen porno CD'si ile alakalı hakimin bilgi sahibi olup olmadığını sorduğu müştekiler, "Dergahın anahtarı herkeste vardı. Hazret yeni doğmuş yavru bir kediyi seviyordu. Biz de onun görüntüsünü kameraya çekmiştik. Çocuk ve hayvan pornosu görüntüleri asılsızdır. Biz bunu gazetelerden okuduk" dedi.

Sanık avukatı, müvekkilinin yargılama boyunca gayet saygılı bir şekilde ayakta beklediğini ifade ederek, "Bu bir inanış meselesidir. Uzun süredir tutuklu kalması da göz önünde bulundurularak tahliyesini talep ediyoruz" diye konuştu. Sanığın tahliye talebini reddeden mahkeme, duruşmayı dinlenmeyen diğer 3 müştekinin ifadesinin alınması için erteledi.
 

iha
Yayın Tarihi : 20 Eylül 2011 Salı 17:25:55


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?